AKPLİ KÜRT MİLLETVEKİLLERİNE: UTANIN!
AKPLİ KÜRT MİLLETVEKİLLERİNE: UTANIN!
Adalet arayışlarını sürdüren Roboskili aileler, Mezarlığa gidenler, taburdan çağrılıyorlar ve 'Siz neden mezarlığa gittiniz? diye sorulduğunu belirterek, olayın üzerinin kapatılmaya çalışıldığını söylüyor.
Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Roboski (Ortasu) Köyü'nde katledilen çoğu çocuk 34 kişiye ilişkin adalet arayışı sürerken, Başbakan ve hükümet yetkilerinin verdikleri sözler ise havada kaldı. Köydeki yurttaşlar, Kaymakam'a saldırdı diye her gün bir bir tutuklanırken, aileler, kendilerine yönelik baskıların arttığını belirtiyor. Bir taraftan yakınlarını yitiren korucuların operasyona götürülmek istenmesi, Olayı unutun tehditleri, hak arayışının engellenmek istenmesi gibi baskılara rağmen Roboskililerin adalet arayışı devam ediyor. İstihbaratın Amerika tarafından sağlandığı yönündeki haberlerin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstihbaratı Amerika değil bizim milli istihbaratımız sağladı ve Silahlı Kuvvetlerimiz de gerekli adımı atmıştır şeklinde açıklamalara Roboskili aileler tepki gösterdi.
Katliamda yaşamını yitiren Zeydan Orhan Encu"nun kardeşi Ömer Encu, olaydan sonra hükümetin olayın üstünü örtmek için ilk etapta 120 milyar, ardından da 100 milyar daha vereceklerini bunun için de ailelere susma teklifinde bulunduğunu, ancak ailelerin bunu kabul etmediğini hatırlattı. Ailelerin parayı kabul etmemesinin ardından bu kez iş ve kadro vaatlerinin yapıldığını, bazı ailelerin korucu yapılmak istendiğini ifade eden Encu, bunu da kabul etmediklerini kaydetti. Encu, Bizler çocuklarımızı hiçbir şeye satmayız ve değiştirmeyiz. Sadece sorumluların açığa çıkarılmasını istiyoruz" dedi.
"Baskılar sürerse, köyü terk ederiz"
"Olay olduktan sonra bizi sürekli tehdit ediyorlar diyen Encu, Mezarlığa gidenler, taburdan çağrılıyorlar ve 'Siz neden mezarlığa gittiniz?' diye soruyorlar. Bizler bu istihbaratı verenlerih kim olduğunu bilmek istiyoruz. İster Amerika vermiş olsun ister başkası vermiş olsun. Tek isteğimiz bu olayın sorumlularının açığa çıkarılmasıdır dedi. Katliam izlerinin silinmediğini dile getiren Encu, Geçtiğimiz gün bazı köylüler olay yerine gitti. Olay yerinde ölen çocuklara ait kol, bacak ve çene parçaları buldu diyerek hala ilk günkü travmayı yaşadıklarını kaydetti. Olayda sağ kurtulan Servet Encu'nun aldığı tehditler ve basına yaptığı açıklamalar nedeniyle aldığı ceza ve tehditlerden dolayı köyü ailesiyle birlikte terk ettiğini hatırlatan Encu, köyü terk edenlerin Federal Kürdistan Bölgesi"ne gittiklerini ve kendilerine karşı bu şekilde yaklaşılmaya devam edildiği takdirde kendilerinin de köyü terk edeceklerini söyledi.
"Kim çocuklarımıza bomba yağdırdı ve çocuklarımızın katili kimdir?"
Katliamda yaşamını yitiren Salih Ürek'in annesi Medine Ürek, "Başbakan "bu istihbaratı bizim milli istihbaratımız sağladı" diyor. Bu istihbaratı verenlerin açıklanmasını istiyoruz. Madem Amerika'dan değil kim uçakları kaldırttı, kim çocuklarımıza bomba yağdırdı ve çocuklarımızın katili kimdir?" diye sordu. Başbakanın kendilerine susmaları ve olayın üzerine örtmeleri karşılığında para teklif ettiğini belirten Ürek, "Bir ev dolusu para verseler çocuğumu vermem. Onlar çocuklarını paraya değiştirebilir mi ki biz çocuklarımızı paraya değiştirelim. Sonuna kadar davamızın takipçisi olacağız. Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı'nın peşini bırakmayacağız. Bu katliam bize karşı bilerek yapılan bir şeydi" dedi. Ürek, "13 yaralı çocuğumuz elimizde öldü. Yani bize yardım etmediler. Çocuklarımızı kendi imkanlarımızla hastaneye götürdük dedi.
"Bir gün mutlaka o koltuktan ineceksin ve bunun hesabını vereceksin"
Yaşamını yitiren Yüksel Ürek'in babası Abdurrahman Ürek ise, Başbakan iyi bilsin ki, bu işin peşini bırakmayacağız. 5 aydır susuyorlar ve bu olayın üstünü örtmeye çalışıyorlar. Ama bu katliamın sorumluları mutlaka bir gün açığa çıkacaktır ve cezasını çekecektir 20 yıl geçse bile" dedi. "Dosyalarımıza neden gizlilik kararı veriliyor diye soran Ürek, "Dosyalarımıza gizlilik kararının konmasını istemiyoruz ve her şeyin açık bir şekilde yapılmasını ve yürütülmesini istiyoruz. Allah'ınızdan bulursunuz inşallah. Allah'tan korkunuz yok mu? Sen her zaman Başbakan kalacağını mı düşünüyorsun? Bir gün mutlaka o koltuktan ineceksin ve bunun hesabını vereceksin. Zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah'ı vardır. Dosyalarımızı yazıp Kuran-ı Kerim'in içine koyup namaz kılıyoruz ve dua edip bunu yapanları Allah'a havale ediyoruz şeklinde konuştu.
"Allah'tan korkusu olan AKP'ye oy vermesin"
AKP"li Kürt milletvekillerine seslenen Ürek, "İçinizde Allah korkusu olsaydı AKP'den istifa edecektiniz. O zaman sizi kendi halkımızdan ve milletvekillerimizden sayacaktık. O partide kaldığınız sürece utanın ve bizden oy beklemeyin. Bütün Türkiye'ye sesleniyoruz. Katliamcı bir partiye oy vermeyin. Allah'tan korkusu olan, AKP'ye oy vermesin. Çünkü AKP hükümeti katliamcıdır ve katildir. MHP döneminde bile böyle adaletsizlik yapılmadı" diye konuştu.
"Bir gün mutlaka bunun hesabını vereceksiniz"
Yaşamını yitiren Yüksel Ürek'in annesi Emine Ürek ise, "Bana nasıl TC kimlik numarası verdiyseniz, aynı şekilde bana adalet de verecekseniz. Ne Başbakanın koltuğu ne de Genelkurmay Başkanı"nın rütbesi Allah'ın yanında geçerli değildir. Bu koltuk ve rütbelerine güvenmesinler. Bizler davamızı Allah'a havale etmişiz. Bir gün mutlaka bunun hesabını vereceksiniz" dedi. Anne Ürek, "Bana 200 trilyon verseniz bile değil oğlumu, oğlumun yanında götürdüğü katırı bile vermem dedi. DİHA