Yüksekova Güncel

'TOKİ psikolojik hastalık yaratıyor'

Genel

1 / 2ANTEP (DİHA) - Yüksek Mühendis Mimar Cengiz Bektaş, Türkiye'de kentleşmenin insani değerlerin yitirilmesine neden olduğunu belirterek, "TOKİ'ler sağlıklı oturma yeri değildir.

TOKİ gibi yapılar Avrupa'da ikinci dünya savaşından sonra yapıldı. Viyana'da bu tür konutlarda oturan insanların hepsi psikolojik tedaviden geçti. Onun için bunları bir an evvel fark edip, insancıllaştırmamız lazım" dedi.

Başbakanlığa bağlı, özellikle sosyal konut üretimi için kurulan ve kamu kuruluşu olan TOKİ, 1984 yılında kuruldu; ancak sonraki yıllarda hem isminde hem de faaliyet alanlarında değişiklikler oldu. TOKİ, 12 Şubat 2012 sonu ile toplam 81 il, 800 ilçe ve 2 bin 246 şantiyede 524 bin 698 konut yaptı. TOKİ hedefini Cumhuriyeti'nin 100. yılı olan 2023'te toplam 1 milyon konut olarak belirledi. TOKİ, her ne kadar yaptığı konutların depreme dayanıklı ve konutlarda olumsuz bir durum yaşanmadığına dikkat çekse de bazı basın yayın kuruluşları ve konut sahipleri tarafından aktarılan sorunlarla hep gündemde kaldı. Siyasi propaganda aracı olarak da kullanıldığı iddia edilen TOKİ'lerde özellikle Diyarbakır, Van ve Samsun'da yapılan konutlarda yaşanan sıkıntılar gündemde olan iddiaları güçlendiriyor. Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerin ardından Başbakanlık Afet ve Acil Durum (AFAD) Yönetimi Başkanlığı tarafından TOKİ'ye yaptırılan 17 bin 471 konuttan 6 bin 500'ü kura şeklinde dağıtılmıştı. 5 Eylül'de Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın katılımı ile gerçekleşen törende konutlarına kavuşan depremzedelerin evinde bir süre sonra su sorunu yaşandı. Yine Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesi Üçkuyular bölgesinde eksiklikleri tamamlanmadan teslim edilen 2 bin 700 konutta yaşayan yaklaşık 12 bin kişinin sorunları uzun yıllardır bir çözüm bulamadı.

'Kamusal alanlar yok ediliyor'

Türkiye'de devlet eliyle yapılan TOKİ'ler, kentlerin çehresini olumsuz yönde etkilemeye devam ederken, TOKİ yapılmasına bir tepki de Yüksek Mühendis Mimar Cengiz Bektaş'tan geldi. Kentleşmenin çoğu insani değerleri yitirdiğini belirten Bektaş, kamusal alanların Türkiye'de yok edildiğine dikkat çekti. Bektaş, kamusal alanların yok edilmemesi için kamuoyuna önemli sorumluluklar düştüğünü aktararak, "Topraktan ne kadar koparsanız insanlığınızdan o kadar uzaklaşırsınız. Yüzyılda yüz milyon insan öldüren rejimden neyi bekliyorsunuz? Kendimiz çabalamalıyız değerlerimizi yitirmemek için ve yapılar sevgi ortamı yaratıyorsa onlara değer vermeliyiz" dedi.

'Yapıların insan odaklı olması lazım'

Halkın değerlerine sahip çıkmasını isteyen Bektaş, "Onlardan alacağımız bir takım malzemelerle bir şeyler yapmamıza hiç gerek yok. Çünkü biz zaten mimarlığı geçmişte yaratmış ve şimdi de kısmen onun içinde yaşıyoruz. Yalnız bizim bu konudaki ödevimiz insanlarla bunu eşit bir şekilde paylaştırmaktır. Çocuklarımızı bu türlü donanımlı kentlerde yetiştirmek gibi çok temel şeyler var. Bunları becermemiz lazım yani her şeyin insan odaklı olması lazım" dedi.

'TOKİ'ler sağlıklı oturma yeri değil'

Türkiye'de "Sürdürülebilir ekolojik kentlerin" var olduğuna ve buna örnek de bölge illerinden Antep'i gösteren Bektaş, halkın bu tür kentlerin ayrımına varmasını talep etti. Bektaş, mimarlar olarak bu kentleri insanlara eşit bir şekilde dağıttıkları zaman topluma layık olabileceklerini vurguladı. Devletin bu kentlere karşı politikasının durmadan TOKİ üretmek olduğunu söyleyen Bektaş, "TOKİ'ler sağlıklı oturma yeri değildir. TOKİ gibi yapılar Avrupa'da ikinci dünya savaşından sonra yapıldı. Viyana'da bu tür konutlarda oturan insanların hepsi psikolojik tedaviden geçti. Onun için bunları bir an evvel fark edip insancıllaştırmamız lazım" diye konuştu. / Diha
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.