Burada bu tekerlemenin alternatifi oluşturuluyor" dedi. Roboski aileleri adına katılan Narin Ant ise, "Birlik olunursa faillerde ortaya çıkacaktır" diye belirtti.
Diyarbakır'da 15-16 Haziran'da gerçekleştirilen "Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı"na Ermeni Vakfı adına katılan Pakrat Eşrefyan, "Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı" adının kendilerinde çok anlamlar çağrıştırdığını belirterek, konferansa katılan çok sayıda farklı etnisite temsilcisinin olduğunu ve kendisinin de bu etnisitelerden birinin temsilcisi olduğunu ifade etti. Çok kültürlü bir coğrafyada yaşadıklarını belirten Eşrefyan, "Ama bu çok kültürlülük her zaman inkar edildi. Başbakan'ın da ifade ettiği gibi, 'tek dil, tek bayrak, tek din' tekerlemesi sürekli kullanıldı. Burada bu tekerlemenin alternatifi oluşturuluyor" dedi. Türkiye'nin ilk defa sivil topluma sahip olduğunu gördüğü bir Gezi Parkı deneyimi yaşadığını belirten Eşrefyan, konferansla birlikte herkesin daha da gelişeceğini dile getirdi.
'Yıllar sonra politikleşen bir toplum gördük'
Ezidiler adına katılan Hacı Çelik ise, Ezidilerin yüzde 95'inin ülkesini terk ederek, 20-30 yıldır sürgün hayatı yaşadıklarını belirterek, geçmişte birbirilerine sempati duymayan, hep zıtlaşan politik argümanların olduğunu; ancak konferansta inançların ve politik anlayışların biraraya geldiklerini ifade etti. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mesajın sevgi ile karşılandığını vurgulayan Çelik, "Bu önemlidir. Sahip çıkmalıyız" dedi. Yıllar sonra politikleşen bir toplum gördüğünü ve Kürt halkının önemli bir seviyeye ulaştığını belirten Çelik, Kürt halkının artık hiç bir şekilde kandırılamayacağını ifade etti. Kürt halkının önündeki setleri kırdığını belirten Çelik, "Katliamlara, kandırılmaya sessiz kalacak bir toplum değil artık Kürt toplumu" dedi. Ezidilerin de beklentilerinin olduğuna dikkat çeken Çelik, "Artık yüzlerini ülkelerine dönebilmeliler; ana toprağımıza dönmeliyiz. Sadece dinlemek ve izlemekle yetinmemeliyiz" dedi.
'Birlik olunursa failler de ortaya çıkacaktır'
Roboskililer adına katılan Narin Ant da, Roboski katliamında kardeşiyle birlikte 8 kuzenini kaybettiğini belirterek, kendilerinin de katliamın üzerinden 535 gün geçmesine rağmen henüz faillerin bulunarak, yargılanmadığını ve ailelere baskı yapıldığını ifade etti. Aileler olarak konferanstan ümitli olduklarını belirten Ant, "Birlik olunursa failler de ortaya çıkacaktır" dedi. Roboski'de bulunan ailelerden 48 kişiye sınır ihlali gerekçesiyle dava açıldığını ve soruşturma başlatıldığını hatırlatan Ant, "Ailelerin teker teker ifadeleri alındı. Üstümüzdeki bu baskıların bir an önce son bulmasına yönelik bir takım konuşmalarımız oldu. Roboski'nin failleri bulunursa, kalıcı ve samimi bir barışın oluşacağına inanıyoruz" dedi.
'Tek somut adım ailelerin psikolojilerinin çökertilmesi oldu'
Olayın gerçekleşmesinden bu yana atılan tek somut adımların aileleri psikolojik olarak çökertmek olduğunu belirten Ant, konferansta ekolojik sorunların da dillendirilerek, yaşanan sorunların çözülmesi noktasında adımların atılması gerektiğine vurgu yaptı. Bölgede yapılan ve yapımı devam eden barajlar ve temizlenmeyen mayınlar konusunun sürekli gündemde tutulması gerektiğinin altını çizen Ant, "Sadece insanlara yönelik baskılar yapılmıyor. Tüm sorunların konferansla birlikte aşılmasını umut ediyoruz" diye konuştu. DİHA
'Birlik olunursa failler de ortaya çıkacaktır'
'Birlik olunursa failler de ortaya çıkacaktır'
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
"Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı"na Ermeni Vakfı adına katılan Pakrat Eşrefyan, çok kültürlü bir coğrafyada yaşadıklarını; ancak bu çok kültürlülüğün her zaman inkar edildiğini belirterek, "Başbakan'ın da ifade ettiği gibi, tek dil, tek bayrak, tek din tekerlemesi sürekli kullanıldı.