Yüksekova Güncel

'Bu açık bir çetedir'

Güncel

Umut Kitapevi'ne yapılan saldırıya nedeniyle sanıklar hakkında verilen kararın Yargıtay tarafından değerlendirilmesinde örgüt kurma suçunun işlenmediğine ilişkin verilen karara tepki gösteren Umut Kitapevi sahibi Seferi Yılmaz, Yargıtay'ın bu kararıyla olayın arkasındaki güçlerin ortaya çıkmasını engellediğini söyledi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi kamuoyunda Şemdinli davası olarak bilinen davada çete kurmak ve adam öldürmeye teşebbüs suçlarından verilen cezalarla ilgili temyiz kararını verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen mahkumiyet kararlarının kasten adam öldürme, öldürmeye teşebbüs ve yaralama suçlarından cezalarının onandığını, örgüt kurma suçundan verilen mahkumiyet kararının ise bozulduğunu açıkladı. Bozma kararı üzerine Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi sanıkları yeniden yargılayacak. Duruma tepki gösteren Umut Kitapevi sahibi Seferi Yılmaz, Yargıtay kararının olayın arkasındaki gücün ortaya çıkmasını gölgelediğini dile getirdi. 9 Kasım 2005 yılında Şemdinli’de Umut Kitapevi'nin bombalanması olayında faillerin suçüstü yakalandığını belirten Yılmaz, olayın üzerinde 7 yıllık bir zaman dilimi geçmesine rağmen sorumluların net olarak ortaya çıkarılmadığını dile getirdi.

Yılmaz, "7 yıldan sonra Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar Yargıtay tarafından onandı. Tabii ki bu karar ilk bakışta olumlu gibi karşılanmaktadır. Belli yönleriyle olumlu olsa da gerek bizleri ve gerekse de Şemdinli halkını tatmin etmedi. Olayın başı sonu kırpılarak yani örgüt ve planlı bir olaydan çıkartılıp sanki 3 kafadar bir araya gelip bir eylem yapmış, bir cinayet yapmış gibi gösterilmeye çalışıldı. Bu bize daha önce Hrant Dink olayını çağrıştırıyor. Dink olayında da ne Trabzon'da yaşanan ve bu olayda yaşanan gelişmelerle ilgili görevliler, istihbarat bilgileri saklayan devlet memurları herhangi bir şekilde yargılanmadı” dedi.


'Bu açık bir çetedir'

Yargıtay’ın onama kararında başta dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın ve diğer sorumluların gözardı edildiğini söyleyen Yılmaz, "Şemdinli Umut Kitapevi dosyasında maalesef aynı durum vardır. Yaşanılan Şemdinli olaylarında Astsubay Özcan İldeniz, Ali Kaya ve PKK itirafçısı Veysel Ateş'i görevlendiren zamanın Hakkari İl Jandarma Komutanı Albay Erhan Kubat ve sıralı amirleri olan Van Asayiş Kolordu Komutanı Selahattin Uğurlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a kadar uzanan hiyerarşik bir yapı vardı.

Dönemin savcısı Ferhat Sarıkaya hazırlamış olduğu iddianamesinde bunları açık bir şekilde ortaya koymuş ve bu isimlere yer vermişti. Bunlar hakkında bir çok kez suç duyurusunda bulunmamıza rağmen haklarında bir soruşturma başlatılmadı. Bu dosyada görülüyor ki bunlar bir kenara bırakılarak sanki bu yaşanan olaylarla hiçbir ilgi ve bilgileri yokmuş gibi gösterilip sanki 3 kafadar arkadaşın yaptığı bir olay gibi gösterilmeye çalışıldı. Bu açıdan bu verilen kararı eksik buluyorum. Eğer bu davada gerçek anlamda demokrasi ve hukuk adına yaklaşılmış olsaydı, dosyalarda mevcut olmasına rağmen olayın bütün faillerini ortaya koyup gerekli cezalandırılmaların yapılması gerekiyordu. Bu anlamda yaşanılan sadece bir cinayet olayı değil, basit bir olay değildir. Bu açık bir çetedir. Arkasındaki gücün ortaya çıkarılması lazım. Bu karar bunu gölgelemiştir” diye konuştu.DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.