Türkiye cezaevlerinde 12 Eylül'de başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 63'ncü gününde. Tutsakların taleplerinin kendi talepleri olduğunu belirten sanatçılar Şevval Sam, Cahit Berkay, İlkay Akkaya, Mehmet Özer, Mikail Aslan ve Emre Saltık, kamuoyuna duyarlılık, hükümete ise görevini yapması çağrısında bulundu.
Şevval Sam: İnsanlığımızdan utanmamız gerekir
İnsanların anadillerini konuşabilmek için açlık grevine başlamış olmasının ülkede yaşayan diğer insanlar için utanç verici olduğunu ifade eden Şevval Sam, "İnsanlığımızdan utanmamız gerekir" dedi. Anadilin insanlar için olan önemine değinen Sam, "Anadilini konuşma insanın ait olduğu tek şeydir. Kendi varlığı, kimliği yok sayılan bir halk, eğer canını, canı pahasına ölüme yatırıyorsa bu bir an önce durdurulması gereken bir şeydir. Başta siyasetçiler olmak üzere herkesin hiçbir siyaset gütmeden buna müdahale etmesi gerekir. Gerçekten çok üzüntü duyuyorum bunun için. Bütün insanları varoluşun ve insan olmanın ne anlama geldiğini bir daha düşünmeye çağırıyorum" diye konuştu.
Cahit Berkay: Onların yüreklerini seviyorum
Açlık grevinde bulunan tutsaklar için "Onların yüreklerini seviyorum" diye sanatçı Cahit Berkay, "İnsanları o kadar çaresiz bırakıyorlar ki, o kadar dayatma var ki neticede son silah olarak açlık grevine gidiyorlar" dedi.
İlkay Akkaya: Bu sesi kitlelere yaymak gerekir
Açlık grevlerinin ülkede barış için son fırsat olduğuna işaret eden İlkay Akkaya, yıllardır yaşanan çatışmalardan ötürü on binlerce insanın yaşamını kaybettiğine dikkat çekti. Açlık grevlerinin ülkeye barış getirmek amacıyla başlatıldığını ifade eden Akkaya, "Şimdi incecik kalmış bir köprü üzerinde yüzlerce insan açlık grevi ile belki topraklarımızda barışı yeşertecek bir adım atıyorlar. Bu, ölümlere seyirci kalmamak ve sesimizi en güçlü şekilde çıkartmak için son fırsattır. Bunun en güzel yolu da omuz omuza olmak ve kalbimizdeki dostluk, yoldaşlık duygusunu yitirmeden bunun ne kadar önemli bir şey olduğunu, barış için ne kadar değerli bir adım olduğunu kavrayıp bu sesi en geniş kitlelere yaymak gerekir" şeklinde konuştu.
Mehmet Özer: Onurlu insanların savaşını görmek gerekir
İnsanların kendine "insanım" diyebilmesi için açlık grevlerini sahiplenmesi gerektiğini belirten şair Mehmet Özer, iktidara açlık grevleri konusunda baskı yapılması gerektiğini söyledi. "Bir devrimci eğer bedenini bir silah haline getirmişse artık bu dünyanın en tehlikeli silahıdır" diyen Özer, şöyle konuştu: "Şu anda on binden fazla insan, doğanın insana armağan ettiği en doğal hakları olan anadilde eğitim hakkı ve anadilde savunma yapma hakkı için bedenlerine ölüm açlığına yatırmışlardır. Bugün sistem içerdeki devrimcileri teslim almak için iradelerini kırmaya çalışıyor, devrimcilerin buna verdiği cevap ise bedenlerini kavgaya sürmeleridir. Bu kadar hayatı seven ve kendi onurlarını ölümden daha kutsal sayan insanların savaşını görmemiz gerekir."
Mikail Aslan: Duyarsızlık yeni trajedilere yol açar
Dersimli sanatçı Mikail Aslan, Anadolu'da yüz yıllardır Kürtlere, Ermenilere, Süryanilere ve Êzîdîlere çok büyük haksızlıklar yapıldığını söyleyerek açlık grevlerine duyarsız kalmanın doğuracağı tehlikelere dikkat çekti. Aslan, "Hiçbir çözüm geliştirilmediğinden dolayı insanlar cezaevlerinde bedenlerine kefen giymişler. Bu çözümsüzlüğe seyirci kaldığımız zaman, bu dayatmacı zihniyet doğal olarak hep devam edecektir. Bu meseleye duyarsızlık gösterildiği takdirde benim korkum odur ki Kürt halkına karşı yeni bir trajedinin, katliamın olacağını olabileceğini düşünüyorum. Bu anlamda bütün devrimci, demokrat, yurtsever insanların bu konuda duyarlı olması gerekir. Katliamcı ve sürgüncü geleneğin son bulması için bu insanlarımızı gönül gözüyle görmemiz gerekir" diyerek halkların birlikte yan yana durmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Emre Saltık: Yiğit insanları yüreğimle destekliyorum
Sanatçı Emre Saltık ise, açlık grevinde bulunan tüm tutsaklar için "yiğit insanlar" diyerek, onların insanlık onurunu ayaklar altında almadan, insanlık onurunu kurtarmak için eylemlerine başladığını söyledi. "Kendi ilke ve prensipleri uğruna hayatlarını ölüm orucuna yatıran insanları dinlemek lazım" diyen Saltık, "Bir insan eğer kendini, hayatını ölüme yatırıyorsa bunu toplumda insanca yaşamanın gerekleri doğrultusunda yapıyor. Bunu görmezden gelmek ancak yiğitçe direnen insanların direnişi görmeyenlerdir. Dolayısıyla anadilde eğitim, anadilde kendini savunma hakkı en insanca, en doğal haklardır. Bu vesileyle onların yanındayım, yüreğimle onları destekliyorum" diye konuştu.DİHA
Sanatçılar: Yürekli insanların yanındayız
Sanatçılar: Yürekli insanların yanındayız
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Cezaevlerinde 63 gündür açlık grevinde olan tutsakların taleplerinin insanların en doğal hakkı olduğunu belirten sanatçılar, sonuna kadar tutsakların yanında olacaklarını ve ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.