Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde Diyarbakır'da bir araya gelen kurum, kuruluş, oluşum ve siyasi partiler Suruç katliamını kınadı. DTK binası önünde bir araya gelen ve aralarında 95 sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi ile iş insanlarına çok sayıda yurttaş da deste verdi. Yası temsil eden siyah bezin asıldığı alanda yapılan açıklamaya, başta Barış Anneleri olmak üzere birçok kişi siyahlar giyinerek geldi. DAİŞ ve AKP aleyhine sloganların atıldığı açıklamada konuşan DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, vahşi ve insanlık dışı saldırı ile hedef alınanın Rojava Devrimi, Kürt halkı ve dostları olduğunu söyledi. HDP'ye dönük Adana ve Mersin, Diyarbakır saldırını hatırlatan Dicle, AKP hükümetini, "Söz konusu patlamalar sırasında ülkeyi yöneten AKP hükümeti, Adana, Mersin ve Diyarbakır'da IŞID saldırılarına karşı önlem almadığı gibi vatandaşlarının ölmesini kınamakla yetinmiştir" sözleriyle eleştirdi.
AKP'nin DAİŞ'e karşı olan tavrının herkesçe bilindiğine dikkat çeken Dicle, katliamın sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu dile getirerek, "İŞID çetelerinin Türkiye'den Rojava'ya rahatlıkla giriş çıkış yaptıkları, yaralıların sınır illerinde tedavi edildiği ve IŞİD çetelerinin Türk askeriyle boy boy fotoğrafları sıklıkla basında yer almaktadır. Ayrıca Adana'da savcılık tarafından durdurulan MİT TIR'larında yapılan arama ile Suriye'ye insani yardım adı altında silah gönderildiği de ayyuka çıkmıştır. Gerçekleşen bunca planlı saldırı karşısında vatandaşın can güvenliğini sağlamakla yükümlü hükümet tarafından, benzer saldırıların olabileceği ön görülmesine rağmen gerekli tedbirler alınmamıştır. Bu nedenle söz konusu saldırının ve yaşanan can kayıplarının sorumlusu hükümettir. AKP hükümeti öncelikle DAİŞ'e karşı tavrını netleştirmeli ve bunu deklere etmelidir" ifadesinde bulundu.
'AKP hükümeti bir kez daha savaş kararı vermiştir'
Dicle, Türkiye toplumunun İmralı Adası'nda var olan kısmi diyalog sürecinin müzakereye dönüşmesini beklediği bir süreçte, AKP hükümetinin, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a ağırlaştırılmış tecritte ısrar ettiğini hatırlatarak, "Kürdistan'da ve demokratik muhalefetin ortaya konulduğu Türkiye illerinde uygulanan ve OHAL'i andıran güvenlik tedbirleri, toplu gözaltılar, ırkçı saldırılar, seçim öncesinde başlayan ve sonrasında devam eden bombalamalar, kontra güçlerin gerçekleştirdiği saldırılar, sınır ötesi hava operasyonları ve sınır içerisinde gerçekleştirilen kara operasyonları göstermektedir ki AKP hükümeti sonuçlarının ne olacağını bildiği halde bir kez daha savaş kararı vermiştir" diye konuştu.
'Seferberlik ruhuyla dayanışmaya çağırıyoruz'
Yaşanan katliama inat tüm dünya halklarını Kürt halkı ile dayanışmaya çağıran Dicle, "Ulusal ve uluslararası kamuoyuna özelikle belirtmek isteriz ki ne pahasına olursa olsun, halklarımızın bir arada eşit, adil, özgür ve onurlu birlikteliğine ve geleceğine vahşice ve barbarca yapılan bu saldırılara kaşı sessiz kalmayacak boyun eğmeyeceğiz" dedi.
Dicle'nin ardından açıklamanın Kürtçe metnini DTK Eşbaşkanlık Divanı üyesi Mülkiye Birtane okudu.
Açıklama ardından DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ali Şimşek, katlimada yaşamını yitirenlerin cenazesinin Diyarbakır'a geleceğini ve 2 cenazenin ise Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verileceği bilgisini paylaşarak, Diyarbakır halkının cenazelerine sahip çıkması çağrısında bulundu.DİHA
Dicle: Saldırı ve can kayıplarının sorumlusu AKP'dir
Dicle: Saldırı ve can kayıplarının sorumlusu AKP'dir
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, katliamlar gerçekleştiren DAİŞ'e karşı AKP'nin tavrının herkesçe bilindiğine dikkat çekerek, "Gerçekleşen bunca planlı saldırı karşısında vatandaşın can güvenliğini sağlamakla yükümlü hükümet tarafından, benzer saldırıların olabileceği ön görülmesine rağmen gerekli tedbirler alınmamıştır. Bu nedenle söz konusu saldırının ve yaşanan can kayıplarının sorumlusu hükümettir. AKP hükümeti öncelikle DAİŞ'e karşı tavrını netleştirmeli ve bunu deklere etmelidir" dedi.