Bu hafta Diyarbakır'da gerçekleştirilen eylemde 1995 yılında Hakkari'nin Çukurca ilçesinde İlçe Jandarma Komutanlığında yetkili bir yüzbaşı tarafından telle boğdurularak öldürüldüğü iddia edilen ve daha sonra kaybedilen Naif Demir'in akıbeti soruldu.
İHD ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eyleminin 243'sünü, Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı'nın önünde gerçekleştirdi. Üzerinde kayıp resimlerinin bulunduğu dev pankartın açıldığı ve kayıpların resimlerinin taşındığı eyleme, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş, İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, Diyarbakır'da düzenlenen Barış Anneleri Konferansı'nın bileşenleri, MEYA-DER, KESK'e bağlı sendika temsilcileri, 78'liler Federasyonu, Belediye-İş Sendikası, sivil toplum kuruluşları temsilcileri yanı sıra kayıp yakınları katıldı.
'Failler halkın ödediği vergilerle maaş alan bürokratlar ve diplomatlar'
Eylemde Kürtçe kısa bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kamuoyuna açıklanan "Demokratikleşme paketinin" toplumsal beklentileri karşılamadığını vurguladı. Kalıcı ve onurlu bir barış için, toplumsal taleplerin karşılanması gerektiği ifade eden Bilici, kayıpların akıbetlerinin açığa çıkarılması için devlete ve hükümete çağrıda bulundu. Faillerin devlet arşivlerinde tutulduğu bir kez daha hatırlatan Bilici, faillerin halk tarafından ödenen vergiler ile maaş alan bürokrat ve diplomatlar olduğunu söyledi. Bilici'nin ardından konuşan kayıp yakını Emine Ocak ise, 18 yıldır Galatasaray Meydanı'nda yapılan oturma eylemlerine katıldığını fakat mutlu olmadığı söyledi. Eşinin cezaevine konulduğunu, oğlu Hasan Ocak'ın ise kaybedildiğini hatırlatan Ocak "Gençleri alıyorlar, işkencelerden geçiriyorlar. Gençlerin hepsi toprak altında çürüdü. Ben barış istiyorum. Ama Barış için, önce işkencelerden geçirilen ve cezaevine konulan gençlerimizi serbest bıraksınlar. İkincisi toprak altında kaybedilen gençlerimizin kemiklerini bize versinler. Analar ağlamasın. Ben ancak barış isteyebilirim" dedi.
'Barış adaletle gelecek'
Ocak'ın ardından İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan tarafından yapılan konuşmada 18 yıldır süren kayıp yakınları eylemlerinde feryat eden annelerin seslerinin hükümetler tarafından duyulmadığı belirtti. Barış ve adalet için mücadelelerini devam ettireceklerini söyleyen Türkdoğan "Biz ceza adaleti istiyoruz. Ceza adaletini isterken de kayıplarımızı istiyoruz. Kayıplarımızın akıbetini istiyoruz. Onların gömüldüğü mezarların yerlerini istiyoruz. Onların cenazesini istiyoruz. Siyasal iktidar arşivleri açtığında, devletin o karanlık odalarında bu arşivler açıldığında, ortaya çıkacaklardır. Ve onların sorumlarının adalet önünde hesap vermesini istiyoruz. Ama biz aynı zamanda bir yüzleşme sürecine girilmesini istiyoruz. Bir hakikat komisyonu vasıtası ile bu sürecin ilerletilmesini istiyoruz. Bütün dünyada bunlar yapıldı, Türkiye'de neden hala yapılmıyor?" dedi. Türkdoğan kayıp eylemlerinin devam edeceğini bir kez daha vurgulayarak, Türkiye'nin de er ya da geç kayıplar sözleşmesinin taraf olacağını, uluslar arası yükümlülükleri yerine getireceğini ve bu şekilde adalet mücadelesinin başarıya ulaşacağını söyledi.
Yüzbaşı karakolda telle boğup, Zap suyuna attı
Yapılan konuşmaların ardından, 1995 yılında Hakkari'nin Çukurca ilçesinde İlçe Jandarma Komutanlığında yetkili bir yüzbaşı tarafından telle boğdurularak öldürüldüğü iddia edilen ve daha sonra kaybedilen Naif Demir'in akıbeti sorularak, hikayesi anlatıldı. İHD Kayıp ve Faili Meçhul Yargısız İnfazlar Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek tarafından okunan kayıp hikayesinde "Anlatım, beyan ve kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; Demir soyadlı aile, Çukurca Kayalık (Zavite) köyünde ikamet ediyordu. Bu aile 1983 yılında köy kırsalında 3 PKK militanı ile çatışmaya girer. Çatışmada 2 militan sağ olarak yakalanır ve güvenlik güçlerine teslim edilir. Bu olaydan dolayı PKK ile aile arasında sorunlar yaşanmaya başlar" dedi.
Telle boğuldu
Ailenin askeri birimlerle daha fazla ilişkiye girdiğini ve askerlerin ailenin köyden ayrılmasına izin vermediğini belirten askeri birimlerle geliştirilen ilişkiler üzerine, Naif Demir'in Çukurca İlçe Jandarma Karakol kantininin ihalesini aldığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Perinçek "Ayrıca, dönemin Çukurca Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Bedrettin Kütük ile birlikte Federal Kürdistan Bölgesi üzerinden silah kaçaklığı işine girer. Adı geçen bölük komutanı, silah kaçakçılığı sırasında kazandıkları paradan Naif Demir'in payına düşeni vermemeye başlar. Demir ısrarla parasını ister. Parasını alabilmek için zaman zaman devreye aracılar sokar. Bu durumdan sıkılan Yüzbaşı Bedrettin Kütük, 6 Mart 1995 günü akşam saat 21.30'da Naif Demir'i İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı'nın hemen bitişiğinde olan PTT lojmanlarında misafir olarak kaldığı evden aldırıp, Karakolda Astsubay Metin Koç ile birlikte telle boğduktan sonra cesedini Çukurca'ya 7-8 kilometre mesafedeki Zap suyuna atar" dedi.
Perinçek, "Kütük'ün karakolda olaya tanık olan askerlere, Demir'in PKK'ye yardım ettiği için cezalandırıldığını söylediğini aktararak, Demir'in kardeşinin, Çukurca İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı'na kardeşini sormak üzere gittiğini, ancak durumun kurcalanmaması yönünde tehdit edildiğini söyledi. 'Yüksekova çetesinde' yer alan itirafçı Kahraman Bilgiç'in, itiraflarında Naif Demir'in Yüzbaşı Bedrettin Kütük tarafından alacak, verecek için infaz edildiğini, savcılığa bu yönlü ifade verdiğini belirtir. Ancak Yüzbaşı Bedrettin Kütük hakkında soruşturma yapılmaz. Aile olayı AİHM taşır, ancak sonuç alamaz. Naif Demir'in cenazesine hala ulaşılamadı" dedi.
Kayıp yakınları, 18 yıl önce kaybedilen Naif Demir için düzenlediği oturma eyleminin ardından etkinliği sona erdirdi.
BATMAN
İHD Batman Şubesi üyeleri ile kayıp yakınları da, Gülistan Caddesi'nde her hafta kayıplar için gerçekleştirdikleri eylem çerçevesinde 1990'lı yılarda kaybedilenlerin resimlerinin bulunduğu "Kaybedilenler" ile "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" yazılı pankart açtı. Eyleme, kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi, BDP, KURDÎ-DER, MEYA-DER yöneticileri ve STK temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Kayıpların ve gözaltında yaşamlarını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Batman Şube yöneticisi İlyas Ekinci, hasta tutsakların sorunlarına ve geçen hafta Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan "Demokratikleşme paketi"ne ilişkin konuştu. Ekinci, paketin beklentilere cevap vermediğini belirterek, "Bu pakette Kürt halkının talepleri neredeyse yer almadı. Bunların içinde siyasi tutsaklar için iyileştirmeler beklenirken hasta tutsaklar için bile bir iyileştirme yapılmadı. Devlet ve hükümet bu şekilde demokratikleşeceğini sanmasın" dedi.
Açıklamanın ardından etkinlik oturma eyleminin ardından sona erdi. DİHA
'Barış adaletle gelecek'
'Barış adaletle gelecek'
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
İHD ve kayıp yakınlarının her hafta Diyarbakır ve Batman'da gerçekleştirdiği "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" eyleminin 243'üncüsü gerçekleşti.