Yüksekova Güncel

'Her gün yeni faili meçhul cinayetle karşılaşıyoruz'

Güncel

Diyarbakır ve Batman'da "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla düzenlenen eylemlerde kayıpların akıbeti soruldu. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, faillerin açığa çıkarılması yerine her gün yeni faili meçhul cinayet ile karşılaştıklarını belirtti.

 İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla her hafta yapılan eylem 210'uncu haftasında Diyarbakır Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Sağanak yağmur altında yapılan eyleme, KESK Diyarbakır Şube Platformu, Barış Anneleri İnisiyatifi ve MEYADER'in yanı sıra onlarca yurttaş katıldı. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, işkence ve kötü muamele vakalarındaki artışı işaret ederek, faillerin açığa çıkarılması yerine her gün yeni bir faili meçhul cinayetle karşılaştıklarını söyledi. Şahin Öner'i öldürenlerin cezalandırılmasını isteyen Bilici, Vali Mustafa Toprak'ın açıklamalarına tepki göstererek, "Öldürülen her kişinin sorumlusu sizsiniz. Açıklama yapmak sizin işiniz değildir. Yargı gerekeni yapar. Suçluysa cezasını verir. Siz onları korumakla görevli değilsiniz. Biz binlerce kez söylüyoruz bizlerin ihtiyacı olan tek şey barıştır. Ne zamana kadar bu operasyonlar devam edecek. Yetmedi mi dağları bombalamanız? İşte en üst düzeyde yetkililerle görüşülüyor. Bu alt birimlere neler oluyor? Acaba birileri barışı istemiyor mu? Eğer barışa dair biraz inancınız varsa bu uygulamalardan vazgeçin ve yapılan görüşmelere saygı duyun" diye konuştu.

Bilic'nin ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Necibe Perinçek 17 Mayıs 1994 yılında Mardin'in Derik ilçesine bağlı Çayköy köyünde kaybedilen Piro Ay'ın öyküsünü anlattı. Perinçek, "Askerler, Piro ve köy halkından Abdurrahman isimli köylüyü gözaltına alıp köyün aşağı tarafında bulunan meydana götürür. Askerler köylülere bazı isimleri sorar, ancak evlerde arama yapılmaz. Sadece Piro bir jipe bindirilip köye 1-2 kilometre mesafedeki dağlık alana doğru götürülür. Yaklaşık 1 saat sonra jip geri gelir ancak köyde durmaz devam eder. Köyde bekletilen askerler ise yaklaşık yarım saat sonra yanlarına Abdurrahman'ı alıp araçlarıyla köyden ayrılırlar. Abdurrahman aynı gün ikindi vakti Derik Üçyol Karakolu'nda serbest bırakılır. Aile Piro'nun götürüldüğü dağlık alana gider. Dere kenarında kan izlerine, kırık jop parçaları ve Piro'nun mavi kot pantolona ait parçalar bulunur. O civardaki çobanlar Piro'nun bağırma sesini duyduklarını, askerlerden korktukları için sesin geldiği yere gidemediklerini söyler. Piro'nun babası Bedir Ay, Derik Cumhuriyet Savcılığına, Mardin İl Jandarma komutanlığı ile Emniyet müdürlüğüne dilekçe il başvuruda bulunur. Ancak bir sonuç alınamaz. Piro'nun akibeti hala aydınlanmış değil" dedi. Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi.

İHD Batman Şubesi üyeleri ve kayıp yakınları tarafından Batman Gülistan Caddesi'nde her hafta kayıplar için gerçekleştirilen eylem 210'uncu haftasında devam etti. 1990'lı yıllarda kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" pankartının açıldığı eyleme kayıp yakınları, BDP'li yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, KURDÎ-DER, KESK yöneticileri, HDK Batman temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. İHD Batman Şube Yöneticisi İlyas Ekinci, 210 haftadır kayıplar için eylem yaptıklarını söyleyerek, Batman'da 1990 ve 1995 yılları arasında damgasını vuran failli meçhul cinayetleri ve kaybedilen insanların hikayelerini paylaşmaya devam edeceklerini belirtti.

'Neden devlet oğlumun hakkında bir açıklama yapmıyor?'

Ekinci, 1995 tarihinde kaybedilen ve hala kendisinden bir haber alınmayan 15 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu'nun hikayesini Maltu'nun annesinin ağzından şu şekilde aktardı: "Batman'ın Kozluk ilçesi Yağmurlu köyüne bağlı Zêdiya mezrasında oturuyorduk. 10.02.1995 tarihinde gece saatlerinde asker, özel tim ve köy korucularının da aralarında bulunduğu panzerler eşliğinde evimize operasyon yapıldı ve oğlum Mehmet Şirin gözaltına alındı. Oğlumu aynı gün Bekirhan Beldesi Jandarma Karakolu'na götürdüler. Ben de ertesi gün peşinden karakola gidip oğlumun akıbetini sordum. Bana oğlumun karakolda olmadığını söylediler. Çalmadık kapı bırakmadık. Ancak oğlumdan şu ana kadar hiçbir haber alamadım. Acılı ve gözü yaşlı bir anne olarak soruyorum; oğlum Mehmet Şirin Maltu bu kadar açık bir şekilde göz göre göre kaybettirilmesine rağmen, neden devlet hala oğlumun akıbeti hakkında somut bir açıklama yapmıyor?"
Kaybedilen Mehmet Şirin Maltu'nun annesi yaşlı olduğundan dolayı eyleme katılmazken, ablası Altun Biçici kardeşinin fotoğrafını taşıdı. Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi. / Diha
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.