Kürt siyasetçilerin duruşmasında tahliye yok

 Savcı ve avukatların, duruşmanın birkaç saat sürdüğü için savunma yapılamamasından dolayı duruşmanın yarın devam etmesi talebi reddedilerek duruşma 18 Ocak'a ertelendi.

Geçtiğimiz yıl Türkiye geneli düzenlenen "KCK" operasyonunda gözaltına alınan 39 kişiden tutuklanan 31 Kürt siyasetçiden iddianamesi tamamlanan 17 BDP yöneticisinin ilk duruşması görüldü. Çağlayan'da bulunan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu siyasetçilerin tamamı katılırken, duruşma salon darlığından ötürü gergin başladı. Çoğu ailenin alınmadığı salona BDP İstanbul İl Eş Başkanı Ali Rıza Bilgili ve çok sayıda BDP'li katıldı. Kimlik tespitlerini Kürtçe veren siyasetçilerin, tercüman talebi ise mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Avukatların, müvekkillerinin anadilde savunmasına ilişkin heyete sunulmak üzere hazırladıkları dosya okundu. Dava dosyasına konu olayların 2820 sayılı yasa kapsamında siyasi parti faaliyeti ve yargılananların tamamının parti merkez ve taşra teşkilatı üye ve yöneticileri olması nedeniyle yetki gaspının önlenmesi için yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi yönündeki taleplerin yer aldığı dilekçe de Avukat Sinan Zincir tarafından okundu.

‘BDP’nin siyasi faaliyetleri yargılanıyor’

BDP'nin siyasi faaliyetlerinin yargılandığını belirten Zincir, “KCK” davalarının talimatını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildiğini kaydetti. Görülen davayı sadece kriminolojik bir ceza yargılaması davası olarak görmenin hukuksal olarak da körlük getireceğinin altını çizen Zincir, "Bu davada, esas itibariyle BDP'nin çalışmaları ve yaptığı siyaset suç fiilleri olarak gösterilmektedir. Bu sebeple BDP'nin programını ve tüzüğünü ve çalışmalarını sunuyoruz" diyerek 17 sayfalık dilekçeyi heyete sundu. Zincir'in mahkemenin görevsizlik kararı vermesi talebine cevap veren mahkeme heyeti, "Talebin duruşmadaki diğer iddia ve savunmalar ileri sürüldükten sonra sair taleplerle birlikte değerlendirilmek üzere şu aşamada talepler hususunda karar verilmesine yer olmadığına kararı verildi" dedi.

Mahkeme kararına rağmen Kürtçe savunma

Avukatların ve siyasetçilerin anadilde savunma talebini değerlendiren mahkeme heyeti, "Sanıklar Kürtçe savunma yapmak istemiş ise de; CMK 202/1 madde gereği sanık veya mağdur, meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe biliyorsa mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar tercüme edilir" gerekçesiyle anadilde savunma talebini reddetti. Avukat ve sanıkların anadilde savunma talebindeki ısrarı üzerine, Mahkeme Başkanı Mustafa Yalçın, "Biz burada sadece şu eyleme katılıp katılmadığını soracağız. Yasada olmayan bir kararı verdiğimizde biz de orada oluruz" dedi. Bunun üzerine Avukat Sinan Zincir, "Başkanım o zaman CMK'nın söz ettiğiniz maddesinin yasamaya aykırı olduğunu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyın" talebinde bulundu. Duruşma sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ederken söz alan bütün siyasetçiler, Kürtçe ve Kürtçenin lehçeleriyle savunmalarını yaptı. Siyasetçilerin savunmalarını kesmeyen Mahkeme Başkanı Mustafa Yalçın, "Sizi dinliyorum ama anladığımdan değil" şeklinde cevap verdi. Yargılananların Kürtçe konuşmalarını avukatların talepleri üzerine mahkeme başkanı "Başka bir dilde konuştu" yerine "Kürtçe dilinde cevap verdi" şeklinde kayda geçildi.

Süre kısıtlığından ötürü avukatların savunmalarına geçilmeden duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, avukatların ve savcının duruşmanın yarın devam etmesi talebini ise, yerinde görmeyerek duruşmayı 18 Ocak 2013 tarihine erteledi. Tutukluların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, avukatların görevsizlik ve tercüman gibi tüm taleplerini de reddetti.