Kardeşinin son günlerinde dahi dışarı çıkma ve son nefesini sevdiklerinin yanında verme umudu olduğunu belirten Eskibağ, "Bir umudu vardı, hayal ediyordu. Ama son günlerinde artık umudu kalmadı" dedi.
Cezaevlerinde ölümün eşiğinde olan hasta tutsakların durumu can yakmaya devam ediyor. En son Bolu F Tipi Cezaevi'nde kaldığı dönemde sarılık hastalığı teşhisi konularak Ocak 2011'de tedavisinin yapılması için Ankara'ya sevk edilen İrfan Eskibağ adlı tutsak kaldığı Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde dün yaşamını yitirdi. 10 yıldır cezaevinde olan 41 yaşındaki Eskibağ'ın durumunu ağabeyi Mehmet Rıza Eskibağ anlattı. Tedavi olmak için sık sık hastaneye gittiğini aktaran ağabey Eskibağ, "Haziran 2011'de götürüldüğü Ankara Numune Hastanesi'nde bu defa pankreas kanseri teşhisi konuldu. Ameliyat edilen kardeşime ışın ve kemoterapi tedavisi uygulandı. Son 3 gün boyunca da hastanede tedavi altına tutuluyordu" dedi.
'Adli Tıp Kurumu sorumludur'
Kardeşinin yaşamını yitirmesinden Adli Tıp Kurumu'nu sorumlu tuttuğunun altını çizen Eskibağ, "En azından son günlerini evde geçirebilirdi. Fakat Adli Tıp bir nevi taraf davranarak, adeta bugünü bekledi. Kardeşimin ölümüne seyirci kalarak bu duruma getirdi" dedi. Ocak ayından beri Adli Tıp Kurumu'na raporlarını götürdüğünü belirten Eskibağ, "Nisan ayı başında tekrar raporlar isteniyor. Çünkü karaciğer organlarına filan hastalığı yayılmıştı. Muayenesini sonuçları raporlar haline getirildi. Burada açık bir şekilde izah edildi. Buna rağmen yine de yaşayacağı umudunu kaybetmedik. Bekledik. Ama bir sonuç elde edemedik" dedi. Hükümetin bu tür durumları bilmesi gerektiğini dile getiren Eskibağ, "Daha önce de bir hasta bu şekilde yaşamını yitirdi. Belki bundan sonrada maalesef yitirecekler. Cezaevinde ölümcül hasta tutsaklar var. Bunu Adli Tıp'a götürerek beklemenin anlamı yok. Buna bir türlü anlam veremiyorum" diye belirtti.
'Kardeşim cezaevinde kanser oldu'
Kardeşinin hastalığı döneminde ring araçlarıyla elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye götürülmesine tepki gösteren Eskibağ, "Ring araçları kanser hastası için uygun değil. Normal bir insan için dahi tam bir işkencedir" diye belirtti. Kardeşinin kaldığı koğuşun hasta tutsaklar için uygun olmadığını söyleyen Eskibağ, "Kanser hastası için kalabilecek bir koğuş değildi. Havasız ve zemin kattaydı. Kardeşim cezaevinde kanser oldu. Göz göre göre ölüme gitti" diyerek, öfkesini dile getirdi.
'Ölüme sessiz kalamayız bir an önce çözüm üretin'
Kardeşi İrfan'ın ölmeden önceki son durumuna değinen ağabey Eskibağ, şunları aktardı: "Ölmeden bir hafta önce kardeşimle görüştüm. Bana bir umudu olduğunu söyledi. Evet bir umudu vardı. Yani hayal ediyordu. Ama sonra umudunu kesti. Kesmesini nedeni ise Adli Tıp Kurumu'dur" dedi. Eskibağ, "Artık cezaevinde daha fazla İrfanlar ölmesin. Halen içerde yüzlerce hasta tutsak var. En azından onlar için acil bir önlem alınsın" diyerek, bundan sonra yaşanacak ölümlere engel olunmasını istedi. Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a ve Adalet Bakanlığı'na seslenen Eskibağ, "Ölüme sessiz kalamayız. Bir an önce çözüm üretin" diyerek, çağrıda bulundu.
Öte yandan İrfan Eskibağ'ın Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporunun sonucunun önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor. DİHA
İrfan Eskibağ'ın bir umudu vardı…
İrfan Eskibağ'ın bir umudu vardı…
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde yaşamını yitiren kanser hastası İrfan Eskibağ'ın ağabeyi Mehmet Rıza Eskibağ, kardeşinin ölümünden Adlı Tıp Kurumu'nun sorumlu olduğunu söyledi.