Yüksekova Güncel

Üçer'den 'saldırgan' polislere suç duyurusu!

Güncel

TK Daimi Meclis Üyesi ve BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, kendisine yapılan polis saldırısı hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunarak, "O zalimler, o vicdansızlar, onlara o talimatı veren o siyasi odaklar 'hayır bunlar kendi kendilerine ölemezler, onlar ölse ölse bizim öldürmemiz sonucunda ölürler' şeklinde bir yaklaşım gösteriyorlar" dedi.

Üçer, basının görüntülere rağmen gerçeği saptırmasına da tepki göstererek, "Basının faşizmi polisin faşizminden daha ağır" diye konuştu.

Diyarbakır'da 11 Kasım'da DTK binası önünde polis saldırısına uğrayan DTK Daimi Meclis Üyesi ve BDP Van Milletvekili Özdal Üçer suç duyurusunda bulundu. Üçer ve avukatı Cabbar Leygara suç duyurusuna ilişkin DTK binasında basın toplantısı düzenledi. Av. Leygara polisler hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Ardından konuşan Üçer, polis saldırısının ilk olmadığını hatırlatarak, şöyle dedi: "Arkadaşlarımızın ya da halkımızın yaşadığı ilk durum değildi. Bizzat devlet güvenlik güçlerinin katlettiği çocuklarımız var, yakmış olduğu köylerimiz var, işkence ettiği insanlarımız var. Ben de milletvekili olmadıktan önce ve olduktan sonra bu halkın bir bireyi olarak yine aynı zulümden kendi nasibime düşeni gördüm. Bir polis devleti yaratmaya çalışan Hükümet, bu konuda başarılı oldu. Ben sadece milletvekilliği yaptığım son 5 yıl içerisinde güvenlik güçleri tarafından onlarca defa yaralandım. Milletvekili arkadaşlarımızın ne denli yaralandığına bütün toplum tanık oldu. Aslında o şuursuzca davranan kişilerin polis olduğu bile belli değil. Şu an Kürdistan'da oraya buraya belinde silahıyla, elinde gaz bombasıyla saldıran o kadar çok insan var ki, herkes o saldırıdan nasibini aldı. Kaldı ben milletvekili olduğumu söylediğim halde aynı üslupla saldırmaya devam ettiler. Ben de kendimi savunmak durumunda kaldım."

'Basının faşizmi polisin faşizminden daha ağır'

Üçer, kendisine saldıran kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, suç duyurusundan herhangi bir sonucun çıkacağına inanmadığını ifade etti. Üçer, daha önce de kendisine yapılan saldırılara ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu; ancak bir sonuç alamadıklarını kaydetti. Üçer, siyasal yargı sistemine güvenmediğini de sözlerine ekleyerek, "Milletvekili kimliğini bir kenara bırakın, sade bir yurttaş olsam bile hiç kimsenin, hiçbir devlet gücünün hiçbir devletinin bana bu şekilde saldırmaya hakkı yoktur. Onların bu faşizan saldırılarının siyasal odaklı olduğunu biliyorum" diyerek kendisini en çok üzenin basının yalan haberleri olduğunu kaydetti. Haklı olduğu halde, basının görüntüleri bildiği halde onlarca defa kendisi saldırmış gibi yayın yaptığını söyleyen Üçer, "Görüntüleri kullanarak kendine rant sağlamak isteyen basına yönelik birkaç şey söylemek istiyorum. Basının faşizmi polisin faşizminden daha ağır. Hiç önemsemedim. Çünkü ben haklı olduğumu biliyorum. Yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. Hiçbir zaman kimseye zulmetmedim hiç kimsenin zulmüne boyun eğmedim. Bundan sonra da eğmeyeceğim" dedi. 

'Bizler de onları uğurlarında ölecek kadar seviyoruz'

"Biz açlık grevine başlamış, kendi kendimize biz ölelim diye bir eylem başlatmışız. Ama o zalimler, o vicdansızlar, onlara o talimatı veren o siyasi odaklar 'hayır bunlar kendi kendilerine ölemezler, onlar ölse ölse bizim öldürmemiz sonucunda ölürler' şeklinde bir yaklaşım gösteriyorlar. Merak etmesinler zaten öleceğiz. Merak etmesinler zaten herkes ölecek. Hiç kimse merak etmesin bu dünya kimseye kalmayacak" diyen Üçer, 65'inci gününde ölüme bedenlerini yatırın zindan direnişçilerini düşündüklerini söyledi. Üçer, zindan direnişçilerinin direnişinin kendi onurları ve mücadelesinin kendi mücadelesi olduğunu belirterek, "Onlar yaşamı uğruna ölecek kadar seven Kemal Pirlerin yoldaşlarıdır. Biz de onları onların uğrunda ölecek kadar seviyoruz" diye kaydetti. 

Basının çektiği fotoğraf ve görüntüler delil olarak gösterildi

Suç duyurusu dilekçesinde olayın nasıl meydana geldiğine değinilirken, delil olarak da basın tarafından olay günü çekilen fotoğraf ve görüntülerin CD'si gösterildi. Dilekçede, "Görüntülerde ve fotoğraflarda görünen ve teşhis edilebilecek olan saldırganlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılarak soruşturma açılmasını ve neticeden gerekli cezaya çarptırılmasını talep etmekteyiz" denildi. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.