Mahkeme, "görevini yaptırmamak için direnme" suçunu işlediğini ileri sürdüğü Çapan'a, 2 yıl 2 ay, Kızılaltun'a da 1 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Karara tepki gösteren Çapan, "Mahkeme tutsakları cezalandırarak, işkenceye ve saldırıya başvuran jandarmaları ödüllendirdi" dedi.
Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde kalan Fehmi Çapan, tedavi olmak için arkadaşı İleri Kızılaltun ile birlikte hastaneye sevk edildikleri sırada, ring aracında kendisi ve arkadaşı İleri Kızılaltun'u öldüresiye döven askerler haklarında açtığı dava nedeniyle aldıkları hapis cezasına ilişkin faks gönderdi. Çapan,2008 yılında askerlerden gördükleri şiddeti belgeleyen hastane raporuyla birlikte savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, savcılığın kendilerine işkence yapan askerler hakkında Buca Kaymakamlığı'ndan soruşturma izni istediğini, ancak kaymakamlığın askerler hakkında soruşturma izni vermeyerek, onları koruduğunu belirtti. Kendilerini öldüresiye döven askerlerin, suçlarını örtpas etmek için haklarında gerçekle ilgisi olmayan tutanak tutarak, İzmir 3. Asliye Mahkemesi'nde dava açtığını aktaran Çapan, "İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, ben ve İleri Kızılaltun'un uğradığı saldırıyı dikkate almazken, Jandarmaların saldırısını ödüllendiren bir karara imza attı. Mahkeme bana 'görevini yaptırmamak için direnme' suçunu işlediğim gerekçesiyle 1 yıl 4 ay 20 gün, 'kamu malına zarar vermekten' de 10 ay olmak üzere toplam 2 yıl 2 ay 20 gün hapis, tutsak İleri Kızılaltun'a da 'görevini yaptırmamak için direnme' suçunu işlediği gerekçesiyle 1 yıl 4 ay 20 hapis cezası verdi" diye kaydetti.
Adli tıp işkenceyi belgeledi ama mahkeme görmedi!
Çapan, olayın yaşandığı gün arkadaşı İleri Kızılaltun ile birlikte götürüldükleri Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi Acil Servisi'nde görevli doktor tarafından tedavi edilmediklerini belirterek, "İzmir Tabip Odası Onur Kurulu, hastanedeki muayene ve tedavilerimizde gerekli özeni göstermeyen doktor Nurhan Gülfırat'ı 850 TL para cezasıyla cezalandırdı. Mahkeme, Tabip Odası'nın bu kararını da önemsemedi. Adli tabip her iki tutsak ile ilgili rapor yazdı. Raporda benim kafamdaki 7 yerden (bir kaşı açılmış, dudağı patlamış, iki göze darptan dolayı kapanmış çenenin altında başında ve başının arkasında şişlik, saç bölgesinde sayısız sıyrık olduğu belirtmekteydi.) Benim bu raporum dava dosyasında bulunmasına rağmen hakim, adli tabibin raporunu dikkate almadı. Suç işleyen Jandarmaların şikayetini dikkate aldı. Mahkeme tutsakları cezalandırarak, işkenceye ve saldırıya başvuran jandarmaları ödüllendirdi" diye vurguladı.
Olay hakkında
3 Kasım 2008 tarihinde tedavi olmak için hastaneye sevk edilen Çapan ve Kızılhatun'un bindirildikleri ring aracının içinde elleri kelepçeli bir şekilde yere yatırılarak dövüldükten sonra, ayaklarından sürüklenerek, kafaları aracın demir merdivenlerine çarpacak şekilde araçtan indirilmişlerdi. Askerler, Kızılaltun ve Çapan'ın ayaklarında sürüklenerek, cezaevi girişindeki arama noktasına getirmiş ve kamera olmayan yerde tekrar bu tutsakları dövmüştü. Askerlerden gördükleri şiddet nedeniyle sağlık durumları kötüleşen tutsaklar, saatlerce cezaevinde bekletildikten sonra götürüldükleri Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi Acil Servisi'nde ayrıntılı bir muayeneden geçirilmemiş, kafa filmleri çekilmemiş ve tedavileri yapılmadan cezaevine geri gönderilmişti. Kızılaltun ve Çapan hastanede tedavi oldukları sırada da askerler tarafından dövülmüştü. Askerler, hastanede tedavilerinin yapılmadığını, acil serviste geçen yurttaşlara anlatmaya çalışan ve "Bize işkence yapıyorlar" diyen tutsakların ağızlarını koli bandıyla bantlamış, daha sonra koli bandını söken tutsakları ağızlarına rulo halinde gazlı bez koyarak, susturmaya çalışmıştı. DİHA
Asker işkence yaptı, ceza tutsaklara verildi!
Asker işkence yaptı, ceza tutsaklara verildi!
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Tedavi olmak için 2008 yılında cezaevinden hastaneye sevk edildikleri ring aracında ve cezaevinde askerler tarafından öldüresiye dövülerek, hastanelik edilen ve gördükleri işkenceyi Adli Tıp raporuyla belgeleyen Fehmi Çapan ve İleri Kızılaltun isimli tutsaklar, mahkeme "suçlu" buldu.