ROBOSKİLİ 4 KAÇAKÇININ DAVASI ERTELENDİ

Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Roboski ve Gülyazı köylerinde kaçakçılık yapan ve geçen yıl savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 yakınını kaybeden 4 kişi hakkında "KDP gizli servisine bilgi verdikleri" iddiasıyla açılan davanın 21'nci duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Yaklaşık 4 yıl önce MİT, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı ve Şırnak Alay Komutanlığı ekiplerinin yürüttüğü gizli bir nokta operasyonu sonucu gözaltına alınıp Diyarbakır'a getirilerek haklarında dava açılan sanıklardan tutuklu yargılanan Hüseyin Enç, Şeyhmus Encü hazır edilirken, tutuklu diğer sanık Kamil Encü ve tutuksuz sanık Hüseyin Tosun duruşmaya katılmadı.

Casusluk suçlamasına 20 yıl hapis isteniyor!

"Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek" suçundan 20'şer yıl hapis istemi ile yargılanan sanıklar ile ilgili iddia makamı, 2 Aralık 2008 yılında mahkeme heyetine sunmuş olduğu yazılı mütalaasına göre ceza istedi. Söz alan sanık Şeyhmus Encü, hakkında iddia edilen suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraatına karar verilmesini talep etti. Ardından söz alan Av. Fuat Hayri Demir, bir önceki celsede dosyaya sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde müvekkilli tarafından yapıldığı iddia edilen görüşmelerin içeriğinin yansıtılması hususunda kendilerini kaygılandırdığını ifade etti. Müvekkiller tarafından yapıldığı iddia edilen konuşmaların raporda casusluk niteliğinde olup olmadığı hususunda net bir belirlemede bulunulmadığını hatırlatan Demir, "Müvekkillerin birçok akrabası Kuzey Irak'ta bir kısmı ise Türkiye'de yaşamaktadır. Dolayısı ile Kuzey Irak'ta yaşayan akrabaları ile yaptığı konuşmada askeri operasyonlar ile ilgili olarak normal konuşmuşlardır. Bu insanlar sınıra sıfır bir noktada oturmakta ve her gün askeri hareketlilik ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunu casusluk yapmak amacıyla gerçekleştirmemişlerdir" diye savunma yaptı.

Av. Aydın Altaç ise, bir önceki celse dosyaya sunulan bilirkişi raporunda müvekkilleri tarafından yapıldığı belirtilen görüşmelerin içeriği itibari ile casusluk kapsamında kalıp kalmadığı hususunda bir netlik bulunmadığını ifade etti. Altaç, müvekkilinin tüm aşama beyanlarında kendisinin hiçbir şekilde telefon görüşmesi yapmadığını, yine daha önceki celselerde MİT'ten gelen rapor içeriğine göre de böyle bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti. Mahkeme verilen aranın ardından müdafi avukatların süre talebini kabul ederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

İddianameden

Sanıklar hakkında isnat edilen iddialara ilişkin hazırlanan iddianamede şunlar belirtilmişti: "Bir kolu Kuzey Irak, diğer kolu Uludere'nin Gülyazı ve Ortasu köyünde bulunan Encü ailesinin mensup olduğu Goyan aşiretinin bazı üyeleri, başında Mesud Barzani'nin oğlu Mesrur Barzani'nin bulunduğu, KDP'nin Parastin isimli istihbarat örgütüyle temasa geçti. Özellikle korucu ve kaçakçılardan seçilen kişiler, sınır kesimindeki askeri hareketlilik hakkında Parastin'e bilgi aktarmaya başladı. Sanıklar, sınırdaki karakol, kontrol noktaları, askeri mevzilerle ilgili doküman, fotoğraf ve video çekimi, sınır bölgesinde görev yapan subay ve üst rütbelilerin kimlik bilgileri, telefon numaraları, adres ve diğer konularda ayrıntılı bilgi temini, TSK'nın bölgedeki operasyonları, bölgedeki araç, silah ve personel hareketleri şifreli olarak Parasin'e aktardı." / Diha