'Hastalık süreç beklemez'
'Hastalık süreç beklemez'
3. Yargı Paketi'nin yasalaşmasının ardından Adalet Bakanlığı'na 230 ağır hasta tutsak için hiçbir koşul öne sürülmeksizin derhal serbest bırakılmaları ve tedavilerinin sağlıklı bir ortamda yapılması için başvuruda bulunduklarını belirten İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, "Adalet Bakanlığı sürece endeksli tutum sergiliyor, hastalık süreç beklemez" dedi.
'Adalet Bakanlığı tahliye kararını kendi inisiyatifinde tutmuş durumda'
Hasta tutsakların serbest bırakılması ve tedavilerinin hijyenik ortamlarda yapılması gerektiğine ilişkin sürekli raporlar sunduklarını ve mücadele verdiklerini kaydeden Bilici, şuana kadar bir adım atılmağını ifade ederek, şunları dile getirdi: "Şunu belirtmeliyim ki, Adalet Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde anladığımız şey şu; sürece endeksli tutum sergiliyorlar. Sürece paralel olarak belki bazı değişiklikler yapılabilir ama tüm hasta tutsakların tedavi veya tahliye kararını Adalet Bakanlığı kendi inisiyatifinde tutmuş durumda. Diyelim ki hasta tutsak raporunu aldı ve Adli Tıp da hastanın cezaevi koşullarında kalmaması yönünde rapor verdi, savcılık bunu inceliyor ve tutuklunun toplum yönünde bir tehlike arz edip etmediğini inceleyip beyan veriyor ve karar ardından Adalet Bakanlığı'na gidiyor. Ve son kararı Adalet Bakanlığı veriyor. Bu şekilde bütün her şey Adalet Bakanlığı'nın önünde durmuş bekliyor."
'230 ağır hasta hiçbir koşul öne sürülmeksizin serbest bırakılmalı'
Bazı hasta tutsakların tahliye yönünde raporlarının olmasına rağmen Adalet Bakanlığı'nın herhangi bir adım atmadığına işaret eden Bilici, "Bu vesileyle biz çıkan bu yasanın kesinlikle hasta tutsakların sorununu çözebildiğini, onların tahliyesine veya tedavilerine cevap olmadığını görüyoruz. Bizim şuanda üzerinde durduğumuz ve Adalet Bakanlığı'na verdiğimiz raporda da özellikle 230 ağır hastanın hiçbir koşul öne sürülmeksizin derhal serbest bırakılmaları ve tedavilerinin sağlıklı bir ortamda yapılması yönünde talebimiz oldu" dedi. Bilici, diğer hasta tutsaklarında tedavilerinin hijyenik, tam teşekküllü hastanelerde yapılması yönünde baskı ve çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
'Aileler çok ciddi umutsuzluk içine girdi'
3. Yargı Paketi yürürlüğe girdiği tarihten itibaren İHD olarak cezaevinde bulunan tüm hasta tutsaklara ve ailelerine paketten faydalanmaları için çağrıda bulunduklarını dile getiren Bilici, "Bu çağrı yerini buldu ve tüm hasta tutsaklar ve yakınları başvuruda bulundular. Aileler de sürekli bizlere müracaat ettiler. Yasanın çıkmasıyla beraber ailelerde bir beklenti, umut da doğdu. Çünkü Adalet Bakanlığı'nın kamuoyuna da rahatlama yapılacağı yönünde açıklamaları oldu. Fakat geçen onca süre ve raporların Adalet Bakanlığı'nda bekletilmesi sebebiyle aileler çok ciddi bir umutsuzluğun içine girdiler" diye konuştu. Çocukları ağır hasta olan bazı ailelerin çocuklarını nasıl ve nerde tedavi edeceklerine dair hastane bulduklarını, ailelerin yargı paketinden yararlanacaklarını düşündüklerini belirten Bilici, "Aileler bu kadar zaman raporlardan ve Adalet Bakanlığı'ndan sonuç alamayınca çok ciddi hayal kırıklığına uğradılar. Zaten olmayan güvenleri daha çok kırıldı" değerlendirmesini yaptı.
'Yargı ve Adli Tıp kurumları ideolojik karar veriyor'
Beklentileri ve hastaların durumunu Adalet Bakanlığı ile paylaştıklarını belirten Bilici, şunları dile getirdi: "Yerel bürokratlar olsun, yargı ve Adli Tıp kurumları olsun bunlar artık siyasi kararlar veriyorlar. Bu ideolojik kararların hem Adalet Bakanlığı'nda hem de Adli Tıp kurumlarında örneği çoktur. Eğer hasta tutsakların durumu Adalet Bakanlığı'nda kilitlenir ve onların vereceği kararlara bağlanırsa çok sıkıntı doğar. Adalet Bakanlığı'na şunu sunduk; tam teşekküllü hastanelerin vereceği raporları ciddiye almalarını ve kendi imkanları ile takip etmelerini, gerekirse denetimli serbestlikle bu hastaların biran önce sağlıklı, özgür bir şekilde tedavilerinin yapılmasını talep ettik. Fakat şuan Adalet Bakanlığı kendisini sürece endekslemiş bir biçimde hareket ediyor ve bu da bizleri çok kaygılandırıyor. Çünkü hastalık süreci beklemez, dinlemez." PKK Lideri Abdullah Öcalan ile hükümet arasında başlayan sürecin Kürtlerin ortaya koyduğu irade ve sahiplenmeyle ilerleyeceğine inandıklarını söyleyen Bilici, "Tam da bu noktada hasta tutsakları ihmal etmeyelim ve biran önce özgürlüklerine kavuşmaları yönünde çaba harcayalım" çağrısında bulundu. DİHA