Dukhalar için dünyadaki insanlardan çok farklı yaşadıklarını söyleyen Özcan Yüksek, “Tarihöncesini yaşayan ve bizimle aynı dili konuşan bir toplumla karşı karşıyayız” dedi. Yüksek, “Bundan 10 bin yıl önce insanların yaşadığı şekilde yaşıyorlar. Her şeyi ortaklaşa paylaşıyorlar. Aralarında eşitlikçi ilişkiler var. Suç işlenmiyor. Kadın erkekten ya da erkek kadından üstün değil. Rengeyikleriyle birlikte onların vahşi göç yollarında onlarla birlikte dolaşıyorlar” şeklinde konuştu. Yeditepe Üniversitesi Kültürel Antropoloji Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi olan Selcen Küçüküstel de Dukhalarla çok çabuk anlaştığını, bir hafta içinde günlük düzeyde konuşabilecek duruma geldiklerini söyledi. Küçüküstel, Dukhaların Türkçe kökenli bir dil konuştuklarını ve dillerinin kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu anlattı.
Dukhalar kimdir? Moğolistan’a Tuva’dan gelen, avlarını paylaşan, ormanlardan yemiş toplayan, doğayla uyumlu ortaklaşmacı bir toplum olan Dukhalar, Sayan Dağları’nda yaşayan ve nesli hızla tükenen rengeyikleriyle birlikte göçebe olarak yaşıyor. Rengeyiklerinin sütü ve peyniriyle, topladıkları yaban yemişleriyle beslenen bu topluluğun Türk dilini konuşması dikkat çekiyor. Şaman inançlarını sürdüren Dukhalar, doğa ile çok özel ilişkiler içindeler. Kirlenmesin diye nehirlerde ellerini bile yıkamıyorlar.