Erdoğan: Canlı bomba DHKP-C’li

 Başbakan Erdoğan canlı yayında Habertürk TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Erdoğan, ABD Büyükelçiliği’nde yaşanan patlamaya ilişkin canlı bombanın kafasındaki benden teşhis edildiğini belirterek, “Fakat yine de çok daha emin olabilmek için DNA testlerine gitmek suretiyle sabah nihai neticeyi açıklamak istiyoruz. Ama net olan şey bu olayda DHKP-C’nin olmasıdır. Daha önce bizim vardığımız netice ise daha önce bu kişinin yapmış olduğu bazı eylemler var” dedi. İdris Naim Şahin’in çok eski bir arkadaşı olduğunu söyleyen Erdoğan, “İmam hatipten sınıf arkadaşım. Belirli istişareler sonucunda böylesi değişimleri yapıyoruz. Benim Sağlık bakanımdan hiçbir şikayetim yoktur. Bir devir teslim süreci” dedi. Erdoğan, Kürt sorununda yaşanan sürece ilişkin olarak ise PKK’nin 4 boyutu olduğunu ileri sürdü. Erdoğan, “İmralı, Kandil, Avrupa ve birde parlamentodaki uzantıları var. Bunların hepsi konuştuğunda İmralı ne derse onu yapacaklarını söylüyorlar. Bunda samimilerse şu anda İmralı beklentilerimizi cevap verecek şekilde adımlarını atıyor. Şu anda silahların bırakılmasından yana bir tavrın içerisine gidiliyor. Bu işin artık çıkışı yok” iddiasında bulundu.

‘Silah bırakmanın her an olması için çalışıyoruz’

Yurt dışına çıkış gibi bir durumun yaşanması noktasında ellerinden gelen imkanı seferber edeceklerini savunan Erdoğan, “Bundan önce olduğu gibi dokunmaya fırsat vermeyeceğiz. Bu bittiği zaman eğer benim Kürt vatandaşımı seviyorlarsa benim Kürt kardeşime en büyük iyiliği bunlar yapmış olacaklar. Çünkü operasyonlar bitecektir. Buna bir zaman vermek mümkün değil. Bu her an olabilir uzayabilir. Ama biz her an olması için çalışıyoruz. Şu anda bizim proje ilerliyor. Bazıları 'adaya niye gidilir' diye bizi hesaba çekmeye çalışıyor. Biz buna hiç aldırmadan istihbarat teşkilatımı buraya gönderiyorum” dedi.

Belediyelere soruşturma

Erdoğan, görevde oldukları süre içerisinde AKP’den 599, CHP’den 454, MHP’den 231, BDP’den ise 96 belediye hakkında soruşturma izni verdiklerini belirterek, “Bizim belediyelerimizle ilgili olarak üzerinde ısrarla durduğumuz şey; yolsuzluğa, çıkar ilişkilerine, personelle ilgili girdi çıktılara hassasiyetimiz çok fazla. Burada AKP belediyeleri sayısal olarak fazla. En fazla belediye bizde olduğu halde. En son Eskişehir ve Antalya ile ilgili soruşturmayı bizzat savcı kendisi davet ederek yapıyor. Eskişehir'le ilgili olarak yargı bu süreci açıyor. Ve yargı bunu başlatıyor. Ana muhalefet bu olayı bizimle ilişki kurmak suretiyle kendine göre oraya bir güç devşirmek istiyor. Burada bir sıkıntı yoksa yargıda ortaya çıkacaktır.

‘Başbuğ’a ‘örgüt mensubu’ diyenleri tarih affetmez’

Kuvvetler ayrılığı prensibine rağmen kuvvetlerin birbirlerinin alanına girmeye müsait olduğunu söyleyen Erdoğan, “Ne yargının yürütme, ne yürütmenin yargı üzerinde bir üstünlüğü olamaz. Hepsinin anayasanın tanımladığı o kategoride hizmetini vermesi lazım. Başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimiz hiçbirisine kalkıp da bir alışılmış anlamda 'terör örgütü mensubu' demek çok ciddi bir yanlıştır ve bu affedilemez. İlker Başbuğ'un tutukluluğunu 'terör örgütü mensubu' diyenleri tarih affetmez. Bir defa TSK bir örgüttür ama terör örgütü değildir. Bu anayasal örgüttür” dedi.

‘4 parti anlaşamazsa 2 parti anlaşır ve anayasa çıkar’

Başkanlık sistemine ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan,” Biz başta iyi niyet ortaya koyduk. Anayasa çalışmalarında 324 milletvekili ile komisyonda 3 kişi temsil ediliyoruz. İlk etapta 26 paketi dillerine doladılar. Bu paket millete gitti ve yüzde 58'le evet dendi. Başkanlık sistemi gündeme geldi ama hemen bir isyan başladı. Ana muhalefet olsun, ikinci muhalefet olsun. Kabul edersin veya etmezsin. 324 milletvekili olan partinin önerisidir. Kabul etme, koyalım bir kenara yola devam edelim ama bu toplumun içinde Başkanlık sistemi tartışılsın. Biz mevcuta bakarız, yanlışlara doğrulara bakarız, tartışılır. Benim toplumum da başkanlık sistemi nedir, parlamenter demokrasi nedir öğrenir. Ama Mart sonuna kadar onlar ne getiriyor, anlaştık anlaştık. Anlaşmadık illa 4'lü anlaşmamız şart değil. Anayasayı çıkaracağımız şekilde 2 partiyle anlaşabiliyorsak, azami müşterekte birleşebileceğimiz anayasayı yaparız. Bunlar olmazsa referandum için ortak ararız” dedi. / Diha