DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, AKP hükümetinin hedefinde kadın emeğinin olduğunu ve esnek çalışma ile kadınları eve kapatmayı hedeflediğini ifade ederken, Sosyalist Feminist Kolektif'ten Berfin Emre ise, esnek çalışmanın cinsiyetçi iş bölümünü yeniden üreten ve güçlendiren bir mekanizma olduğunu kaydetti.
Dünyada kadın istihdam oranı yüzde 49.1 iken, bu oran Türkiye'de yüzde 27 civarında kalıyor. Türkiye'de 26.2 milyon yetişkin kadından 6.2 milyonu iş gücü piyasasına katılıyor. Türkiye'de kadın istihdam oranı, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan sıralamalarda, dünyada 200'e yakın ülke arasında en düşük 10 istihdam oranından biri olarak yer alıyor. Bu oran OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkeleri sıralamasında ise son sırada. Şubat 2013 dönemi işsizlik verilerini açıklayan DİSK-AR, işsizlik verilerinin bir önceki yılın aynı döneminin sonuçlarına göre arttığına ve bunun da kadın işsizliğinden kaynaklandığına dikkat çekerek, işsiz sayısının 5 milyon 274 bin olduğunu belirtti. Kadınlar için geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27 olarak belirlenirken, istihdama yeni dahil olan kadınların yüzde 51'i yani yarısından çoğunun kayıt dışı çalıştığı ifade edildi. En son Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in, istihdamın içinde olmak isteyen kadınlara yönelik "esnek çalışma" koşullarının da bulunduğu bir paket hazırlığında olduklarını söylemesi bu konudaki soru işaretlerini arttırırken, TÜİK ve DİSK-AR'ın rakamları kadın işsizliği ile ilgili verileri sergiliyor. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile Sosyalist Feminist Kolektif üyesi Berfin Emre konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
'Esnek çalışma kadınları eve kapatmak için'
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, kadınların her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da dezavantajlı kesimlerin başında geldiğini söyledi. DİSK-AR'ın rakamlarına göre kadın işsizliğinin giderek arttığına vurgu yapan Çerkezoğlu, kayıt dışı çalışmanın kadınlarda erkeklere göre daha fazla olduğunu söyledi. Kadınların daha çok esnek çalışma adı altında evde tutulmaya çalışıldığını belirten Çerkezoğlu, kadın emeğinin sömürüsünün çok ciddi boyutlarda olduğunu kaydetti. Çerkezoğlu, kadın işsizliği, kayıt dışı çalışma ve esnek çalışmanın kadınlar açısından daha fazla olduğunu ve bunun kadınları daha fazla eve kapatmayı esas aldığını dile getirdi.
'Hükümetin hedefinde kadın emeği var'
AKP hükümetinin işçi sınıfını tamamen güvencesizleştirme gibi bir stratejisi olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, kıdem tazminatının fona sevk edilmesine karşı çok ciddi tepkiler olduğuna dikkat çekti. Bu konuda pilot uygulamanın taşeron işçiler üzerinden yapıldığını kaydeden Çerkezoğlu, "Esnek çalışma işçi sınıfının tüm haklarını elinden alıyor. Bu noktada en fazla kadın emeği esnek çalışmanın hedefinde yer alıyor. Kadını eve kapatan, 3 çocuk yapması talimatını veren, güvencesiz bir durumu planlayan bir durum söz konusu. Nitekim AKP hükümeti döneminde kadınlara yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığını, bakanlığın isminin değiştirildiğini ve daha nice geri uygulamanın yürütüldüğünü biliyoruz. Doğal olarak böyle gerici bir zihniyetin hedefinde de ucuz işgücü olarak görülen kadın emeği var" ifadesini kullandı. Çerkezoğlu çalışma biçimlerinin esnekleştirilmesi, sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması, tarımsal yapılarda dönüşüm ve yeni sosyal politikaların, kadınların ev içindeki ve emek piyasasındaki konumlarını kadınlar aleyhinde yeniden yapılandırdığına dikkat çekti.
'Kadın olmak gerçeği kadınların işsiz kalmasının nedeni'
Kadın işsizliği ile ilgili verilerin yetersiz olduğunu kaydeden Çerkezoğlu, kadın olmak gerçeğinin kadınların işsiz kalmasının önünde fiilen engel olarak geliştiğini belirtti. İşsizlik verilerinin gerçeği yansıtmadığını ve daha çok iş başvuruları yapanlar üzerinden belirlendiğini belirten Çerkezoğlu, "Ancak iş aramayan, umudunu kesen, çalışmamayı kabullenen ve daha bir çok gerekçeyle oturan kadınları düşündüğümüzde bu rakamların gerçeği anlatmadığını çok net söyleyebiliriz" dedi.
'Kadınlar nasıl bir istihdam istiyor'
Kadınların işgücüne katılım oranının uzun yıllardır genellikle yüzde 30'ların altında olduğunu belirten Sosyalist Feminist Kolektif üyesi Berfin Emre, "Kadınlar hala en çok tarım sektöründe istihdam ediliyorlar. İstihdamda kadınlar ve erkekler arasında hem yatay hem dikey olarak kadınların aleyhine derin bir uçurum var. Yani kadınların hem işgücüne katılım oranı çok düşük hem de cinsiyetçi işbölümü neredeyse her sektörde çok güçlü olduğu için belirli sektörler ve pozisyonlar kadınlara kapalı" dedi. AKP'nin bir süredir kadın istihdamını arttırmak konusunda çeşitli çalışmalar yaptığına dikkat çeken Emre, asıl sorunun "Nasıl bir istihdam?" sorusu olduğunu dile getirdi. Emre, "Devletin ve sermayenin kadın emeğini yeni bir fırsat olarak değerlendirmesinin altında kadın emeğinin ucuz, esnek ve güvencesiz olarak görülmesi yatıyor. Özellikle yeşil sermayenin güçlü olduğu emek yoğun işkollarında kadın emeğine duyulan ihtiyaç arttı" dedi.
'Ne de olsa kadınların 'esas işi' evde'
Esnek çalışma biçiminin kadının ev içindeki yükümlülüklerini aksatmadan işgücüne katılması anlamına geldiği için cinsiyetçi iş bölümünü yeniden üreten ve güçlendiren bir mekanizma olduğuna dikkat çeken Emre, "Kadının elde ettiği gelir esas geçim kaynağı olarak görülmediği, evin esas bütçesine bir katkı olarak değerlendirildiği için kadınların erkeklerle aynı işi yaptıkları halde daha az ücret almaları oldukça yaygın bir durum. Aynı mantık kadınların güvencesiz olarak da çalıştırılmalarını kolaylaştırıyor, ne de olsa kadınların 'esas işi' evde" ifadesini kullandı.
'Mikro kredilerin amacı hane yoksulluğunu azaltmak'
Diğer yandan kadınlara bir "kurtuluş hikayesi" olarak sunulan mikro kredilerin olduğuna işaret eden Emre, "Oysa mikro kredilerle amaçlanan kadınları güçlendirmekten ziyade hane yoksulluğunu azaltmak oluyor. Örneğin 2010 yılında Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı'ndan ödül alan 70 yaşındaki Kürt kadını Asiye Aydoğan aldığı mikro krediyle yılda 7 milyar kar edebilmiş. Bismil'den getirdiği yerli ürünleri çoktan emekli olması gereken bir yaşta, Türkçe bilmeden kapı kapı dolaşarak satıp karşılığında kazandığı aylık gelir asgari ücretin bile altında" dedi.
Kadın istihdamı nasıl artar?
Kadın istihdamının artmasının kadınları özgürleştirmeye yetmediğini ifade eden Emre, "Kadınların sıkıştıkları ücretli-ücretsiz emek kıskacından kurtulabilmeleri için devletten, sermayeden ve erkeklerden taleplerimiz var. Öncelikle cinsiyetçi iş bölümünü ortadan kaldıracak, ev içi bakım emeği yükünü kadınların sırtından alacak sosyal düzenlemelere ihtiyaç var. Bütün işkollarında yüzde 50 kadın kotası uygulaması ve kadınların bu işkollarında çalışmasını sağlayacak eğitim olanaklarının yaratılması gerekiyor. Bunun yanında kadınlar olarak eşdeğer işe eşit ücret almak, çocuk bakımı yükünü omuzlarımızdan atabilmek için devredilemez babalık izni, herkes için ihtiyacına göre, ücretsiz işyeri ve mahalle kreşi istiyoruz" dedi. DİHA
Kadın işsizliği artıyor!
Kadın işsizliği artıyor!
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Ekonomi
Çalışan kadın oranının yüzde 27, kayıt dışı çalışan kadın oranının yüzde 51 olduğu Türkiye, kadın istihdamı konusunda OECD ülkeleri sıralamasında son sırada yer alıyor.