Yüksekova Güncel

Roboskî katliamının tek nedeni Kürt olmaları

Güncel

Roboskî Katliamının yıldönümü dolayısıyla "Roboski, bir yıl sonra" adıyla gerçekleştirilen panelde konuşan Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi üyesi Cengiz Ağlan, "Roboskî'ye giderken yolda karşılaştığım çocuklar, 'Kürdistan TC'ye mezar olacak', 'Kahrolsun Türkler' diye slogan atıyorlardı.

 Çok haklılar. Biz kardeşiz diyoruz, onların dilinde başınız sağ olsun diyecek kadar Kürtçe bilmiyoruz. Zaten devletin orada onca insanı öldürmesinin net olarak tek sebebi onların Kürt olmasıdır. Bunun başka açıklaması yoktur" dedi. 

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi, Hrant'ın Arkadaşları ve MAZLUMDER temsilcilerinin katılımı ile Roboskî Katliamı'nın yıldönümü dolayısıyla Tophane'deki Tütün Deposu'nda "Roboski, bir yıl sonra" paneli gerçekleştirildi. Panele, Roboskî ailelerinden Reşat Ant, Bahar Encü, Garibe Ürek, MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı, Cüneyt Sarıyaşar, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi'nden Cengiz Ağlan ile Hrant'ın arkadaşlarından Garo Paylon konuşmacı olarak katıldı. Panelde ilk olarak, Roboskî'de katledilen Adem Ant'ın babası Reşat Ant konuştu. Roboskî'de yaşanan katliamın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olayın daha aydınlatamadığına dikkat çeken Ant, "Bizim çocuklarımız katledildi. Başbakan, sağa sola gidip 'Diktatörler insan öldürüyor' diyor. Önce bir kendi ülkesine baksın. Bir insanda vicdan olmalı. Müslüman olmakla bitmiyor" dedi. Faillerin bulunması için yoğun çaba gösterdiklerini; ancak bütün girişimlerine rağmen olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını belirten Ant, "Biz Meclis'e, Başbakanlığa gittik. Bizden zaman istediler tamam dedik. Ancak bir yıl geçti aradan, hiçbir gelişme yaşanmadı. Onlar failleri bulmak değil olayın üstünü kapatmanın peşinde" ifadelerini kullandı. Ant, daha sonra Başbakan'a seslenerek, "Bizim elimizde tank mı top mu vardı. Askere ateş mi ettik. Senin gönderdiğin F-16'lara karşılık mı verdik. Ne yaptık biz. Bütün bunlara rağmen sen hala orada oturmuş bize hakaret ediyorsun" tepkisinde bulundu.

'Katır etleri ile insan etleri birbirine karışmıştı'

Ant'ın ardından Roboskî'de yaşamını yitirenlerden Cihan Encü'nün ablası Bahar Encü de, kendilerine ''kaçakçılar" denmesinden rahatsız olduklarını dile getirerek, "Bize kaçakçılar denilince kahroluyorum. Biz kaçakçı değiliz, bizim ekmek kapımızdır" diye konuştu. Roboskî'de yaşanan bombardıman sonrası öldürülenlerin parçalanan katır etleri ile beraber gömüldüğüne dikkat çeken Encü, "Olayda katır etleri ile insan etleri karışmıştı. İnsanlar çocuklarını katır etleri ile beraber gömdüler" diye belirtti. Failler bulunsa da hiç kimseyi affetmeyeceğini ve hakkını helal etmeyeceğini söyleyen Encü, 28 Aralık'ta Roboskî'de yapılacak anmaya herkesin katılması için çağrıda bulundu. 

'Başbakan itiraf etmişti'

Encü'den sonra söz alan Adem Ant'ın nişanlısı Garibe Ürek, yanında getirdiği nişanlısı Adem Ant ile çektiği fotoğrafı göstererek, "Bu görüntü TC'nin alnına yazılmış bir kara lekedir" dedi. Katliamın ardından geçen bir yıllık süreçte kimsenin yargılanmadığının altını çizen Ürek, aksine hükümetin kendilerine tehdit ve hakaretler yağdırdığını söyledi. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten'e madalya verilmesine tepki gösteren Ürek, "Generale madalya takmışlar, duyduğumda deliye döndüm. Aslında Başbakan da katliamın ikinci günü Genelkurmaya teşekkür ederek suçunu itiraf etmişti" şeklinde konuştu. Ürek, Hükümet yaptıklarıyla "Ben istediğimi öldürürüm, istediğimi keserim, istediklerimi katlederim" demeye çalıştığını belirterek, hem kendilerinin katledildiğini hem de katliamın ardından geliştirilen süreçle bir kez daha mağdur edildiklerinin altını çizdi. 

Roboskîliler devrilen askeri minibüse devletten önce koştu

Ürek'in ardından MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar da, yaşanan katliamın hemen ardından saatlerce kimsenin yardıma gitmediğini belirterek, "Oraya saatlerce gidilmedi. Neredeydi çağdaş modern devletin helikopter ambulansları. Askerler de hiçbir şekilde yardım etmedi. Oysaki, Uludere'de devrilen askeri minibüse devletten önce Roboskîli aileler koştu" dedi. Katliam sonrası yaşananların devletin katliamı kasti bir şekilde yaptığını ortaya koyduğunu vurgulayan Sarıyaşar, kendilerine düşen görevin adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapmaları olduğunu ifade etti. 

Sarıyaşar'dan sonra söz alan Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi üyesi Cengiz Ağlan ise katliam sonrası Roboskî'ye yaptığı ziyarette yaşadıklarını anlattı. Roboskî'de 34 yurttaşın öldürülmesinin tek sebebinin olduğunu vurgulayan Ağlan, "Roboskî'ye giderken yolda karşılaştığım çocuklar, 'Kürdistan TC'ye mezar olacak', 'Kahrolsun Türkler' diye slogan atıyorlardı. Çok haklılar. Biz kardeşiz diyoruz, onların dilinde başınız sağ olsun diyecek kadar Kürtçe bilmiyoruz. Zaten devletin orada onca insanı öldürmesinin net olarak tek sebebi onların Kürt olmasıdır. Bunun başka açıklaması yoktur" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından panel soru cevap kısmıyla devam etti.DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.