Polis baskısı iddiası
Polis baskısı iddiası
Cezaevinde bulunduğu süre boyunca ailesinin, cezaevinden çıktıktan sonra da kendisinin polisin baskı ve tehditlerine maruz kaldığını iddia eden Mustafa Koç adlı yurttaş, doldurulmaya zorlandığı "Aile Bilgilendirme Formu" adlı bir forumla çağrıldığı karakolda "ajanlık" teklifine maruz kaldığını ileri sürdü.
'Bize psikolojik baskı uyguluyorlar'
Babası Mustafa Koç'un cezaevine girmesiyle polisin taciz ve takiplerinin sıklaştığını belirten Delil Koç da, polislerin sürekli olarak kendilerine psikolojik baskı uyguladıklarını belirtti. Babasının cezaevinde çıkmasıyla polisin tacizlerinin giderek artığına dikkat çeken Koç, "Bizi emniyete çağırdılar. Bana, 'Ya sen ya da baban gelecek yoksa biz ekipleri göndeririz' dediler. Bu da yetmezmiş gibi telefon ile taciz ediyorlar. Bize, 'Emniyete gelin buradaki formları doldurmanız gerek. Bu formu doldurmadığınız takdirde ekip göndereceğiz' diyorlar. Artık korkuyoruz. Psikolojik bir baskı yapıyorlar" diyerek, maruz kaldıkları duruma dair rahatsızlığını dile getirdi.
Aile Bilgilendirme Formu ajanlık teklifinden başka bir şey değildir'
Uzun süre siyasi davalardan kaynaklı cezaevinde kaldıktan sonra bir süre önce cezaevinden çıkan baba Mustafa Koç ise, cezaevinden çıktıktan sonra polisin ailesine ve kendisine dönük baskılarının daha da artığını kaydetti.
Polisin tutumundan kaynaklı iş yapamaz hale geldiklerini belirten baba Koç, her an polisin takibi altında olmalarından şikayet etti. Geçtiğimiz günlerde yine polisler tarafından karakola çağrıldığını belirten Koç, karakolda yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı: " 'Aile Bilgilendirme Formu' denilen bir formu doldurmak için karakola çağrıldım. Gittiğimde ise bana, 'Hani niye çocuğunu getirmedin, git çocuğunu da getir' dediler. Ben de çocuğumu ne yapacaksınız dedim. Bana 'Senin çocuğun mahalledeki eylemlere, yürüyüşlere ve olaylara katılıyor mu?' diye sorular sordular. Ben de 'Peki bu form ne içindir' diye sordum. Onlarda bana, 'Sadece bu sürece destek olmak amacıyla düzenliyoruz' diye saçma bir bahane uydurdular. Sürece böyle destek olunmaz, siz bana resmen ajanlık teklif ediyorsunuz dedim. Sorularında ise 'çocuğunuz eylemlere katılıyor mu? Okulda herhangi bir aktifliği var mı? Çocuğunuzun düşüncesi nedir?' Gibi saçma sapan sorular vardı formda. Ben de bunlara cevap veremem diyerek, yaklaşık bir buçuk saat tartıştık. Resmen ajanlık teklifinden başka bir şey değil." / Diha