Yüksekova Güncel

'Devlet barışa hazır değil'

Güncel

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın başlattığı çözüm süreciyle beraber bölgede yapılacağı söylenen ekonomik yatırımların devletin atacağı adımlarla büyümesi beklenirken, aksine durma noktasına geldi.

 Çözüm sürecinden halen umutlu olduğunu söyleyen Yüksekova Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı İrfan Sarı, "Reel sektör, güvenliği iş güvencesi için talep eder. Bölgeyi ablukaya alan bir güvenlik tedbiri akılcı gelmez ve karşılığını bulmaz" dedi. 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın başlattığı süreç ile birlikte, köylere geri dönüşler, koruculuğun lağvedilmesi ve ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi beklentilerine rağmen hükümetin herhangi bir adım atmadığı belirtiliyor. Hakkari ekonomisini güçlendirecek olan Derecik (Rubarok) ve Üzümcü sınır gümrüklerinin yıllardan beri gündemde olmasına rağmen halen altyapısı için bir çivi dahi vurulmazken, gümrük için atanan memurlar çeşitli kamu hizmetlerinde çalıştırılıyor. Bölgede şuana kadar karakol, kalekol, baraj, Yüksekova'da yapılmakta olan havaalanı ve askeri amaçlı yolların dışında herhangi bir yatırım yapılmaz iken, yurttaş ve esnaflar hükümetin güvenlik eksenli yatırımlarının tedirginlik yarattığını dile getiriyor. 

'Devlet barışa hazır değil'

Devlet ve hükümetin barış sürecine hazır olmadığını belirten Yüksekova Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı İrfan Sarı, "Devletin geçmiş yıllarda olduğu gibi oyalayıcı politikalarına AKP hükümeti de devam etmektedir. Yıllarca iktidar partileri, 'PKK oralarda hizmet yapmamızı engelliyor' diyordu. Madem bahane oydu, buyurun PKK çekiliyor gidin hizmet götürün. Gidin okul yapın, sağlık ocağı yapın, yol yapın. Karakol yapmayın" dedi. Sarı, bölgede devletin barış projesinin olmamasından dolayı ekonomik projesinin de olmadığını belirterek, "Şu anda gözle görülen bir ticari yeterlilik ve dolayısıyla herhangi bir gelişme söz konusu değil. Eğer bu yönlü bir açıklama varsa da bu suni bir açıklamadır ve gerçekliği yoktur. Ancak hükümetin düşündüğü projeler vardır. Bunlarda kısa vadede katkı sunacak projeler değildir. Öncelikle bölgedeki reel sektör, hayvancılık üzerinden desteklenmelidir. Çünkü Hakkari havzası hayvancılık sektörüne uygundur. Bu sektör organik hayvancılığa çok uygundur. Şayet bu alanda ciddi bir atak olursa, bütün sektörler bu sirkülasyondan ekonomik yükselme dönemine girer. Keza bu bölge sanayi sektörüne uygun değildir. Yanı sıra madencilik de desteklenebilir bir sektördür" dedi. 

Ekonomik yatırımlar yerine sınır ticareti engelleniyor

3 ülke ile sınırı bulunan bölgenin sınır ticaretinin bölge ekonomisi ve ülke ekonomisinde belirli bir rol oynayacağını belirten Sarı, "Yıllardan beri Derecik (Rubarok) ve Üzümcü (Dızı) sınır gümrüklerinin açılması gündemde tutuluyor. Çözüm süreciyle hemen açılması gerekirken, buralara tek bir çivi dahi çakılmamıştır. Ancak sınır ticareti şu anda sadece Esendere Sınır Kapısı'nda uygulanmaktadır. Ki bu uygulama meyve ve sebze harici bir başka alanı kapsamamaktadır. Bu uygulama sahte bir duruştan başka bir şeyi ifade etmez. Yasaklar listesinde ürün yelpazesi belirtilmiştir. Yasaklar, uygunluğu olan ürünlerden katbekat fazladır. Kaçakçılık zaruri şartlardan oluşmaktadır. Bu kaçakçılık olarak adlandırılması aslında büyük bir çelişkidir. İran ve Federal Kürdistan'da akrabalar arasındaki ticaret olarak değerlendirilmelidir. Yasal düzenlemeler içinde yasakları barındırmazsa halkın ticaret alışkanlığı farklılaşır. Yasaklı politikalar şimdi Cumhuriyet tarihinin en yüksek düzeyindedir. Sınırların önemsiz ve anlamsız kaldığı bir dönemde halen kendi insanının önüne sınır koyup bir ülkeden bir iç ülkeye gidiyormuş muamelesi yapmanın bir anlamı olamaz" diye konuştu.

'Bölgeyi ablukaya alan bir güvenlik tedbiri karşılığını bulmaz'

Güvenlik politikalarının çözüm sürecinin gerçeğini yansıtmadığını vurgulayan Sarı, şu değerlendirmede bulundu: "Bölgede topyekun bir barışı andıran yeni süreci okumak oldukça zordur. Reel sektör hala çekinceler içindedir. Karakol, kalekolların yapılıyor olması da bu çekinceleri üst düzeye çıkarmaktadır. Reel sektör güvenliği iş güvencesi için talep eder. Bölgeyi ablukaya alan bir güvenlik tedbiri akılcı gelmez ve karşılığını bulmaz. Şu anda bölgemizde iflaslarla cebelleşen esnaf, kendini süspanse edebilmenin arayışındadır. Krediler üretim dışı kalan bir esnaf kitlesi için bağımlılık getirir. Devlete bağımlı bir esnaf yaratılmaktadır. Çiftçilik ve hayvancılık da bu düzeydedir. Üretici bağımlıdır. Bu işleyiş korkunç düzeyde köleliği dayatır. Durup devletin sağladığı sadakalardan istifade eden bir anlayışı getiriyor. İçinde bulunulan durum bu esaslar üzerine inşa ediliyor."

'Köye dönüşler bu politikalarla hayal olur'

Sarı, "Köye dönüş biraz hayalci bir durumdur. Özellikle Yüksekova'da bu anlamda bir dönüşün sağlanması oldukça zordur. Dönüş olsa bile silahlı yapıların yani korucuların potansiyel engel olduğunu söylemek mümkün. Geri dönüş neredeyse imkansız hale gelmiştir. Ticaretin yaşam bulması için ticaret eksenli yatırımların yoğunlaştırılması lazım gelirken, güvenlik türü yapılaşmalara önem vermek büyük bir güvensizlik yaratır. Geçmişteki gibi kendine yönelik güvenlik tedbiri alan devletin bir daha halkın güvenliğini ertelediğinin kanaati oluşmaktadır" değerlendirmesinde bulundu. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.