Emniyet'in böylesi bir saldırı istihbaratı almasına rağmen Suruç'ta 32 gencin hayatını kaybetmesine neden olan katliamı nasıl olup da önleyemediği sorusu sorulmaya devam ederken, Özlem Yılmaz'la ilgili bir skandal daha ortaya çıktı.
Birgün gazetesinden Barış İnce'nin haberine göre Yılmaz 10 Haziran’da Adana’daki Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde polis tarafından 20 gün yatırıldı. Muayene süreci sonunda doktor tarafından “cezai ehliyeti var” olduğuna karar verilen yani akıl sağlığının yerinde olduğu raporuyla polise teslim edilen Yılmaz, patlamadan yalnızca 2 hafta önce polisin elindeymiş.
Konuyla ilgili soru işareti taşıyan noktalar ise şöyle: Canlı bombacı Özlem Yılmaz hastaneden çıktıktan sonra tutuklanıp cezaevine mi gönderildi? Eğer öyleyse hangi cezaevinde tutuluyor? Eğer cezaevindeyse neden şüpheli olarak adı geçiriliyor? Cezaevinde değilse kim, hangi sebeple kendisini salıverdi?
Emniyet, 'IŞİD Türkiye'de kaldı' raporu yazmış ama...
Suruç saldırısıyla ilgili bir diğer ihmal iddiası da Zaman gazetesinden İsmail Avcı'nın haberiyle gündeme geldi. Habere göre IŞİD'in Türkiye'de eylem hazırlığında olduğunu gösteren şok bir belge ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün nisan ayında bütün illere gönderdiği gizli yazıda IŞİD'in bütün ülkelerdeki militanlarını çağırdığı ancak Türkiye'dekileri yardım ve lojistik amacıyla beklettiği belirtiliyor.
Emniyet'in, ‘DEAŞ Eylem Planlamaları' isimli yazısında şu ifadelere yer veriliyor: “DEAŞ örgütünün faaliyetlerini deşifre etmeye yönelik çalışmada, örgütün lideri Ebubekir el Bağdadi, Suriye ve Irak dışındaki diğer ülkelerde bulunan örgüt sorumlularına Nisan 2015'te yazılı bir emir gönderdiği, söz konusu emirde, Türkiye hariç diğer ülkelerdeki DEAŞ'a biat etmiş mensuplarının örgütün hakim olduğu bölgelere hicret etmelerinin artık farz olduğu, Türkiye'nin kendileri için tampon-geçiş bölgesi işlevi gördüğü, Türkiye'deki mensuplarının ya infak (yardım lojistik destek) ya da davet çalışmalarında bulunmak şartıyla Türkiye'de kalabilecekleri aksi halde anılanların da hicret etmesi gerektiği hususları belirtilmiştir."
Söz konusu belgede, Bağdadi'nin kendilerinin de Türkiye gibi devlet olduklarını, Türkiye'nin sınırlarını ihlal ettiğini ve bundan sonra kendilerinin de Türkiye sınırlarını ihlal edeceklerini vurguladığı belirtiliyor. Emniyet birimlerine gönderilen bu yazıda güvenlik önlemlerine dikkat edilmesi isteniyor. Belgede ayrıca bu bilgilerin gizliliğine riayet edilmesi vurgulanıyor.Radikal