Ahmet Türk Nuçe Tv'nin yayınında görüşmeyi anlattı

 DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat ile birlikte İmralı'da yaptığı görüşmeye ilişkin Nuçe Tv'de Baki Gül'ün programına telefonla katıldı. Görüşmenin ardından ilk defa Nuçe Tv'ye katılan Türk, hem PKK Lideri Abdullah Öcalan ile neler konuştuklarını hem de Öcalan'a dair gözlemlerini aktardı. İçeri girdiklerinde PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yuvarlak bir masada oturduğunu gördüklerini belirten Türk, Öcalan'ın kalktığını el sıkıştıklarını ve daha sonra konuşmaya başladıklarını belirtti. Öcalan'ın sağlığına ilişkin gözlemlerini aktaran Türk, "Gözlerinde bir akıntı gördüm göz nezlesi vardı. Sağlığına ilişkin pek konuşmadı. Sağlıktan önce tartışmaya kendini hazırlamış bir şekilde bizleri karşıladı. Süreçle ilgili değerlendirmelerini yaptı. Onda gerçekten sorunların köklü çözümü konusunda bir kararlılık gördüm. Tabiki bu yeni bir dönem veyahut bir başlangıçtır. Her şey bitmiş gibi yaklaşmamak lazım. Bu sürecin daha iyi hazırlandığı inancındayım" diyerek Öcalan'ın çözüm için katkıya hazır olduğunu söyledi.

'Sayın Öcalan devrimci bir gelenekten geliyor'

"Sayın Öcalan Kürt Halk Önderi. Ayrıca devrimci bir gelenekten geliyor" diyen Türk, halkların ortak geleceği, özgürleşmesi ve demokratik bir zeminde buluşmasını sağlayan bir çabanın içinde olacağına inandığını kaydederek, "Bu süreç çok ciddi bir noktaya gelmeseydi bizim İmralı durumumuz da kolay olmazdı. Elbetteki değerlendirmesi, katkı sunması, çözümün nasıl halkları kucaklaştıracağı üzerinden tartışması gereken bir süreç olarak değerlendirme yapmalı" dedi.

'Anayasa herkesi kucaklayan dili kullanmalı'

Öcalan'ın Türkiye'deki bütün tarihi kültürlerin güvence altına alınmasının önemine değindiğini bunun geliştirilmesi ve güvence altına alınması ve bu kültürlerin örgütlenmesi temelinde bir çabanın içerisinde olunması gerektiğini aktardığını kaydeden Türk, "Yurttaşlık konusunda Anayasa herkesi kucaklayan bir dili kullanmalı. Sonuç olarak bugün halkların ortak değerlerinin ortaya çıkarılması durumunda Ortadoğu'daki bir çok tehlikenin ortadan kalkabileceğini yoksa milliyetçi bir yaklaşımla Ortadoğu'da her şeyin daha kötü olacağını söyledi" ifadesinde bulundu.

Türk, medyada çokça tartışılan "silah bırakma sınırın dışına çekilme" gibi haberlere ilişkin ise, "çatışmasızlık sürecinin başlatılmasının doğru şekilde Türkiye gündemine taşınması konusunda bir süreç olarak değerlendirdiğini" ifade etti.

'Öcalan tasfiyeyi kabul etmeyeceğini söyledi'

Baki Gül'ün "Tekrar görüşme olur mu?" sorusuna ise Türk, "Bize yansıyan bir şey yok şu an. Ama daha geniş görüşmelerin yapılacağı mesajları vardı, elbette ki olacak. Sadece bir görüşme ile sonuçlanmayacak bir şey olmadığını herkes de biliyor. Ne olursa olsun Sayın Öcalan elbette ki demokratik siyasetteki arkadaşlar, Kandil'deki arkadaşların düşüncelerini paylaşmalarını isteyecektir mutlaka. Bu kaçınılmazdır" diye konuştu. Türk, "Tabi herkesin hassasiyet göstermesi gerekiyor. Çözüm konusunda o iradeyi gördük. Her türlü katkıyı göstereceğini gördük. Ama tasfiye mantığıyla yaklaşılırsa asla ve asla doğru olmaz, sonuç vermez, Türkiye'ye faydası da olmaz. Öcalan bu sürecin tasfiyeye yönelmesini kesinlikle kabul etmeyeceğini söyledi" dedi.

'Buluşmanın benim üzerimde yarattığı bir heyecan coşku vardı'

20 yıl önce de Türk'ün Öcalan ile görüştüğünün hatırlatılması üzerine ise Türk, "20 yıl sonra bir buluşmanın benim üzerimde yarattığı bir heyecan coşku vardı. Sağlıklı gördük. Biz de yaşlandığımızı söyleyince 'hala iyisin gençsin' dedi. Geçmişte yaşananlara hakim olduğunu gördük. Biz de deneyimledik. Hücrede kalan arkadaşlarımız vardı ne söyleyeceğini unutuyorlardı kimi zaman,. Ama gördük ki gece gündüz okuyan kafa yoran bir Öcalan var. Gelişmeleri olabildiğince takip ediyor, ilgisi var. Gazeteler gidiyor, takip ediyor. Zaman zaman diğer arkadaşları ile de bir araya geliyor görüşüyor" şeklinde konuştu.

Rojava üzerine de konuştuklarını söyleyen Türk, "Mücadelenin olabildiğince Arap halkı ile dayanışma içinde olmasını istedi. Kürtlerin demokratik hak ve özgürlükleri taleplerini Arap halkı ile buluşturma gibi bir anlayışı vardı" dedi. / Diha