'BENİ ZILGITLARLA UĞURLAYIN'

Özek mektubundan ailesinden gözyaşlarıyla değil, zılgıtlarla kendisinin uğurlanmasını istiyor.

Kayseri'de Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik 26 Mayıs günü yapılan eylemde yaşamını yitiren PKK'li Cengiz Özek'in ölümünün üzerinden 40 gün geçti. Çocuklarının cenazesini toprağa veren aile, Cengiz'in odasını ise çocuklarından geriye kalan eşya ve fotoğraflarla süsledi. Aile Cengiz'in gitmeden önce kullandığı ve adeta müzeye çevirdiği odanın her tarafı Özek'in bıraktığı anıları anlatırken, oda özelikle taziye ziyaretine gelenlerin akınına uğruyor. Özek arkasında bıraktığı mektupta ise, ailesinden kendisini gözyaşlarıyla değil zılgıtlarla uğurlanmasını istiyor.

'Cengiz olumsuzluklara hep gülen biriydi'

Oğlunun 40 gün önce kaybettiğini halen acısının ilk günkü gibi olduğunu söyleyen anne Misri Özek, "Hiçbir annenin evladını yitirdikten sonra acısını hiçbir güç dindiremez. Annelerin acıları ortaktır. Bu gerilla annesi olur, asker veya polis annesi olur. Acı aynı acıdır. Her gün sabah oğlumun odasına gidiyorum. Fotoğraflarıyla konuşurken, annelerin ortak acısının ağırlığını daha iyi hissediyorum. Tek özlemim oğlumu son bir defa daha görmekti. Canlı göremedim, cansız bedenini de görmeyi Allah bana nasip etmedi. Oğlum çocukluğundan beri çok akıllı ve zekiydi. Tüm olumsuzluklara gülen hep olumlu taraflarını gören bir çocuktu. Adeta kahraman, Egit gibiydi. Sonunu da onun gibi kahraman olarak da gitti" diye konuştu. Oğlunun eyleminden önce kendisine bıraktığı mektup da, "Anne beni gözyaşlarıyla değil "zılgıtlarla (tilililerle" uğurla' diye yazdığını da belirten anne Özek, oğluyla hep gurur duyduğunu dile getirdi.

'Artık ölümler son bulsun'

Ölümler karşısında devletin el atmasını ve yeter demesini isteyen baba Nevzat Özek ise, "Gençlerin kaybı çok acıdır. Her gün 3-5-10 cenaze geliyor. Bu cenazelerin asker, polis, gerilla olmasını fark ettirmiyor. Evlat acısı hayattaki en büyük acıdır. Yaşanan acının büyüklüğünü annelere sormak lazım. Babalara sormak lazım, Devlet bu ölümlere el atmalı ve yeter demelidir. Başbakan, Genelkurmay başkanı ve PKK sorunun çözümü için ortak bir noktada buluşsunlar. Dünya devletleri akan kanı izlemek yerine soruna müdahil olsunlar. Kimse evladını çölde bulmadı. Her ölüm bir yıkımdır. Kürt gençlerinin parçalanmış cesetlerini görsünler. Artık bu kan son bulmalıdır" diye konuştu.

Mektupta vasiyetini açıklamıştı

HPG'li Cengiz Özek (Eriş Dildar) arkasında bıraktığı mektupta Annesi Misri Özek'e yazdığı bölümde, "Ben senin evladın olarak büyüdüğüm için bazı konularda gerçekten çok şanslıyım. Senin o boyun eğmez yönün ve otoriten karşısında hep etkilenmiştim. Tam bir Kürt annesi profilin vardı. Şimdi bir gerilla annesinin ve buna göre davranmanı senden istiyorum. Her gerilla artık senin evladın olmalı. Bana içinin yandığı kadar yoldaşlarımı da yaşa ki biz büyük yüreklerle bu mücadeleyi zafere ulaştıralım. Senden tek bir istediğim daha var, oda eylemimi duyduğunda başın dik, gurulu, onurlu bir şekilde 'Tilililer çekerek karşıla' gözlerinde tek bir damla yaş olmamalıdır. Siz annelerin değeri çok büyüktür" sözleriyle hitap etti.

'Babama ve kardeşlerime'

Özek, babasına yazdığı mektupta ise, şu ifadeler yer alıyor: "Tüm korku kapılarını kırıp Kürt gerçekliğinin içine girin ve sizi ne kadar hoş karşıladığını, ısıttığını göreceksiniz. Baba sende annem gibi bu olayı başın dik karşılamalısın. Evlatlarınız size layık oluyor. Bende layık olursam ismimi Eriş Avent Gever diye mezar taşıma yazın. Kardeşlerim Erkan, Eylem ve Mazlum Doğan'a çok selam söylüyorum. Onlarda kendi halkı için doğru bir temelde savaşsınlar" DİHA