'Her an ölümle karşılaşabiliriz'

Diyarbakır Barosu'nun 43. Olağan Genel Kurulu çift dilli olarak başladı. Açlık grevlerine ilişkin hemen bir şey yapmaları gerektiğini dile getiren Baro Başkanı M. Emin Aktar, "Yoksa bunun vicdan azabından kurtulamayız. Bizler sessiz kalırsak, hepimiz kaybederiz. Hepimize düşen bu haksızlığa ve zulme itiraz etmek, adalet ve özgürlük değerlerini savunmaktır" dedi.

Diyarbakır Barosu'nun 43. Olağan Genel Kurul Toplantısı Cegerxwin Kültür Merkezi'nde başladı. Genel Kurul, divan seçimi ve bir dakikalık saygı duruşunun ardından Divan Başkanı Sabahattin Korkmaz'ın konuşması ile başladı. Korkmaz, Genel Kurulu çift dilli yapacaklarını belirterek, "İnsanlar kendi dilleri için açlık grevinde, biz de en azından bunu yapabilelim" dedi.

'Her an ölümle karşılaşabiliriz'

Ardından Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar'a söz verildi. Genel Kurulu hem mesleki hem de toplumsal olarak sıkıntılı bir süreçte yaptıklarını belirten Aktar, cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekerek, "Her an trajik ölümle karşılaşabiliriz. İnsan yaşamına duyduğumuz saygıdan ve verdiğimiz önemden dolayı bu konuda üzerine görev düşen herkesi duyarlı davranmaya ve atılması gereken adımlar konusunda tereddüt etmemeye davet ediyorum. Genel kurulumuzun ülke gündemine oturan bu denli yaşamsal bir konu hakkında karar ve tutum belirlenmesini diliyorum" dedi. Hukukçu olarak bu eylemleri desteklemediklerini belirten Aktar, ancak bu eylemin demokratik bir eylem tarzı olduğunu kaydetti. Açlık grevlerinin insan yaşamına mal olmaması için gösterilecek çabanın adliye çevresindeki bariyerlerden daha önemli olduğunu vurgulayan Aktar, bu eylemlerin cezaevindeki koşullar için değil Kürt meselesindeki çözümsüzlük nedeniyle yapıldığını belirterek, çatışma artıkça düşmanlığın da arttığının altını çizdi. Devletin "kolluk güçlerinin" en basit eylemi bile sert bir şekilde bastırdığını kaydeden Aktar, şunları ifade etti: "Bu toprakların 2 bin 600 yıllık bayramına bile tahammül göstermemektedir. Konuşmanın, tartışmanın, itiraz etmenin, yürümenin, elini kaldırmanın, pratiği ile karşı karşıyayız. Kürt meselesi toplumun tüm yaşamını esir almış, çözümsüzlük hayatın her alanında bizleri başkaca problemlerle karşı karşıya bırakmaktadır."

'Kürt meselesi çözülmedikçe kimse özgür olamayacak'

Kürt meselesinin adil bir şekilde demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözüm yoluna girmediği sürece kimsenin güvende olmayacağını belirten Aktar, Kürt meselesinin çözülmemesi halinde hiç kimsenin özgür olamayacağını vurguladı. Aktar, hükümetin açlık grevinde bulunanların talepleri konusunda duyarsız ve sessiz kalmasına karşı sessiz kalmayacaklarını belirten Aktar, " 'Kürt meselesinin çözümsüzlüğü konusundaki tıkanıklığı aşmaya dönük bu talepler bizim taleplerimizdir' diyerek, karşı durmalıyız. Çünkü bu talepler, hem haklı, hem meşru ve hem de demokratik taleplerdir. Bunu söyleyerek ve bu talebi yükselterek, ölümleri biz durdurmalıyız" diye konuştu. Açlık grevlerine ilişkin hemen bir şey yapmaları gerektiğini, yoksa bunun vicdan azabından kurtulamayacaklarını belirten Aktar, "Bizler sessiz kalırsak hepimiz kaybederiz. Hepimize düşen bu haksızlığa ve zulme itiraz etmek, adalet ve özgürlük değerlerini savunmaktır" dedi.

Aktar'ın konuşmasının ardından Diyarbakır Barosu'ndan ayrılan avukatların ve baro levhası alan avukatların isimleri okundu.

İki gün sürecek olan Genel Kurul, faaliyet raporunun okunmasıyla devam ediyor. / Diha