Yüksekova Güncel

'Taleplerimiz karşılanıncaya kadar…'

Genel

Antep H Tipi Cezaevi'nde süresiz-dönüşümsüz açlık grevine giren tutsaklar, eylemlerinin tarihi bir öneme sahip olduğunu belirterek, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve Kürt halkının talepleri karşılanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

Eyleme katılan tutsaklar, "Bizler de bugün zindanlarda Mazlumların, Kemallerin, Hayri ve Ali Çiçeklerin direniş geleneği ve mirası ile bunu boşa çıkarmayı hedefliyoruz. Sayın Öcalan'ın sağlık güvenlik ve özgür hareket koşulları yaratılana kadar direnişimiz devam edecek" dedi.

Antep H Tipi Cezaevi'nde 24 Eylül ve 15 Ekim'de süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren tutsaklardan Eyüp Çelik, Mülazım Mumyak, Mehmet İpek, İlyas Arzu, Ali Demir, Şaban Şahin, Mübarek Aksu, İsa İpekli, açlık grevine neden girdiklerini cezaevindeki DİHA Mersin eski Muhabiri Kamuran Sunbat'a anlattı.

'Bir halk önderliği ve dili ile anlam kazanır'

21 Nisan 2011'de YSK kararını protesto ettiği için tutuklanan, 1991'den beri Uşak'ta yaşayan üniversite öğrencisi Suruç doğumlu Eyüp Çelik, "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın 14 yıllık ağır esaret, tecrit ve izolasyon altında tutulmasına son verilmesi ve yine kendi anadilimiz üzerindeki sömürgeci zihniyetin inkar ve asimilasyon politikalarına son verilmesi amacıyla katıldım. Bir halk, önderliği ve dili ile anlam kazanır. Bugün sistem halk önderliğini esaret altında tutarak ve dilimizi yok sayarak yaşamı Kürt halkına anlamsızlaştırmayı amaçlıyor. Bizler de bugün zindanlarda Mazlumların, Kemallerin, Hayri ve Ali Çiçeklerin direniş geleneği ve mirası ile bunu boşa çıkarmayı hedefliyoruz. Sayın Öcalan'ın sağlık güvenlik ve özgür hareket koşulları yaratılana kadar direnişimiz devam edecek. Bu inançla her bedeli vermeye hazırız ve kararlıyız" dedi.

'Toptan yok olmamak için bu eyleme başladım'

1990'da Van'ın Bahçesaray ilçesinde doğan, zorunlu göçle Adana'ya giden Mülazım Mumyak, 2009'da tutuklandı ve 14 yıl hapis cezası aldı. Mumyak, eylemini şu sözlerle anlatıyor: "Bugün herkesçe bilinmelidir ki Kürt halkı, Sayın Abdullah Öcalan'ı önder olarak kabul etmiş ve bunu savunmuştur. Sayın Öcalan uluslararası komplo ile Türkiye'ye geldiğinden beri sürekli bir tecrit altındadır. Aslında Sayın Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkı tecrit altına alınmıştır. Bu insanlık dışı tecridin kaldırılması ve müzakerelerin tekrar başlaması ve Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için açlık grevindeyim."

'Tüm olumsuzluklardan kayıtsız kalan herkes sorumlu olacak'

Ailesine dayatılan koruculuk nedeniyle ailesi Mardin'den Mersin'e göç eden ve burada dünyaya gelen 1991 doğumlu Mehmet İpek de, 9 aydır cezaevinde. Kürt olmasının tutuklanması için yeterli bir neden olduğunu vurgulayan İpek, "Eyleme katılmamın amacı; özgür, demokratik bir yaşamı savunan çizgi olarak Kürt halkı ve onun önderliği bugün saldırı altında. Muhakkak ki derin bir boyutta saldırı sürmektedir. Ben de bir Kürt genci olarak genelde tüm insanlık adına, özelde ise Kürt halkının 35 yıldır verdiği mücadeleye ses olmak istedim. Bunu da Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın öncülüğünden, özgürlüğünün, sağlığının ve güvenliğinin sağlanmasından geçtiğine inanıyorum. Bu yoğun ve ağır tecrit bizleri endişelendiriyor. Ben de insan olmanın gereği olarak buna sessiz kalamazdım. Hem Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılıp özgürleşmesi hem de insanın varlığının ifadesi olan anadilimizin tüm alanlarda kullanılmasının kabul edilmesi için Amed zindanından devralıp, o güneşi büyüten arkadaşlarımın yanında olmak istedim. Bunu bir onur ve şeref olarak görüyorum. Bu temel talepler karşılanana kadar asla geri adım atmayacağız. Bunun için her şeyi göze aldığımızı belirtmeliyim. Yaşam ya anlamlı yaşanacak ya da kabul edilmeyecek diyorum. Bu vesileyle tüm Kürt halkı ve duyarlı kesimlere demokratik duruşlarını sergilemeye çağırıyoruz. Herkese sesleniyoruz. Bu süre boyunca oluşacak tüm olumsuz şeylerden AKP hükümeti ve buna kayıtsız kalan herkes sorumlu olacaktır" dedi.

'Tarihi sorumluluğumu yerine getiriyorum'

Aslen Şırnaklı 1980 Adana doğumlu Koma Pel solisti İlyas Arzu ise, 2001 yılında müzisyen olarak MKM çalışmalarına katıldığını, tutuklanana kadar çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı. 16 Ekim 2011'de tutuklanan Arzu, eyleme katılmasındaki amacı şöyle anlattı: "Kürt sorununun demokratik bir zeminde çözüme kavuşabilmesi için katkı sunacağına inandığım Sayın Öcalan'ın tecrit koşullarından çıkartılıp özgür olabileceği bir ortam sunulabilmesi. Ayrıca ÖYM'lerde devam eden siyasi davalar var. Anadilde savunma hakkı verilmediği için mahkemeler tıkanmış durumda. Bununla birlikte gelen büyük bir hukuksuzluk devam etmektedir. Ben de böyle bir durumun mağduruyum. Ama bu durum Kürtlerin haklarına kavuşabilmesi için onur meselesidir. Bu yüzden ben bir Kürt sanatçısı olarak sonuna kadar bu eylemi sürdürme kararlılığındayım. Belki bu yolda düşebilirim; ama tarihi sorumluluğumu yerine getireceğim için onurluyum. Vicdanım böyle durmamı söyledi ben de onu yapıyorum."

'Şimdi kurtuluş zamanı'

1 buçuk yıldır cezaevinde olan Ali Demir, "Yıllardır sömürülen, yok sayılan halkımın bir ferdi olarak özgürlük için açlık grevinde olmak benim için gurur vericidir. Yanımda bulunan ve bizimle birlikte bedenini açlığa yatıran İsa İpekçi arkadaşımızı sürgün ettiler. Bu bir irade kırma politikasıdır. Ancak bu kirli politika irademizi çelikleştirmekten başka bir işe yaramaz. Bu halk Amed zindanlarında dirilişi gerçekleştirdi. Şimdi ise kurtuluş zamanı" diye konuştu.

'Tecrit kabul edilemez'

1992 Diyarbakır doğumlu üniversite öğrencisi ve Roboski katliamını kınadığı için tutuklanan Şaban Şahin, "Kürt halkının 30 yıldır vermiş olduğu mücadelenin önderinin böyle insani değerlerle bağdaşmayan bir tarzda toplumdan ve halkından soyutlanması kabul edilir bir şey değildir. Böyle onur verici bir eyleme katılmak başımız dik olarak ölüme doğru atılan adımlardır. Barış ancak Sayın Öcalan ile gelir" diye konuştu.

'Bu saldırıyı boşa çıkaracağız'

Eruhlu olan ve Mersin'de 21 Ocak'ta gözaltına alınıp tutuklanan Mübarek Aksu da, Öcalan üzerindeki tecride her Kürdün karşı çıkıp mücadele yürütmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Ben de bunun karşısında sürecin gerektirdiği ahlaki ve vicdani bir duruş olarak bedenimi açlığa yatırıyorum. Sayın Öcalan'a yapılan her saldırı halklara, Kürt halkına yapılmış bir saldırıdır. Bu faşist saldırıyı boşa çıkaracağız."  / Diha
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.