Silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, Roboski katliamında yaşamını yitiren ailelerle geçtiğimiz günlerde bir araya geldi. 24 Nisan 1915'ten 28 Aralık 2011'e bu topraklarda bir şeylerin değişmediğini belirten Dink, devletin suçluları bulup cezalandırmak yerine onları koruyup kolladığını ifade etti. Silopi yakınlarında bulunan bir köyde Ermeni Varto Aşireti'nin bir çocuğu olarak dünyaya gelen Rakel Dink, büyük acılar yaşayarak göç ettiği topraklara yaşanan başka bir acıya dokunmak için yeniden geldi. Dink, yıllarca birlikte yaşadığı Kürtlerin arasında öğrendiği Kürtçesiyle ailelerle Kürtçe sohbetler etti, ailelere kendi anadillerinde başsağlığı diledi. Türkiye'de devletin sürekli olarak "Devlet baba" olarak tanımlandığını belirten Dink, "Devlet sürekli olarak kendini baba olarak göstermeye çalıştı, ama bu devlet daha çok katil bir baba. Devlet ya bu yaşananlar karşısında özür dileyecek ya da katil olduğunu kabul edecek" dedi.
'1915'te yaptıklarını şimdi korucularla yapıyorlar'
Silopi'ye bağlı bir köyde dünyaya geldiğini ve aşiretlerinin Varto Ermeni aşireti olarak bilindiğini belirten Dink, "O dönem bizim aşiretin tanınan isimlerinden biri öldürüldü ve cenazesi parçalanarak ortalığa atılmış. Bunu üzerine oradan göçler yaşandı benim ailem de bu süreçte göçtü" dedi. 1915'te Ermenilerin bu topraklarda bulunan halklara aracılığıyla katledildiğini söyleyen Dink, "Şimdi de korucularla aynı şeyi yapmak istiyorlar. Bir kardeşi korucu olarak devletten yana oluyor sen öteki olmuş oluyorsun. Sana karşı hem korucu olan kardeşin hem devlet saldırıyor ve seni ötekileştiriyor, ölüme de gönderiyor, eziyette ediyor haklarını da vermiyor. Şimdi Kürt iseniz ana dilinizde okutulmalısınız. Ya tüm haklarını vereceksin ya da böleceksin. Boşuna insan kanı dökmenin anlamı yok. İngiltere'de kocaman bir okulda bir kişi Müslüman olduğu için ona özel ders saati organize ediyorlar. Bu toprağa da İstanbul'muş gibi davranacak, (İstanbul'da da tüm haklar yerine gelmiş değil) ya insanca yaşayacak ortam sağlayacak ya da bölecek. Bölünmez bütünlük deyip deyip yarısına eziyet çektirmenin anlamı yok" dedi.
'Acıyı yarıştırmıyoruz aynı acıyı yaşıyoruz'
Geçmişte Ermenilerin de bu topraklarda büyük acılar yaşadığını, ancak acıları yarıştırma niyetlerinin olmadığını söyleyen Rakel Dink, şunları dile getirdi: "Bizim açımızdan tarihe baktığımızda daha da derine iner acılar ama artık acıları yarıştırmıyoruz. Bugünü yaşıyorsak aynı acıyı yaşıyoruz bunun farkında olalım doğruları görelim konuşurken geçmişimizin de farkında olarak konuşalım o zaman adalet bize daha yakın olur. Biz siz diye bakmamak lazım bu toprakların insanlarıyız ama öyle de derken Ermeniliğimi de ikrar edebileyim. Hıristiyan'ım diyebileyim yaşayabileyim dinimin şartlarını, siz de aynı şekilde."
Devletlerin de insanlar gibi değişime açık olduğunu söyleyen Dink, eğer devletin böyle bir niyeti varsa değişebileceğini bunun sonucunda atacağı adımlarla acı çeken yurttaşların yüreğine su serpilebileceğini ifade etti. Adaletin yerine gelmesinin de yine devletin bu doğrultuda adım atmasıyla olacağını belirten Dink, "İstediği bir şeyi bir gecede kanun çıkarıp hukuka uygunluğunu ayarlayan bir devlet adaleti de pekala isterse sağlayabilir güçtedir" diye konuştu.
Suçluluk duygusuyla özel karşılama
Bölgeye geldiğinde birçok arama noktasında üniformalı ve üst düzey askeri yetkililerin kendilerini karşıladığını belirten Dink karşılamanın kendisinde bıraktığı etkiyi şöyle anlattı: "Yolda özel bir karşılamayla geldik. Bunun bedelini de ödedik kocaman dağ gibi eşimi devirdiler ona karşılık bir saygı gösteriyorlarsa çok saymasınlar ben üzülüyorum bu ayrıcalık içinde. Suçluluk duygusuyla bunu yapıyorlar. Çünkü bur taraftan bunu yapanlar değer taraftan katillerle fotoğraf çektiriyor."Diha
'1915'TEN ROBOSKİ'YE ZİHNİYET AYNI'
'1915'TEN ROBOSKİ'YE ZİHNİYET AYNI'
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Roboski'li ailelerin acılarını paylaşan Rakel Dink, 1915'ten bu yana zihniyetin değişmediğini ifade ederek, "O zamandan bu zamana suçluların ödüllendirilmesi, terfi edilmesi söz konusu. Suçlu olarak ilan edilmemesi bile bir ödüllendirmedir" dedi.