Yüksekova Güncel

Günde 12 saat diz üzerinde emek harcıyorlar

Ekonomi

Mersin Sebze ve Meyve Hali'ndeki paketleme işinde günlük 55 TL yevmiye karşılığında sigortasız ve güvencesiz olarak çalıştırılan kadın emekçiler, çalıştıkları işin çok ağır ve yorucu olduğuna, ancak çalışmak zorunda olduklarını söyledi. Kadınlar, dizleri üzerinde oturarak günde 10-12 saat çalışıyor.

 Mersin Büyükşehir Toptancılar Kompleksi'ndeki Yaş Sebze ve Meyve Hali'nde gündelikçi olarak çalışan kadın emekçiler, yoğun emek sömürüsünün yanında kötü ve ağır çalışma koşullarında iş güvencesi olmadan ve sigortasız çalıştırılıyor. Soğuk kış mevsiminde sabahın erken saatlerinde işe giden kadın emekçiler, sevkıyat yapılan tırı doldurmak için minderde dizleri üzerinde oturarak günde 10-12 saat çalışıyor. Yaptıkları ağır işin karşılığında günlük 55 TL yevmiye alan kadınlara, fazla mesai ücreti verilmiyor. Kadınlar ağır ve yorucu işin ardından evde "yemek, temizlik yapmak ve çocuklarına bakmak" gibi işleri de yapmak zorunda. Mersin Sebze ve Meyve Hali'nde gündelikçi işçi olarak çalışan Kader Serihan, Zozan Rengin ve Kader Akman çalışma koşullarını anlattı. 

'Aynı günde iki farklı iş yapıyorum'

Beş yıldır meyve paketleme işinde sigortasız olarak günlük 55 TL yevmiyeyle çalışan evli ve bir çocuk annesi Kader Serihan, sabah saat 7'den akşamın 6'sına kadar çalıştığını söyledi. Çok ağır bir işte çalıştığını ifade eden Serihan, şöyle devam etti: "Biz kendi toprağımızı bırakıp buraya göç ettik. Ekmeğimiz için buradayız. Başka gelirimiz olmadığı için çalışmak zorundayız. Bu soğuk havada bir minderde dizlerimizin üzerinde saatlerce durarak aralıksız çalışıyoruz. Tırı ne zaman doldurursak o zaman paydos ediyoruz. Hiç bir mesai ücreti almıyoruz. Dört yaşında bir kızım var, ben işe gittiğim için annem bakıyor. İşten çıktıktan sonra evi gidip yemek yapıyorum, evi temizliyorum, kızıma bakıyorum. Aynı günde iki farklı iş yapıyorum" dedi. Çok kötü koşullarda çalıştıkları için birçok sağlık sorunu yaşadıklarını ifade eden Serihan, "Paketlediğimiz meyvelerde tozları sürekli soluduğumuz için astım, bronşite çabuk yakalanıyoruz. Sürekli 30-40 kiloluk meyve kasalarını kaldırdığımız için sırtımız ağrıyor. Bel fıtığı oluyoruz. Bu iş kadınlar için çok ağır bir iş" diye kaydetti. 

'Geleceğimiz için çalışıyoruz, sigortamızı yapsınlar'

Aynı işte 7 yıldır çalışan Zozan Rengin ise, kış soğuğunda hiç bir sosyal güvenceleri olmadan sabahtan akşama kadar çalıştıklarını belirterek, "Bizde herkes gibi sigortalı, çalışma ve dinlenme saatlerimizin belli olduğu bir işte çalışmak istiyoruz. Ama bunların hiç biri burada geçerli değil. Bu haklarımızı istediğimizde iş sahipleri bize, 'Siz ne yapmışsınız ki' diye cevap veriyorlar. Çalıştığımız işte bizi insan yerine bile koymuyorlar. Burada hakkımızı savunamıyoruz, savunduğumuzda ise işyeri sahipleri bizi haksız duruma düşürüp kendilerini haklı çıkarıyor. Grev yaptığımız için bize 'işe gelmeyin' dediler. Daha sonra zorda kaldıkları için bize tekrar işe çağırdılar. Biz burada geleceğimiz için çalışıyoruz. Sigortamızı yapsınlar, haklarımız versinler" dedi. 

'Her yerde olduğu gibi burada da kadına saygı yok'

Çalıştıkları işte kadınların daha çok ezildiğini ifade eden Rengin, "Kadın erkek eşit diyorlar ama kadınlar her yerde eziliyor. Her yerde olduğu gibi burada da kadına saygı yok, ancak bize 'Haydi haydi' derler" diye vurguladı. Aynı işte 6 yıldır sigortasız olarak çalışan 2 çocuk annesi Kader Akman da, "Yaptığımız işe göre aldığımız ücret az. Çok zor ve saati belli olmayan bir işte çalışıyoruz. Yaptığımız iş çok ağır hakkımızı alamıyoruz" diye belirtti. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.