2009 yerel seçimleri ile tam anlamıyla "ağalık sistemi"nden devraldığı ilçe yönetimini halkın desteğiyle farklı bir yere taşıyan BDP'li Başkale Belediyesi, 4 yıl içinde birçok ilke imza atarak bölgede halk belediyeciliğinin örneğini sergiledi. 1926 yılında bu yana, bölgede korucubaşı ve aşiret ağası olarak tanınan İskender Ertuş'un elinde bulunan belediye yönetimini ezici bir çoğunlukla devralan BDP’li Başkale Belediyesi, bir ilk gerçekleştirerek, tarihe geçti. “KCK” adı altında yapılan siyasi soykırımın ardından tutuklanarak görevinden uzaklaştırılan eski Belediye Başkanı İhsan Güler’in ardından meclis üyeleri arasında yapılan seçim sonrasında Hecer Sarıhan belediye başkan olarak seçilmişti. Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) Diyarbakır'da düzenlediği bir toplantıya katılmak üzere Diyarbakır’a giden ve yolda geçirdiği trafik kazası sonucu ayağında sakatlık meydana gelen Sarıhan, sağlık sorunlarından dolayı görevini tam yapamadığını belirterek istifa etmişti. Belediye Meclis Üyesi Eylem Açıkalın, belediye başkanlığı görevine seçilerek, feodal yapının hakim olduğu Başkale’de bir ilke imza attı. Kadınların neredeyse yok sayıldığı ilçede ilk kadın belediye başkanı olan Başkale Belediye Başkanı Eylem Açıkalın, kadın mücadelesini DİHA’ya değerlendirdi.
‘İhsan Güler’in görevden alınması bir darbedir’
2009 yerel seçimlerinin ardından sistem sorunları yaşadıklarını kaydeden Açıkalın, “Parti olarak yerel yönetimler seçimlerini kazandığımız günden bu yana ciddi bir sistem sorunumuz oldu. Ciddi şansızlıklar yaşandı. Bizim yerel belediyecilik anlayışımız, halka dayalı yaklaşımız, halkla beraber bir belediyecilik anlayışı yaşatma fırsatı çok verilmedi. Çünkü ilk belediye başkanımız İhsan Güler’in görevden alınması bizim için bir darbedir. Güler’in ardından göreve gelen Hecer Sarıhan ise, büyük bir şansızlıkla geçirdiği bir kaza sonucu sağlık sorunları nedeniyle, yeteri kadar hizmet verememesi, ayrı bir şansızlık oldu. Tabi yaşanan tüm bu şansızlıklar karşısında bizler alternatif yarattık” dedi. 8 BDP’li belediye meclis üyesi olarak seçildiklerinde böyle sorunlarla karşılaşabileceklerini bildiklerini ifade eden Açıkalın, “Bu nedenle her seçilen belediye meclis üyemiz, kendisini halka dayalı anlayışı ile donattı. Sonuç itibariyle, alternatifli gitmek zorundaydık. Bu noktada da bazı sorun ve sıkıntılar yaşandı. Ama her şeye rağmen arkadaşlarımızdan aldığımız güç ile birlikte hareket ederek toparlanmaya gittik. Var olan belediyecilik anlayışı ile halka hizmet ettiğimiz zaman, halka birlikte daha çok kolektif bir çalışma ruhunu esas alarak çalışmalarımıza başladık” dedi.
‘Belediye başkanı olmam bu mücadelenin ürünüdür’
Açıkalın, kadın olmasından dolayı bir takım zorlanmalar yaşadığını ifade ederek, “Kadın olduğumdan dolayı belli zorlanmalar yaşadım. Kadının toplumdaki yeri olsun, erkek işini kadın yapıyor algısının kabullenmesi noktasında zorlanmalar yaşadım. Kadın olarak öz irade noktasında duruşumu sergiledikçe, yaşanan sorunların üstesinden gelmeye çalıştım. Kadın olarak belediye başkanı olmam bana gökten zembille gelmedi, bu mücadelenin bir ürünüdür. Kürt kadınının, tarihte hiç bilmediğimiz, tanıklık edemediğimiz birçok kahramanlıkları ile dolu bir kültüre sahibiz. Önemli olan içinde yaşadığımız kültürü yansıtmaktır” şeklinde konuştu. Kürt kadını olarak kendisine ağır bir sorumluluk verildiğini ifade eden Açıkalın, “Yani burada birey olarak değil de, Kürt kadın kimliğinin o liderlik ruhu ile yansıtma gibi bir sorumluluk verildi. Bu çok ağır bir sorumluluktur. Bunu da erkek arkadaşların verdiği destekle gideriyoruz. Tabi bizler kendi gücümüzün farkındayız. Kadın öz irade noktasında kendi iradesine sahip çıkabiliyor. Ama bu tek başına olabilecek bir şey değildir. Çünkü toplumun bireyiyiz. Kadın erkek ayrımı yapmadan bu toplumun bir parçasıyız. Kadın arkadaşlar ile beraber, olumlu destekler aldık. Erkek arkadaşların desteklerini ben de beklemiyordum. Gerçekten bazı şeyler, toplum tarafından kabullenilmiştir” diye konuştu.
‘Başkale’de böyle çıkışların olması gurur vericidir’
Seçilmeden önce kaygılı olduğunu dile getiren Açıkalın, “Seçilmeden önce bazı kaygılarım vardı. Özellikle içinde bulunduğum toplum ne tepki verir, nasıl kabul eder, insanların yaklaşımı nasıl olur sorularıyla ikilem içerisindeydim. Büyük bir risk almıştım. Ama o riski göze alabilmek lazım. Riskleri göze almadan başarılı olamazsınız. Bunu göze aldım ve başaracağımıza inanıyorum” dedi. Halk belediyeciliği anlayışının bir kişi tarafından yürütülmediğini vurgulayan Açıkalın, “Yani bu bir iki kişinin işi değildir. Bu tamamen topyekûn bir direnişin birlikteliğin ortaya çıkaracağı bir başarı olacaktır. Bu noktada şuan gurur duyuyorum. Başkale tarihinde ilk kadın olduğum için değil, kadının feodal bir toplum içerisinde mücadelesinin bir ürünü olarak Başkale gibi bir yerde böyle çıkışların çok önemli olduğu için gurur duyuyorum. Halka hizmet vermek gibi kutsal bir görevde yer almak, onur vericidir” ifadesinde bulundu. Açıkalın, “Bizler bu halka çok şey borçluyuz. Bu halkın sayesinde bizler buradayız. Daha önce tarihlerden ilham alan, bir halk olarak, halkımıza ne yapsak azdır. Bu halkın yaşadıklarından bağımsız değiliz. Bunun için çok daha iyi anlayabiliyoruz” şeklinde konuştu.
‘Başkale’de yeni bir seçim yapılmış gibi bir hava var’
Açıkalın, göreve geldiğinden bu yana halkın olumlu yaklaştığını ifade ederek, “Şu an halktan beklemediğimden fazla olumlu gelişmeler görüyorum. Esnaftan, mahalleliye kadar çok olumlu yaklaşımlar var. Özellikle göreve geldiğimin ikinci gününde, kadınların bir araya gelip beni makamımda ziyaret etmesi çok güzel farklı bir duygu, çok etkilendim. Bu hepimizin bir başarısıdır. Bu bireylerin değil, Kürt mücadelesinin topluma verdiği mücadeledir. Şu an dışarıda farklı bir sinerji var. Sanki yeni bir seçim yapılmış gibi bir hava var. Aslında bu seçim 4 yıl önce yapılmış ama ilk kez bir kadın olduğu için farklı bir hava var. Umut var toplumda, o umutla beklentiler ve sorumluluklar da artıyor. Bizler de o beklentilere cevap olabilmek için çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz” dedi.
Kadın rengi ile yepyeni bir Başkale!
Önceki belediye başkanlarının projeleri ile çalışmalara devam edeceklerini belirten Açıkalın, “Arkadaşlarımızın önlerine koydukları projeler vardı. Bu projelerin bir kısmı yapılmış, bir kısmı ise kaldığı yerden devam edecektir. Önümüzdeki her projeyi tamamlayacağız. İki park projesi, yol projeleri vardı. Bunların hepsini tamamlayacağız. Kadının renginin yansıması için de park ve bahçelere yoğunluk vereceğiz. Yeşillik alanları, fidan dikimine ağırlık vereceğiz. Bir yıldan az bir süremiz var; ama elimizden geldiğince halka yararlı olacak çalışmalarda bulunacağız” dedi. Yeni projelerle Başkale’nin çehresini değiştireceklerini ifade eden Açıkalın, “Başkale’nin çehresini değiştireceğimiz projeleri hayata geçireceğiz. Kadın hamamı fikrimiz vardı. Bunları hayata geçirmek için kaynak bulursak, hayata geçireceğiz. Yeni belediye yasa tasarı ile birlikte, bütçemiz kesintiye uğruyor. İşçilerin maaşlarını dahi karşılayamayacak duruma geldik. Ama bu kaynakları zorlayacağız. Halkımız ile birlikte kaynak yaratacağız. AKP’den belediyeyi devir aldığımızda 3 trilyon borçla devir almıştık. Hiç ödeme durumumuz yokken, birçok şeye imza attık. Bizler bu gücü halktan aldık. Kaynak gelecek de, bizler yapacağız diye bir beklentimiz yok. Bizler kaldığımız yerden çalışmalarımıza devam edip, kendimize kaynak yaratacağız” dedi. DİHA
Kadın rengi ile yepyeni bir Başkale!
Kadın rengi ile yepyeni bir Başkale!
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Başkale tarihinde ilk kadın belediye başkanı olan Eylem Açıkalın, "Kadın olarak öz irade noktasında duruşumu sergiledikçe, yaşanan sorunların üstesinden gelmeye çalıştım. Kadın olarak belediye başkanı olmam bana gökten zembille gelmedi, Kürt mücadelesinin bir ürünüdür” diyerek, Başkale’nin kadın rengi ile yeniden şekilleneceğini söyledi.