Yüksekova Güncel

'KCK'nin ateşkesine karşılık askerler kışlalarına çekilmeli'

Güncel

Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Hediye Kılınç, KCK'nin ilan ettiği ateşkesin kalıcılaştırılması askerlerin de operasyonlara çıkmayarak kışlalara çekilmesinin sürecin işlemesini sağlayacağını belirtirken, İHD Adıyaman Şube Başkanı Avukat Osman Süzen ise, tutuklu siyasetçi ve insan hakları savunucularının derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır Newroz'unda yaptığı çağrıyı Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Hediye Kılınç ve İHD Adıyaman Şube Başkanı Avukat Osman Süzen değerlendirdi. Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Hediye Kılınç, yapılan görüşmelerin ardından Newroz'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrıyla gelişen süreci heyecanla karşıladıklarını belirterek, "21 Mart'ta Amed Newroz'unda Sayın Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği çağrı, süreç açısından milat niteliği taşımaktadır. Halkların bu kadim topraklarda yeniden kardeşçe yaşamasının çağrısıydı. Umutların tükenmeye başladığı anda umudun yeniden yeşermesinin çağrısıdır. Yapılan çağrı şimdiye kadar hep konuşulan müzakerenin artık pratik alanda karşılığını bulmaya evirilmesidir. Dolayısıyla sürecin daha da toplumsallaştırılıp, kalıcılaştırılması için atılacak her adımın yasal çerçeveye kavuşturulması önemlidir. Yasal güvence altında olmayan her durum güven bunalımı yaratır. Bunun için de Meclis'in daha etkin rol alması gerekmektedir" dedi.

'KCK'nin ateşkesine karşılık askerler kışlalarına çekilmeli'


Demokratik siyasetin yeni dönemin mücadele yöntemi olarak belirlenmesi için öncelikle "KCK" adı altında yapılan operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Kılınç, KCK'nin ilan ettiği ateşkesin kalıcılaştırılması için de bu süreçte askerlerin de operasyonlara çıkmayarak kışlalara çekilmesinin sürecin işlemesini sağlayacağını dile getirdi. "Süreç oldukça hassas. Dil ve yöntem de demokratik siyasetin dili ve yöntemi oluşturulmalıdır" diyen Kılınç, "Halkların acılarının sarılıp, taleplerinin kardeşlik temelinde yaşamsallaştırılması için cesur adımlar atılmalıdır. Meclis'te bulunan her parti kendine yeniden dönüp muhasebesini sağlıklı zeminde yapmalıdır. Savaşı kışkırtan savaştan ve ölümden yana tavır alanları halklar tarihin çöplüğüne atacaktır" diye konuştu. 

'Mesaj atılacak adımlar açısından büyük kodlar içermektedir'

İHD Adıyaman Şube Başkanı Avukat Osman Süzen ise, "Öcalan'ın mesajı Kürt hareketinin düşünsel, felsefi ve barışa dair atılacak adımlar açısından büyük kodlar içermektedir" diyerek, şöyle devam etti: "Bu düşünsel kodlar felsefi büyük kodlar, silahların sorunları çözme yöntemi olmaktan çıkartılması, siyasetin öne çıkarılması, kapitalist moderniteye karşı demokratik modernitenin inşa edilmesi gerektiği, yine Ortadoğu'da Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed'in mesajlarındaki hakikatlerin bugün yeni mücadeleyi hayata geçirilmesine ilişkin evrensel değerler içermektedir. Somutta barışa dair pratik kodlara gelince bu bir çeşit yol haritası olarak kabul edilebilir. Öncelikle bu yol haritasında Kürtleri ilgilendiren bir yol haritası büyük kodlarla belirlenmiştir. Hedef silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesi, silahların susması Kürt siyasal hareketinin silahı bırakıp demokratik siyaseti hedeflemesidir. Bu mesaj bütünüyle Kürt siyasal hareketinin barışa dair yol haritasını büyük kodlarla ifadesidir. Bunun içini dolduracak olanlar Kürt siyasetinin pratikte yürütücüleri olan kurumlar şahıslardır."

'Tutuklu siyasetçi ve insan hakları savunucuları serbest bırakılmalı'

Süzen, Öcalan'ın mesajının okunmasının hemen ardından KCK'nin ateşkes ilan ettiğini hatırlatarak, bunun da mesajın Kürt cephesinde algılandığı ve karşılık bulduğunun göstergesi olduğunu ifade etti. "Başbakan'ın 'baldıran zahiri de olsa içeceğim' söylemi elbette büyük bir yaklaşımdır. Ama siyasal olarak gelişen bu durumların kendi hukukunu yaratması gerektiğini düşünüyorum" diyen Süzen, "Hazırlanacak olan 4. Yargı Paketi büyük değişimleri yapacak fırsatlar sunabilir. Bu 4. Yargı Paketi ile madem ki demokratik siyaset hedefleniyor öncelikle demokratik siyasetin önünde engel olan bütün kanunlar değiştirilmelidir. Düşünceyi yasaklayan ve siyaset yaptıkları için cezaevine konulan bütün siyasetçi, insan hakları savunucuları bırakılmalıdır. Yine bu süreçte silahlı güçlerin sınır dışına selametle çekilmesinin hukuksal ve fiili zemini yaratılmalıdır. Bundan sonra ise barış sürecine dönük müzakereler devam etmelidir" diye konuştu. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.