Yüksekova Güncel

HDK BÖLGE MECLİSLERİNİ KURUYOR

Güncel

Çok sayıda siyasi parti ve çevre ile çok sayıda demokratik kitle örgütü ve yöre derneğinin biraraya gelerek oluşturduğu Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman'da meclis çalışmalarına başladı.

HDK, önümüzdeki Eylül ayında meclislerin ilanını gerçekleştirmeyi hedefliyor.

2011 Haziran'ın da yapılan genel seçimlerin ardından 20 civarında siyasi parti ve çevre ile çok sayıda demokratik kitle örgütü ve yöre derneğinin bir araya gelerek oluşturduğu Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 12-13 Mayıs'ta Ankara'da gerçekleştirdiği 1. Genel Kurulu'nda "partileşme" kararı aldıktan sonra, bölge illerindeki çalışmalarının startını verdi. HDK, "19. Bölge" olarak tabir ettiği ve Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman gibi illeri kapsayan kentlerde meclis kurma hazırlıklarını sürdürüyor. Söz konusu çalışmalara ilişkin bilgi veren HDK Diyarbakır Meclis Girişim Grubu Sözcüsü Hüseyin Bardakçı, HDK'nin partileşme kararının ardından belirli bir toparlanmanın yaşandığını belirterek, "Türkiye'deki bütün partileri biraraya getirmeyi amaç adindik ve bu yolda ilerliyoruz. Bunu Türkiye'nin geleceği için önemli bir adım olarak görüyoruz. Nihayetinde Türkiye'deki birçok dağınık grup, birçok topluluk, birçok anlayış ve platform kendini ifade alanında zorluk çekiyordu. HDK bütün bunları biraraya getirerek, önemli bir hareketlilik kazandırdı" dedi.

'5 ilde çalışmalar sürüyor'

"Bütün muhalif grupları ezmeyi kendisine amaç edinen AKP Hükümeti"ne karşı olumlu bir alternatif olarak ortaya çıktı" diyen Bardakçı, "Bu anlamda da belli bir mesafe kat etiğimizi söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra genel merkez olarak birçok grupla görüşme devam ediyor" dedi. Bölgede yürüttükleri meclis çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Bardakçı, "Hem Diyarbakır yerelinde hem de 19. Bölge olarak tabir ettiğimiz Şırnak, Siirt, Batman, Mardin ve Diyarbakır kapsamlı bu bölgelerde gerek marjinal grupları gerek farklı anlayışları yani sisteme muhalif olup, biraraya gelemeyen grupları biraraya getirmeye çalıştık ve bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; oldukça büyük ilgi var ve ifade alanı yaratmakta sıkıntı çeken birçok marjinal grup var. Bileşenlerimiz olan BDP, ESP, EMEP dışında diğer oluşumlara da gittik. Kendini farklı gören gösteren kurum ve şahsiyetlerle biraraya gelerek, çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Biz dipten en üste kadar bir örgütlenme biçimini esas alıyoruz" dedi.

Eylül'de meclis ilanı yapılacak

Diyarbakır'da 20 kişilik Meclis Girişim Grubu'nun olduğunu ifade eden Bardakçı, "Bu meclis gurubu Eylül başı itibariyle sayısına kota koymadığımız bir meclis ilanı yapacağız. Bu Meclis Girişim Grubu"nda, Türkiye'deki bütün muhalif kesimi temsilen arkadaşlar var. Bu konuda kendini ifade edemeyen cinsiyet özgürlük haklarına henüz ulaşamayan marjinal gruplar dediğimiz gruplar var. Sadece Müslümanları değil aynı zamanda farklı inanç gruplarını biraraya getirmeye çalıştık. Ermeniler, Süryaniler var. Kanaat önderleri var. Biz Eylül başında bütün bu grupların kendini bu mecliste temsilini bulduğu bir meclis yaratmayı düşünüyoruz. Şuan size rakam olarak söyleyebileceğimiz rakam 50-60 civarında, ama bunun bir kotası yok. Kendini ifade etmek isteyen herkes bu mecliste yer alabilir. HDK'nin bireysel temsil kotası var, onun dışında da yüzde 50 kadın kotası var" diye konuştu.

'Suriye Kürtlerinin mücadelesi meşrudur'

Gündemdeki konulara ilişkin de değerlendirmede bulunan Bardakçı, Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin, "Suriye'deki gelişmeleri bütün kamuyu gibi biz de HDK olarak titizlikle takip ediyoruz. Biz elbette şunu açık ve seçik bir şekilde ifade edelim ki, bütün ulusların kendi kaderlerini tayin hakkına saygılıyız ve herkesin de saygı göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle ki, Suriye Kürtlerinin kendi kaderlerini tayin hakkına dair savaşmayı meşru görüyoruz. Kürtlerin, kendi özgürlüklerini yaratmada meşru bir adımdır. Kürtlerin kaderi açısından yeni bir adımdır. Dolayısıyla biz de HDK olarak bunu meşru görüyoruz" dedi.

'Tecrit, insanlık suçudur'

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde bir yıldır süren ağırlaştırılmış tecridi de değerlendiren Bardakçı, "Öncelikle biz işkenceyi bir insan hakları ihlali olarak görüyoruz. Kim olursa olsun adı ne olursa olsun biz de işkence ve tecride karşıyız. Hele ki, bu bir halkın önderliğini yapan bir bireyse daha büyük bir önem kazanıyor. Dolayısıyla sadece Sayın Abdullah Öcalan'ın şahsında değil tüm siyasi tutsaklara karşı tecridi bir insanlık suçu sayıyoruz ve doğru bulmuyoruz. Bu halkın hassasiyetlerinden biridir. Bu halkın hassasiyetlerini zorlamamak lazım ve derhal bu tecridin durdurulması, tecridin kaldırılması ve insan hakları çerçevesinde bu işin kesinlikle çözüme kavuşturulması gerekiyor" diye konuştu.Diha
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.