Beştaş, "AYM'nin kararının sadece Balbay'ı bağladığını, 'AYM'ye gidin' demek Diyarbakır'daki yerel mahkemelerin kararını aynı zamanda meşrulaştırmaktır. Haklı kılmaktır. Bunu kabul etmiyoruz" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), CHP Milletvekili Mustafa Balbay'ın "Uzun tutukluluk süresi" ve "Seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiği" gerekçeleri ile tahliyesi yönündeki kararının ardından vekil sıfatı taşıyan tutuklu 5 Kürt siyasetçisine ilişkin Diyarbakır 5. ve 6. ağır ceza mahkemelerine yapılan, ancak reddedilen tahliye başvurularına ilişkin tepkiler devam ediyor. Bir üst mahkemeye yapılan itiraz başvurularına henüz yanıt verilmezken, tutuklu milletvekillerine ilişkin bir televizyon programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın, Balbay'a açılan kapının tutuklu 5 milletvekili için de açılacağı yönünde mesaj vermişti. Mahkemelerin çifte standart yaklaşımı ile Başbakan Yardımcısı Atalay'ın sarf ettiği sözleri değerlendiren BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve tutuklu milletvekillerinin Avukatı Meral Danış Beştaş, "Kimseden akıl almaya ihtiyacımız yok. Hukuki mekanizmaları çok iyi biliyoruz" tepkisinde bulundu. Hukuki savunma anlamında "KCK" dosyalarında hiçbir boşluğun olmadığını vurgulayan Beştaş, "Bu hem bütün tutuklu arkadaşlarımız hakkında hem milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, insan hakları savunucuları ve birçok kesim ile ilgili mahkemelerde savunmalar yapıldı. Bu savunmalar mahkemelere bir etki etmedi, bir karşılığını bulamadı. Bunun nedeni de bu operasyonun hukuki temellerine dayanıyor. Yani; siyasal alt yapı ile inşa edilen yargılamalar olduğu için bugün hala milletvekillerimiz tutuklu bulunuyor" ifadesinde bulundu.
'Bu kararla Kürt ve Türk vekillerin eşit olmadığı ortaya çıktı'
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın söz konusu açıklamalarının bazı kesimler tarafından Diyarbakır 5. ve 6. ACM'ler tarafından verilen kararın "haklı" olduğu yönünde kanaatler de oluşturabileceği uyarısında bulunan Beştaş, ancak söz konusu mahkemelerin kesinlikle hukukta ve ceza yargılamasında bir karşılığının olmadığına işaret etti. Kararın "hukuki karar"dan yoksun olduğunu dile getiren Beştaş, bunu düşünsel olarak ifade etmediklerini, bir yorum yapmadıklarını söz konusu sonucun kendi Anayasa ve iç tüzüklerinin söylediğini vurguladı. En çok tartışılan konulardan birinin "eşitlik" meselesi yani Anayasa'nın 10. maddesi olduğunu ifade eden Beştaş, "Bu tüm dünya tarafından kabul edilen herkesin yasalar önünde eşit olduğudur. Bu kararda aslında başka bir handikap Kürt milletvekilleriyle Türk milletvekillerin eşit olmadığı ortaya çıkmıştır. Aslında bunun siyaseten gerçek anlamda değerlendirilmesi gerekiyor, bu ayrımcı bir tutumdur" dedi.
'Herkes hukuk önünde 'eşittir'e inanmıyoruz!'
Hükümet yetkililerinin, tutuklu vekiller hakkında verilen kararın ardından "Herkes hukuk önünde eşittir" ifadelerinde bulunmalarını geçmişte yapmış oldukları açıklamalarından ve tutumlarından ayrı ele alınamayacağını dile getiren Beştaş, "Bunu tek başına sanki bu hukuksuzluktan şikayetçiler, bundan sonra tutumlarını değiştirecekler gibi okumuyoruz. Geçmiş pratik böyle okumamıza engel. Bizde her kesin hukuk önünde eşit olduğunu biliyoruz. Bu operasyonlar yapılırken, bu gözaltılar yapılırken hukuk önünde eşitlik yoktu da; bugün mü hukuk önünde eşitlik var?" diye sordu.
'Mahkeme, AYM ve Anayasa kararlarını tanımıyoruz demiştir'
AYM'nin sıradan bir mahkeme olmadığını ve Balbay hakkında vermiş olduğu kararın tüm yargı organlarını bağladığına işaret eden Beştaş, "AYM bir tutum belirler, mahkemelere doğrultu verir, iştihat kararları verir. Bu Anayasa'da yazılıdır. Anayasa'ya uygunluk denetimi yapan bir mahkemedir ve AYM, tutukluluk ile milletvekilliğin bağdaşmadığını belirtmiştir. Tutukluluk halinin temsil hakkını ortadan kaldırdığını kararı ile söylemiştir. AYM'nin kararının sadece Balbay'ı bağladığını, 'AYM'ye gidin' demek Diyarbakır'daki yerel mahkemelerin kararını aynı zamanda meşrulaştırmaktır. Haklı kılmaktır. Bunu kabul etmiyoruz. Diyarbakır mahkemelerine ilişkin kararlara itirazlarımızı yaptık. HSYK'ye de zaten suç duyurusunda bulunduk. Mahkemeler bu kararları ile 'biz AYM ve Anayasa'nın kararlarını tanımıyoruz' demiştir. Hiçbir mahkeme 'ben Anayasa'ya uygun karar vermek zorunda değilim' diyemez. Bu temel bir prensiptir" şeklinde konuştu. DİHA
Beştaş: Kimseden akıl almaya ihtiyacımız yok
Beştaş: Kimseden akıl almaya ihtiyacımız yok
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve tutuklu Kürt siyasetçilerinin Avukatı Meral Danış Beştaş, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın tutuklu vekillere ilişkin açıklamalarına, "Kimseden akıl almaya ihtiyacımız yok" sözleri ile tepki gösterdi.