KILIÇDAROĞLU: SAVAŞ İSTEMİYORUZ
KILIÇDAROĞLU: SAVAŞ İSTEMİYORUZ
Partisinin 34. Olağan Kurultayı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP hukukun üstünlüğüne inanan bir partidir. Biz savaş istemiyoruz, bölgemizde de savaş istemiyoruz. Hep birlikte tekrar edelim...
Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen CHP 34. Olağan Kurultayı'nda konuşan Kılıçaroğlu, sosyal demokratların toplumda var olan eşitsizlikleri, haksızlıkları ve mağduriyetleri gidermek için yola çıktıklarını ifade ederek, Sosyal demokrasinin temelinde "değişim, değişim, değişim vardır" diyoruz. Değişim çağdaş uygarlık düzeyini yakalama ve aşma güdüsüdür. CHP"liler ve sosyal demokratlar açısından değişim çağdaş uygarlığı yakalamadır. Eğer çağdaş uygarlığı yakalar, aşma azmi gösterilirse bundan halk, ülke ve kurumlar kazançlı çıkar dedi. Kendilerinin değişim çağdaş uygarlık hedefi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partililer değişimden memnun olurlar. Onların hedefi var. Çağdaş uygarlık. Ama değişimden bir toplumdaki her bireyin, her kurumun, her siyasi partinin memnun olmadığını da bilmeniz gerekiyor. Unutmayın sistemden beslenenler, değişimden memnun olmazlar. Sistemden beslenenler değişime karşı çıkarlar. Tarihin her döneminde sistemden yana olanlar oradan beslenenler, hep değişime karşı çıkmışlardır ifadesini kullandı.
'Anti-emperyalist duruşumuzdan sapmayacağız'
Konuşmasının devamında CHP'nin siyaset anlayışını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "CHP'nin tarihi emperyalizmle mücadelenin tarihidir, bağımsızlığımızın tarihidir, Kuvayı Milliye'nin ve Kuvayı Milliyecilerin tarihidir. Bütün yurttaşlarımız şunu bilsin ki CHP, tam bağımsızlıkçı ve anti-emperyalist duruşundan ne geçmişte ne bugün ne gelecekte bir milimetrelik sapma bile yapmayacaktır" dedi. CHP kadrolarının her dönem ve her zaman, zamanın ruhunu en iyi okuyan kadrolar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, CHP kadrolarının cumhuriyeti, çok partili hayatı, sosyal demokrasiyi Türkiye'ye getirirken de bunu yaptığının altını çizdi. CHP'nin şimdi de demokrasi ve özgürlük derken toplumun talebini dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "İlkelerimiz, halkın, toplumun, ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmiştir. Politikalarınızı kişiler üzerinden kurarsanız başarısızlığa mahkûmsunuz demektir" diye konuştu.
'Rant yerine insanı esas alıyoruz'
Konuşmasında sosyal demokrasi anlayışlarını da açıklayan Kılıçdaroğlu, sosyal demokrasinin temelinde ilerleme ve değişimin olduğunu, rant yerine insanı esas aldığını, sosyal demokratların toplumdaki eşitsizlik ve mağduriyetleri gidermek için yola çıktığını anlattı. "Sosyal demokrasinin temelinde değişim, değişim, değişim vardır" vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, bu değişimden anlaşılması gerekenin çağdaş uygarlık düzeyini yakalama ve onu aşma güdüsü olduğunu kaydetti. Çağdaş uygarlığın yakalanması durumunda, kazançlı çıkanın halk, ülke ve ülkenin kurumları olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bizim değişim anlayışımız Atatürk ve arkadaşlarının işaret ettiği çağdaş uygarlık hedefidir" dedi.
'Biz halkımızın çıkarları için değişim için yola çıktık'
İlerlemeciler ve devrimcilerin, çağdaş uygarlık bağlamında değişimden yana olduğunu, CHP'nin köklerinde devrimci ruhu olduğu için değişimi ve dönüşümü her ortamda savunacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Statükocular değişime karşıdır. Onlar bazen 'istikrar bozulmasın' diye, kendi statükolarının devamı için çaba harcarlar. Ama biz ülkemizin, halkımızın çıkarları için, onların çıkarları üzerine inşa edilen bir değişim için yola çıktık ve yolumuzu sürdürmeye kararlıyız. Sosyal demokrasinin 3 temel özelliği vardır. Bir, sosyal demokrasi insan merkezlidir. İki, sosyal demokrasi evrenseldir. Üç, sosyal demokrasi katılımcılığı öngörür. İnsan merkezlidir; çünkü insana onurlu bir gelecek vermek için yola çıkmıştır. Ona onurlu bir gelecek yanında özgürlüğü ve güvenliği veren bir partidir dedi.
Halkın daha fazla katılımı amaç
Sosyal demokrasi anlayışının üç temel üzerine kurulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bunların insan merkezlilik, evrensellik ve katılımcılık olduğunu kaydetti. Bunlardan insan merkezliliğin, insana onurlu bir gelecek vermek amacını, evrenselliğin laik aydınlanmacı evrenselliği, katılımcılığın da demokrasi ve özgürlüklerin gelişimiyle siyasi karar alma süreçlerine halkın daha fazla katılımı anlamına geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Eskiden sosyal demokratlar sadece adil ve hakça bölüşümden söz ederdi. Şimdi biz, işçisiyle, çiftçisiyle, sanayicisiyle önce üretip sonra gönenci hakça bölüşeceğiz. Önce üreteceğiz, toplum olarak zenginleşeceğiz, sonra hakça bölüşeceğiz. CHP olarak önceliğimiz hiçbir zaman yoksulluğu paylaşmak olmadı, bundan sonra da olmayacak. Yoksulluğu sonlandıracağız, halkın zenginleşmesini sağlayacağız ve gönenci halkın tüm dokularına yayacağız" ifadelerini kullandı.
'Üniversiteler özerk olmalı'
Üniversitelerin önemine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Topumu ileri götüren temel eğitim kurumlarıdır. Üniversiteler özgür değilse bilim insanı özgür değilse üniversite özerk değilse bilgi üretemez, bilgi toplumun katkı veremez. Onun için biz CHP olarak "Üniversite özerk olmalı, bilim insanları özgür olmalıdır' diyoruz. Bilgi toplumu entelektüel birikimi yüksek olan bir toplumdur. Bilgi toplumu entelektüellerin katkısıyla gelişir ve serpilir. Ama maalesef geldiğimiz süreçte, entelektüellerin aşağılandığı, toplumda söz sahibi olmamaları için çaba harcandığı, hapislere atıldığı bir süreci yaşıyoruz" dedi. Üniversitelerin ve eğitim politikalarının yeniden şekillendirilmesinin gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, insani gelişmişlikle ilgili rakamlar üzerinden şu yorumda bulundu: "En büyük 20 ekonomiden biriyiz. Buna karşın insani gelişmişlik endeksinde 187 ülke arasında 97'nci sıradayız. Bu süreç Türkiye'ye yakışan bir süreç değil. Üniversitelerin bir topumun geleceği için önemli işlevleri var. Üniversite ve eğitime ne kadar önem veriyoruz? BM rakamlarına göre 171 ülke arasında milli gelirden eğitime pay ayırma sıralamasında Danimarka 13, Tunus 17, İran 76, Uganda 129, Türkiye 132'nci sırada. Bu rakamları ve gerçekleri bilerek CHP'nin bu kurultayda neden bilgiye önem verdiğini bir kez daha yüce milletimizin takdirine sunmak isterim" şeklinde konuştu.
'Türkiye tarihinde 4+4+4 gibi bir uygulama görmedi'
Üniversiteleri ayakta olan ülkelerin üreten, dünyada söz sahibi olan, saygın, demokrasisi gelişmiş, dünyaya marka olan ülkeler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Peki bizim üniversitelerimiz, suskun üniversitelerimizi, ortaçağ medresesine dönüşen üniversiteleri CHP'liler olarak kabul etmiyoruz. 'Özerk üniversite, özgür bilim adamı' diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiçbir döneminde eğitimle ilgili bir yasal düzenleme üniversiteler, eğitimciler, siyasal partiler, yani iktidar partisi, bir anlamda hükümet devre dışı bırakılarak bir düzenleme TBMM'ye gelmemiştir. İlk kez 4+4+4 bir reform olarak TBMM'ye gelmiştir. Bakanlar Kurulu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, Milli Eğitim Şurası'nda, üniversitelerde görüşülmeden Parlamento'ya gelen teklifi verenlerin hiç birisi de eğitimci değil. Böyle bir tabloyu TBMM'ye bir dayatma kültürüyle getirmişlerdir" dedi.
Salondakilerle birlikte 'savaş istemiyoruz' diye bağırdı
Kılıçdaroğlu, "CHP hukukun üstünlüğüne inanan bir partidir. Biz savaş istemiyoruz, bölgemizde de savaş istemiyoruz. Hep birlikte tekrar edelim. Biz savaş istemiyoruz" dedi ve salonda hep bir ağızdan "Savaş istemiyoruz" sesi yükseldi. Kılıçdaroğlu, "İster Kürt sorunu deyin, ister 'terör' sorunu deyin" diyerek çatışmalarda yaşamını yitiren asker annelerine de seslendi. Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına işaret eden CHP Genel Başkanı, masadan kalkmayacaklarını belirtti.
Başbakan'a Roboski çağrısını yineledi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "Gel beraber Uludere'ye gidelim" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yine çağrımı yineliyorum" derken, "Gelebilir mi, gelebilir mi?" diye de sordu. Kılıçdaroğlu konuşmasını, "İşsizliğin olmadığı, barışın kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye" dileğiyle bitirdi.
Öte yandan, CHP'nin eski Genel Sekreteri Önder Sav, CHP'nin 34. Olağan Kurultayı'nın yapıldığı Ankara Arena Spor Salonu'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra geldi./ Diha