Türkiye'nin Suriye'de özellikle Kürtlere karşı geliştirdiği politikalarda ciddi yanılgıya düştüğünü belirten Başlangıç, "Türkiye, Kürtleri baskı altında tutarak, bu işi sürdüremez. Bir tarafta federatif yapı, bir tarafta ise Demokratik Özerklik sağlanırsa, Türkiye bunun altında kalır" dedi.
Suriye'de hükümet güçleri ile muhalif gruplar arasında çatışmalar devam ederken, Suriye'den gelen mülteciler ise, Türkiye'nin sınır boylarında bulunan kamplara yerleştirildi. Bu kamplarda bulunan ve Türkiye'nin de desteklediği muhalif gruplar ise, Serêkaniyê gibi Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde YPG güçlerine saldırdı ve çatışmalar yaşandı. Çetelerin Hatay'ın sınır köylerinde de Arap Alevi yurttaşları da tehdit ettiği gündeme sık sık geliyor. Türkiye'nin sınır boylarında yaşanan gelişmeleri yakından takip etmek için Aralık ayının başında bölgeye giden Gazeteci-yazar Celal Başlangıç izlenimlerini DİHA'ya anlattı. Ana akım medyanın sınır boylarında yaşananları görmediği için Hatay'da insanların neler yaşadığını görmek için bölgeye gittiğini belirten Başlangıç, "Türkiye medyası kamerayı Özgür Suriye Ordusu arkasından Suriye'ye uzatıyor. Oysa diğer tarafta milyonlarca insanın yaşadığı gerçekler var. Bir de sınırın bu tarafında, Türkiye tarafında insanların yaşadığı gerçekler var. Özellikle Antakya tarafında yaşayan Arap Aleviler, yaşanan bu durumda çok rahatsızlar; çünkü karşı tarafa geçip Alevileri kesmeye giden cihatçılar, Türkiye'de barındırılıyor. Ve insanlar bunu kendi günlük yaşantıları içinde de görüyorlar" diye konuştu. Sınır köylerinde bulunan yurttaşların çok büyük tedirginlikler yaşadıklarını aktaran Başlangıç, "Suriye'de akrabaları var. Yaşananları takip etmek için Türkçe televizyondan çok Arapça yayın yapan televizyonları izliyorlar" dedi. Hatay'da çok ciddi bir ekonomik çöküntünün olduğunu belirten Başlangıç, "Savaştan kaynaklı turizm ekonomisi tamamen durmuş. Reyhanlı Kapısı kapandığından sınır geçişleri olmuyor. İhracat tamamen durmuş" diye konuştu.
'Arap Aleviler endişeli'
Arap Sünni köylerinde çok sayıda mültecinin bulunduğunu söyleyen Başlangıç, şunları aktardı: "Yani kamplarda resmi rakamlara göre 110 bin kişi bulunduğu söylenmesine rağmen en az 200 bin kişi yaşıyor. Çünkü bir köyde 300 kişi var deniyor; ama bir eve giriyorsunuz evde 50 kişi yaşıyor. Evlerin kirası Antakya merkezdeki kiralardan daha fazla, 500 lirayı buluyor." Türkiye'de yaşayan Arap Alevi yurttaşların Türkiye'nin izlediği Suriye politikasından ciddi bir biçimde rahatsızlık duyduklarını aktaran Başlangıç, "Çünkü içinde oldukları devlet kendi akrabalarına karşı bir operasyon zemini kuruyor. Suriye'de 24 milyonluk bir nüfus var. Orada nüfusun büyük çoğunluğu Esad rejimi arkasında duruyor. Ama sınır komşusu olan Türkiye, insanları silahlandırıp, kendi içinde hareket ettiriyor. Ve onlara lojistik destek sağlayarak, savaşın sürmesine ayak oluyor" dedi. Suriye'de yaşayan Alevi yurttaşların Türkiye'yi Türk-Sünni mücahit olarak gördüğünü ifade eden Başlangıç, "Çünkü bu hareket Alevilere karşı yapılıyor. Türkiye'de yaşayan Aleviler de kendilerine ağır hakarete uğramış sayıyor" diye konuştu.
'Türkiye kendi yurttaşını Suriye ajanı olarak görüyor'
Türkiye'nin Hatay'da yaşayan Arap Alevi yurttaşları neredeyse "Suriye ajanı" olarak gördüğünü belirten Başlangıç, "Onlar da yıllardır kendilerini dışlamış hissettiler; çünkü Arapçaları, şarkıları, türküleri yasaktı. Arap Alevilerinin saat 18.00'den sonra kumsala çıkması yasaktı. Halen, Hatay ve Yayladağı tarafında Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak görülmeyen, kimlik verilmeyen insanlar var" diye konuştu. Türkiye'nin Suriye'de yaşayan Alevi ve Kürt yurttaşları dışladığını vurgulayan Başlangıç, "PYD'nin orada oluşturduğu özerk bölgeleri tanımıyorsun. Ama bir gün sonra rejime karşı savaşan Türkmenleri Türkiye'de topluyorsun. Türkmenleri, uzantın ve soydaşın olarak kabul ediyorsun" diyerek, AKP'nin Türk-İslam sentezli bir dış politika izlediğini belirtti.
'Türkiye kamplarındaki kişiler Kürtlerle çatışmaya gönderiliyor'
Türkiye'nin, Suriye'deki Kürtlerin kazanımlarını bertaraf etmek istediğinin altını çizen Başlangıç, Türkiye'nin kendi ülkesindeki Kürtlere haklarını vermediği gibi Suriye'deki Kürtlerin kazanımlarını bertaraf etmek için çabalamasını ise "tam bir dış politika başarısızlığı" olarak değerlendirdi. Kürtlerin Suriye'de izlediği politikayı "çok akıllıca bir politika" olarak adlandıran Başlangıç, Türkiye'nin ise Suriye'deki Kürtlerin kazanımlarını kabul etmek zorunda olduğunu ifade etti. Türkiye'nin bu tutumunu devam ettirmesi durumunda sınır bölgesinde bulunan Kürtlere savaş açması durumunun ortaya çıkacağına işaret eden Başlangıç, AKP iktidarı döneminde en başarısız politikalardan birinin Suriye politikası olduğunu söyledi. Türkiye'nin ÖSO içerisindeki bazı çete gruplar ile işbirliği yaptığını belirten Başlangıç, "Suriye'de eğer bu güçler rejimi değiştirecekse, bunların rejimi nasıl olacak. İnsanların yaşam hakkını, güvenliğini nasıl sağlayacaklar, bunlar mümkün değil. Bu tür gruplara destek veren Suriye halkları da farklı sebeplerden dolayı bu oluşumdan geri çekildi. Bunların etkili olduğu bölgelerde çok ciddi insan kaçırma olayları var. Çok ciddi fidyecilik var. İnsanların cenazelerini vermek için 500 bin lira istiyor bu çeteler" diye konuştu. Hatay'da sınır bölgelerindeki köyleri gezdiğini belirten Başlangıç, "Bir arkadaş bana 'kamptaki insanları toplamışlar. Otobüse bindirip Resuleyn tarafına götürüyorlar. Orada çatışma çıkacak' dedi. Ne gariptir ki ertesi gün çatışma haberleri geldi. Türkiye sınırı içinde bu adamlar servis araçlarıyla sevk ediliyor" diye konuştu.
'Türkiye'de çözülemeyen Kürt sorunu Suriye'de çözülmek üzere'
Silahlı çetelerin, Suriye rejimini değiştirme gücüne ve demokrasi anlayışına sahip olmadığına dikkat çeken Başlangıç, "Bunlar cihatçı gruplar. Orada atılan sloganlardan biri de 'Hristiyanlar Beyrut'a, Aleviler mezara'dır. Böyle bir rejimi ne İsrail ne de ABD ister. Baas rejimin devam etmesi ve sembolik olarak da Esad'ın oradan çekilmesi birçok ülke için uzlaşacakları bir noktadır" diye konuştu. Türkiye'nin kabul etmediği "Kürtçe anadili" ve "Demokratik Özerkliği" yanı başında yaşayan Kürtlerin hayata geçirdiklerini vurgulayan Başlangıç, şunları dile getirdi: "Türkiye'de yıllardır yaşanan bir savaşa rağmen çözülemeyen Kürt sorunu, Suriye'de çok daha ileri bir demokrasi ile çözülmüş olacak. Tabii, Türkiye'nin bundan ciddi bir rahatsızlığı var. Çünkü Türkiye'de bulunan Kürt halkına bu haklar verilmek istenmiyor. Türkiye, Kürtleri baskı altında tutarak, bu işi sürdüremez. Aşağıdan gelen örnekler büyük. Bir tarafta federatif yapı bir tarafta ise Demokratik Özerkliğin sağlandığı bölgelerde oluşan bir Suriye kurulursa, Türkiye bunun altında kalır." DİHA
'Türkiye Suriye'deki politikalarının altında kalır'
'Türkiye Suriye'deki politikalarının altında kalır'
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Suriye'de yaşanan gelişmeleri iyi anlayabilmek için sınıra giden Gazeteci-yazar Celal Başlangıç, Kürtlerin Suriye'de izlediği politikaların "çok akıllıca" olduğu değerlendirmesinde bulundu.