Çalışma çerçevesinde heyetler oluşturan İHD ve Baro, gerek açlık grevlerinin gerek ise bazı sorunların yaşandığı cezaevlerine giderek, tutuklu ve hükümlülerin taleplerini dinleyecek. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, yapacakları çalışma sonunda hazırlayacakları raporu kamuoyuna açıklayacaklarını dile getirdi.
Türkiye'de bulunan cezaevleri, her dönem ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı yerler oldu. İşkence ve kötü muamele, sürgünler, hak gaspları ve ağır hasta mahpusların sorunları gibi birçok sorunun yaşandığı cezaevleri, bugünlerde yapılan süresiz dönüşümsüz açlık grevleriyle gündemde. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması başta olmak üzere cezaevlerinde yaşanan sorunlar ve Kürt sorununda yaşanan çözümsüzlüğe yönelik başlatılan açlık grevi eylemi, 12 Eylül'de başladı. İlk olarak 6 cezaevinde 63 tutsak ile başlatılan açlık grevi bugün itibariyle 31 cezaevinde 278 tutsakla devam ediyor. Cezaevlerinde başlatılan ve süresiz dönüşümsüz devam eden bu kapsamlı açlık grevi eylemi, kamuoyunda kısmi bir duyarlılık yaratsa da henüz Türkiye kamuoyunda yeterli ilgiyi görmüş değil.
90'lı yılların büyük cezaevleri direnişlerini anımsatan ve ciddi bir boyuta ulaşan açlık grevlerinin ulaştığı boyutu ve tutsakların taleplerini kamuoyuna duyurmak, ayrıca cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine yerinde incelemek amacıyla İHD Diyarbakır Şubesi tarafından çalışma başlatıldı. Diyarbakır Barosu'nun da destek verdiği ve iki koldan yürütülen çalışma çerçevesinde öncelikli olarak açlık grevlerine başlayan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki cezaevleri heyet halinde ziyaret edilerek, açlık grevinde bulunanların sağlık durumları tespit edilecek, ayrıca talepleri dinlenerek, duyarlılık yaratılması konusunda çalışma yürütülecek. Öte yandan, arasında İHD Genel Merkezi yöneticilerinin de bulunduğu bir heyet de Karadeniz bölgesinde bulunan cezaevlerinde incelemelerde bulunacak. İHD ve Baro, gerçekleştirdikleri bu çalışma sonucunda, gözlem ve tespitlerini hazırlayacakları raporla kamuoyuna duyuracak. Ayrıca hazırlanan rapor, Adalet Bakanlığı ve ilgili diğer kurumlara da sunularak, yaşanan sorun ve sıkıntıların giderilmesi talep edilecek.
'Cezaevlerinde sorunlar büyümüştür'
Cezaevlerinde yaşanan sorunlara ve yapacakları çalışmaya ilişkin bilgi veren İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, son yıllarda Türkiye geneli cezaevlerinde ciddi sorunların yaşandığını söyledi. Son birkaç yıl içerisinde yürütülen siyasi operasyonlarla tutuklamalardaki sayının arttığını, bu artışla cezaevlerindeki doluluk oranın büyüdüğünü ifade eden Bilici, "Bu da beraberinde ciddi hak ihlalleri getirmiştir. Cezaevlerinde yaşanan sağlık sorunlarından tutun, ailelerin görüşlerinde yaşanan sıkıntılara kadar birçok sorun yaşanmaktadır. Son bir yıl içerisinde yaşanan sevk ve sürgünler de ciddi ihlalleri beraberinde getirmiştir. Sevkler sırasında yaşanan işkence ve kötü muamele, uzak cezaevlerine yapılan sürgünler sonucu ailelerin yaşadığı mağduriyet bu ihlallerin başında geliyor" dedi.
'Öcalan'a yönelik tecrit sorunları büyüttü'
Cezaevleri denince akla İmralı Cezaevi ve Öcalan üzerinde yaşanan tecridin geldiğini kaydeden Bilici, şunları dile getirdi: "Tabi Kürt meselesi son bir yılı aşkındır farklı bir mecraya taşındı. Çözüm konusunda AKP hükümetinin ortaya koyduğu politikalar, tam bir çözümsüzlüğü getirdi. Bunun sonucunda Öcalan üzerinde tecrit uygulanmaya başladı ve bununla birlikte hükümetin hem cezaevinde bulunan siyasi mahpusları yönelik politikası ortaya çıktı, hem de Kürt meselesine bakışı netleşti. Bu tecritle birlikte yaşanan sıkıntılar, işte cezaevlerinde açlık grevi eylemleriyle karşımıza çıkmıştır."
'Açlık grevcilerinin talepleri insani taleplerdir'
Cezaevlerinde açlık grevi başlatan mahpusların taleplerinin insani talepler olduğunu ve mutlaka karşılanması gerektiğini ifade eden Bilici, "Başlatılan bu açlık grevleri 90'lı yıllarda olduğu gibi süresiz dönüşümsüz bir açlık grevidir ve eğer karşılık bulmazsa çok ciddi sonuçları olabilecek grevlerdir. Açlık grevi eylemcileri, gerek Sayın Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin sona erdirilmesi, gerekse Kürt meselesinin barışçıl çözümü konusunda talepleri bulunmaktadır. Bunlar da gayet yerinde, haklı ve meşru taleplerdir. Bu talepler yerine getirilmediği takdirde ciddi sonuçları olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
'Açlık grevlerine yönelik duyarsızlık söz konusu'
Bir ayını doldurmak üzere olan açlık grevlerinin henüz yeterince kamuoyu gündemine gelmediğini ve duyarsızlığın olduğunu belirten Bilici, İHD olarak bu duyarsızlığı kırmayı amaçladıklarını ifade ederek, "Türkiye genelinde kamuoyunun bu grevlere duyarsızlığı, ana akım medyanın gündeme getirmemesi bizleri kaygılandırıyor. Biz şunu iyi biliyoruz ki, bu duyarsızlık hükümetin yaklaşımını da ortaya koyuyor. Bu da tehlikeli bir durumdur. Biz İHD olarak asli görevimiz olarak, bedenlerini açlığa yatıran bu insanların yaşam hakkını ihlali diyebileceğimiz bu duruma karşı harekete geçmeyi önümüze koyduk. Bunun için açlık grevlerinin yaşandığı cezaevleri başta olmak üzere tüm cezaevlerini dolaşarak, yaşanan sorun ve sıkıntıları yerinde tespit etmek, açlık grevcilerinin taleplerini almak için Diyarbakır Barosu ile birlikte böylesi bir çalışma başlattık" dedi.
'Kamuoyunun gündemine gelene kadar çalışacağız'
Yapacakları bu incelemeler sonrası, hazırlayacakları raporları kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydeden Bilici, şunları söyledi: "Tabi bu raporlarımızı sadece kamuoyuyla paylaşmakla yetinmeyeceğiz. Ayrıca gerek Türkiye'de bulunan yabancı ülkelerin elçilikleriyle, hükümet yetkilileriyle, bakanlarla, Cumhurbaşkanı ile paylaşacağız. Çünkü biz şunun farkındayız. Çok tehlikeli bir süreçle karşı karşıyayız. Eğer biz cezaevlerindeki ölümleri durduramazsak, Türkiye geri dönülmez bir sürece girer ve bunun bedeli ağır olur. Bu sorunun Türkiye kamuoyunun gündemine gelinceye kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Çünkü bu bir insani görevdir."
Kamuoyuna duyarlılık çağrısı
Tüm Türkiye kamuoyuna duyarlılık için çağrıda bulunduklarını sözlerine ekleyen Bilici, "Buradan medyaya, köşe yazarlarına, insan haklarına saygısı olan her kesime, şahsiyetlere, kurumlara, partilere çağrıda bulunuyoruz; bir an önce cezaevlerinde yapılan açlık grevlerine ilişkin harekete geçin. Bu sıradan bir açlık grevi değildir, süresiz ve dönüşümsüzdür. Bunun sonucu ölümdür. Geçmişte de bu tür eylemlerin nasıl sonuçlandığını biliyoruz. Yaptığımız bazı gezilerde mahpusların kararlılıklarını da gördük. Talepleri de ortadadır. Bunların karşılanması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. / Diha
İHD ve Diyarbakır Barosu'ndan yeni çalışma
İHD ve Diyarbakır Barosu'ndan yeni çalışma
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Genel
Türkiye geneli birçok cezaevinde açlık grevlerinin başlaması ve cezaevlerinde sıkıntıların giderek artması üzerine, İHD Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu ile birlikte cezaevlerine yönelik çalışma başlattı.