DİSK Antep Bölge Temsilcisi Nihat Bencan, savaşın bitirilmesi için oluşturulan "uzlaşma ortamına" devletin ciddi yaklaşmadığını belirterek, "Ben oluşturulan yapıya işçi sınıfının da vereceği destekle daha iyi koşullarda daha iyi günleri birlikte göreceğimiz umudunu taşıyorum. Sürecin kapalı kapılar ardından değil de insanlara doğrular söylenerek, sürdürülmesi gerekir" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart Diyarbakır Newroz'unda yaptığı tarihi çağrı ile başlatılan süreci değerlendiren Antep'teki sivil toplum örgütleri, Öcalan'ın çağrısına destek verdi. DİSK Antep Bölge Temsilcisi Nihat Bencan, mesajın 30 yıldır süren savaşın bitmesi için umut verici olduğunu kaydetti. Yıllardır süren savaştan hiçbir kesimin fayda görmediğine dikkat çeken Bencan, savaşın bitirilmesi için oluşturulan uzlaşma ortamına devletin ciddi yaklaşmadığını vurguladı. Devletin yaptığı bazı açıklamaların kendilerine endişe verdiğini dile getiren Bencan, "Net olmuyorlar. Ve net konuşmuyorlar. Eğer başlattığınız bu süreci kafanızda oluşturduğunuz yuvarlak şeylerle bir yere taşıyıp ondan sonra yalnız bırakacaksanız bu çok büyük bir tehlike oluşturacaktır. Bu işin rolünü oynayan insanların kamuoyuna ve halka karşı doğruyu söylemeleri ve doğru yönde politikalar izlemeleri gerekir. Başarıya ulaşmanın anahtarı da budur. Ben oluşturulan yapıya işçi sınıfının da vereceği destekle daha iyi koşullarda daha iyi günleri birlikte göreceğimiz umudunu taşıyorum. Sürecin kapalı kapılar ardından değil de insanlara doğruları söylenerek sürdürülmesi gerekir" diye konuştu.
'Devrimle sonuçlanmaması için elinden geleni uygulayacak'
Antep Mücadele Birliği Platformu Temsilcisi Serkan Yılmaz ise, yeni bir evrenin başladığını belirterek, bu evreye uygun Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da gelişmelerin yaşandığını söyledi. Bu gelişmeler içerisinde Mısır ve Tunus'ta yaşanan devrim örneklerini hatırlatan Yılmaz, devrimin güncel bir durum olduğunu belirtti. Yılmaz, "Devam eden devrim süreçleri içerisinde Kürdistan'da yaşanan bir süreç var. Kürt halkı kendi özgürlüklerini kazanmak için mücadele veriyor. Bunun sonucunda Rojava deneyimini ortaya çıkardı. Rojava devrimi dediğimiz bir süreç yaşanıyor. Bu durum Türkiye devletini korkutuyor. Rojava'daki gelişmeler Kürtler arasında çok büyük bir moral oldu. Onun için Türkiye devleti ulusal sorun karşısında bazı adımlar atmak zorunda kalmıştır. Bununla yeni bir süreç başladı. Aslında bu süreçte devletin amaçladığı Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkı değil en az tavizle bu beladan kurtulma çabası içerisindedir. Yaşananları devrimle sonuçlanmaması için elinden gelen her türlü yöntemi uygulayacaklardır" diye konuştu. Atılan adımların AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın politikasının olmadığına dikkat çeken Yılmaz, devleti bu noktaya, yaşanan gelişmelerin getirdiğini dile getirdi. Yılmaz, Kürt sorunun ezen-ezilen ilişkilerinin sonlandırılmasıyla çözüme kavuşabileceğini belirterek, "Onun için kimsenin Kürt halkına ne haklar verileceği konusunda karar vermemesi gerekiyor. Bu tamamen Kürt halkının elinde olan bir durumdur. Buna Kürt halkının karar vermesi gerekiyor" diye belirtti.
'AKP Sayın Öcalan'a yanıt vermelidir'
30 yıldır devletin yürüttüğü kirli savaşa karşı Kürt özgürlük hareketinin meşru bir temelde mücadele verdiğini belirten Antep Sosyalist Kadın Meclisi Sözcüsü Sibel Işık ise, Kürt sorununun 2013'te görkemli Diyarbakır Newroz'uyla yeni bir sürece evrildiğini söyledi. 30 yıldır süren savaşın durması için Kürt halkı tarafından defalarca adım atıldığını hatırlatan Işık, şunları dile getirdi: "Ama bunlar devlet tarafından samimiyetsizlikle karşılandı. AKP yeni süreçle birlikte barışı getireceğini dile getiriyor. Eğer AKP samimiyse PKK'nin ilan ettiği ateşkese ve Sayın Öcalan'ın çağrısına karşı bir an önce harekete geçmeli ve buna cevap vermelidir. Bu yanıt da öyle AKP'nin belirlediği gibi 'silahı bıraksınlar nereye gidiyorsa gitsinler' mantığıyla değil Meclis kararıyla yasal güvenceye kavuşturulmasıdır. Eğer buna yönelik bir yaklaşım yoksa AKP hükümeti tekrar Kürt halkı ve temsilcilerini tasfiye etmeye yönelik hareket ediyordur."
'Geldikleri gibi gitsinler yaklaşımı çok amiyane bir yaklaşımdır'
Oluşan süreçte devlete önemli görevler düştüğünün altını çizen Sosyalist Yeniden Kuruluş Derneği Antep Şube yöneticisi Mehmet Ali Karabekmez de, bu sürecin karşı tarafın yapacaklarını sıralamakla götürülemeyeceğini söyledi. Bu zamana kadar devletin hep bu yönlü hareket ettiğini aktaran Karabekmez, "Devlet bu adımlara paralel bir adım atmıyor. Sürecin karşı taraftan bir şeyler beklemekle derinleşmesi ve gelişmesi beklenemez. Kürt özgürlük hareketi sürecin ilerleyebilmesi için üstüne düşenleri yaparken, devlet üzerine düşenleri yapmıyor. İşte 'geldikleri gibi gitsinler' yaklaşımı çok amiyane bir yaklaşımdır. Sen birileriyle masaya oturmuşsan, bunların bazı kuralları vardır. Bazı tavizler vereceksin. Bu işin alfabesinde bu var. Sen her türlü tavizi karşıdan bekleyerek, süreci ilerletemezsin. Sosyalist hareketlerin de bu süreçte Kürt özgürlük hareketine gerekli desteği vermeleri gerekir" değerlendirmesinde bulundu. DİHA
AKP'ye 'üzerine düşeni yap' çağrısı
AKP'ye 'üzerine düşeni yap' çağrısı
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrıya Antep'de bulunan sivil toplum örgütleri, dernekler ve platformlardan destek geldi.