Yüksekova Güncel

Özgür basın Özgür Ülke'yi unutmadı

Güncel

Özgür Ülke gazetesine yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitiren Ersin Yıldız, katledilişinin 18'inci yılında anıldı.

Anmada konuşan Özgür Gündem gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, "Dün bizi hedef gösteren Başbakanlar gazete binalarımızı bombalattı, bugün bizi hedef gösteren Başbakan ise gazete binamıza baskın yaparak arkadaşlarımızı tutuklattı" dedi.

Özgür Ülke gazetesinin İstanbul ve Ankara'daki bürolarına 1994 yılında 2 Aralık'ı 3 Aralık'a bağlayan gece yapılan bombalı saldırılarda yaşamını yitiren gazetenin çalışanı Ersin Yıldız, o dönem Kadırga'da bulunan gazetenin merkez binası önünde anıldı. Anmaya, Özgür Gündem gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, BDP MYK üyesi Hayri Ateş, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Ali Rıza Bilgili, BDP eski milletvekili Ufuk Uras, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Gençay Gürsoy, Türkiye Barış Meclisi üyesi Hakan Tahmaz, Özgür Gündem gazetesi, Dicle Haber Ajansı, Demokratik Modernite dergisi, Fırat Dağıtım çalışanları, Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdal İmrek ve sosyalist basından temsilciler katıldı. Ersin Yıldız'ın katledildiği yere Yıldız'ın fotoğrafı ve kırmızı karanfiller bırakılarak başlayan anmada, "Özgür basın susmayacak" pankartı açıldı. Özgür Gündem gazetesi ve Ersin Yıldız'ın fotoğraflarının taşındığı anmada, "Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı. Anmada özgür basın çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Eren Keskin, 1990'lı yılların on binlerce Kürdün katledildiği, milyonlarca Kürdün ise işkenceden geçirildiği yıllar olduğunu anımsatarak, "Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) merkezinde olduğu devletin gizli ve açık savaş örgütleri her yerde Kürt katliamı yaptı. Bu katliamlardan özgür basın da nasibini aldı" dedi. 

'Çiller bombalattı Erdoğan tutuklattı'

Keskin, 76 özgür basın çalışanının bu süreçte katledildiğini hatırlatarak, "Dün bizleri katleden bu anlayış bugün özgür basını kelepçeleyerek susturmaya çalışıyor" dedi. "Bu katliamların ve cinayetlerin merkezi bellidir" diyen Keskin, şunları söyledi: "Bu katliamlar MGK kararlarıdır, kontrgerillalardır, JİTEM'dir, Ergenekon'dur, Susurluk'tur. Bu katliamların dosyaları ise Darbe Komisyonu'nun dediği gibi, 'kozmik odalarda' ve Ankara'nın en yetkili makamlarının raflarındadır." Keskin, AKP hükümetinin Kürt sorununda izlediği savaş politikasının, Kürtlere karşı suç işlenmesini "yasal" hale getirdiği için bu katliamların sümen altı edildiğini vurgulayarak "Dün bizi hedef gösteren Başbakanlar gazete binalarımızı bombalattılar, bugün bizi hedef gösteren Başbakan ise gazete binamıza baskın yaparak arkadaşlarımızı tutuklattı. Gerçekler bunlardır. Eğer bu gerçeklerin ortaya çıkartılmasında bir samimiyet varsa öncelikle Kürt sorununda izlenen çözümsüzlük politikası terkedilmelidir" diye konuştu. 

'Bize düşen Apê Musa'dan aldığımız geleneği sürdürmektir'

Keskin'in ardında söz alan Gençay Gürsoy ise, Kürt özgür basın hareketinin bu konudaki direncinin özgürlük mücadelesinde örnek alınması gereken bir duruş olduğunu belirterek, "Umuyorum ki geçmişe oranla Türk demokrasi ve barış hareketi eskisinden çok daha güçlü bir şekilde sahip çıkacaktır" dedi. Gürsoy'un ardından konuşan BDP MYK üyesi Hayri Ateş ise aradan geçen 18 yıla rağmen Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı devletin tutumunun değişmediğini ifade ederek, "Özgür basın da değişmeyen bu saldırıların hedefi haline geldi. Ancak bize düşen Apê Musa'dan alınan bu geleneği çok daha güçlü bir şekilde sürdürmektir" dedi. Anmada söz alan Hakan Tahmaz ise, "Bizim görevimiz unutmamak, unutturmamaktır. Bu ülkenin tüm değerlerinde alın teri olan Kürtlerin ellerinin havada kalmaması için 'vekillere dokunmayın müzakerelere başlatın' şiarıyla mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. 

Anma alkışlar ve sloganlarla sonlandırıldı. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.