Yüksekova Güncel

'Akdeniz eşitliğin ve demokrasinin beşiği olacak’

Politika

Mersin Akdeniz’de seçimi kazanma ihtimali oldukça yüksek olan BDP’nin Belediye Eş Başkan Adayı Yüksel Mutlu, kadına yönelik tüm olumsuz politika ve yaklaşımları bertaraf edecek atılımlara imza atacaklarını ve kadın özgürlük mücadelesini kurumsallaştırarak kadını siyasette ve yaşamda görünür kılacaklarını vurguladı. Belediyenin diğer Eş Başkan Adayı Fazıl Türk ise mevcut hizmetlerini daha da geliştirerek sürdüreceklerinin altını çizdi.

 İsmini kıyısındaki Akdeniz’den alan Mersin’in merkez ilçesi Akdeniz’de Türkler, Araplar, Romanlar, Yörükler ve Kürtler yaşıyor. İlçedeki Kürt nüfus oldukça yoğun. Kürt nüfusun büyük bir bölümü ise Kürdistan’daki savaşla birlikte yürütülen devlet politikalarından kaynaklı zorunlu olarak göç ettirilenlerden oluşuyor.

1999-2004 yılları arasında HADEP’in kazandığı Akdeniz Belediyesi, bir dönemin ardından 2009-2014 döneminde de tekrar BDP’nin eline geçti. 2009’daki ismiyle DTP, ilçede yüzde 30.4 oranla toplam 41.815 oy alarak en yakın rakibi CHP’ye 5.207 oy fark atarak seçimi kazandı. BDP, 2009 yılından bugüne kadar ki ikinci döneminde belediyecilik hizmetlerinde zorluklara ve kısıtlı imkanlara rağmen önemli atılımlar ve çalışmalara imza attı.

20 bin hektar civarında bir alana sahip Akdeniz’in bir yanı Toroslar diğer yanı ise denizle çevrili. Aldığı yoğun göçlerle gettoların oluştuğu Mersin’de bu durum en fazla Akdeniz’de göze çarpıyor. Göçlerin neredeyse büyük bir bölümünü ise Kürtler oluşturuyor. Türkiye’nin gümrük ticareti açısından önemli liman kentleri arasında yer alan Mersin’in merkez ilçesi Akdeniz’de işsizlik oranı da yüksek. Tüm kamu kurumlarının yanı sıra özel kurumların da yer aldığı ilçede mevcut nüfusun neredeyse iki katına hizmet vermek durumunda olan Akdeniz Belediyesi’ni BDP’nin muhafaza ederek, seçimden zaferle ayrılma ihtimali de oldukça yüksek görünüyor.

Akdeniz’in mevcut Belediye Başkanı Fazıl Türk ve eş başkan adayı olan Yüksel Mutlu’ya ilçedeki son tabloyu, seçim çalışmalarını, kadın ve gençliğin sorunlarının yanı sıra çözümlerini ve yeni dönemde gerçekleştirecekleri projelerinin neler olduğunu sorduk.

‘KÜRT DEMOGRAFİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR’

Akdeniz’deki mahallelerde TOKİ kaygısı olduğunu dile getiren Mutlu, “İnsanların evlerini ellerinden alarak, borçlandırarak, yüksek binalara hapsetmek istiyor. Belediyemiz buna itiraz etmiş ve durdurma kararı var. Türkiye’nin en büyük beşinci ilçesi. Böyle olduğunda rantiyecilerin iştahını kabartıyor. Göçzedeler gelmiş ev yapmış, yoksullukla mücadele edip bu duruma getirmiş. Şimdi egemenler, zenginler onları kentin başka varoşlarına sıkıştırmak istiyor. Hem yerlerini alıyor hem de borçlandırıyor. Kürt aileler kalabalıktır ve bir arada yaşıyorlar. En büyük şey demografik yapısını değiştirecek. Kürtleri birbirinden koparacak. Kadınlar mesela kapı komşusuyla bir araya gelip iletişim kurabiliyor. Kadınların da böylesi bir kaygısı da var. belediyemiz bunun mücadelesini vermiş, bundan sonra da vereceğiz. Küçük istihdam alanları talepleri var. semt pazarlarının kendi evlerine yakın olmasını istiyor. Makul talepler bunlar zaten. Bunun üzerine ne ilave edeceğimiz önemli. Bu noktada da birlikte karar vermeliyiz” dedi.

DÜNYADA BİR İLK

“Siyasi partide uyguladığımız eş başkanlık sistemi şu an itibariyle bir devrimsel bir çıkışla yerel yönetimlerde uygulanmaya başlanacak” diyen Mutlu, kadın erkek arasındaki eşitlik konusunda eş başkanlık sistemine ilişkin şunları ifade etti: “Dünyada, Ortadoğu’da ve Türkiye’de bir ilk. Bunun için devrimsel. Şimdiye kadar merkezi politikalar hep yereli yönetmiş, vesayet altına almış. Yerel politikalar merkezi politikalara bağlı kalmış. Bu arada zaten merkezi politikada ve yerelde hiç kadın olmadığı için ne sesi ne görünürlüğü olmamış. Bu tarih Kürt kadın hareketinin başlattığı tarih. Hem parlamentoda hem yerel yönetimde temsiliyet. Hem Kürdistan’da hem Türkiye metropollerinde eş başkanlık sistemiyle çalışıyoruz. Bu hem kadını siyasette var etme hem yerelde, hanede, mahallede, sokaktaki kadının sorunlarını görünür kılma ve bunu merkezi politikalara yansıtabilmek.”

‘DÖNÜŞÜMÜN DAMARI YERELDE’

“Kadınlara soracağız. Kadınlar ne olduğunu, ne istediklerini bize söyleyecekler. Kadınlar hem sorunu hem de çözümünü söylüyor zaten” diyen Mutlu, kadının birey olarak kendisi için bir şey istemediğini, toplumu için, ailesi, eşi, çocuğu için taleplerde bulunduğunu söyledi. Kadınlarla yerelde neler yapacaklarını, anadilde kreş mi, şiddetle ilgili mi yoksa kooperatifle ilgili mi çalışmalar mı yapılacağı hususunun birlikte karar altına alınacağını ifade eden Mutlu, “Belediyenin yapması gereken çok şeyin olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar yoksulluk, göç dalgası, savaş toplumu nihayetinde burada Çerkes kadınlar, Arap kadınlar, Hıristiyan kadınlar, Alevi kadınlar var. Ortak paydaları var. Kadın olmak, yoksulluk ve ezilmek. Bunların hepsi birbirine bağlı. Bunlardan birini kırdığınızda ezber bozulacak. Erkeği de dönüştürmek söz konusu. Bu damarı yerelde buluyorsunuz. Parlamentoda bulamazsınız Yereldeki demokrasinin kar topu gibi büyüyecek. Hem erkeği dönüştürecek hem de demokratik anlayışı geliştirecek. Bir kadın erkekten daha farklı görüp ele alabilir. Yerelde kadının eş başkan oluşu aynı zamanda kadınlara da belediyecilik politikaları geliştirmek açısından önemli. Kürt kadınları uzun yıllardır eşitlik ve özgürlük mücadelesinin çabasını bugün belediyelerde eş başkanlık sistemiyle alıyor” dedi. 

GELECEK KUŞAKLAR AÇISINDAN ÖNEMLİ

Söz konusu noktada toplumun kadına bakış açısındaki demokratik değişim dönüşümün kolay olmayacağını dile getiren Mutlu, şunları söyledi: “Toplum bir yanıyla feodal ve toplumsal cinsiyet kodlarını aşamamış durumda. Kadın çalışırken siyasete rengini katacak. Ortak kararlar aldığı işler yapacağız. Yerellerde sağlam ve güçlü bir eş başkanlık sistemi oluşturursak bizden sonraki kuşaklar bunların üzerine ilaveler yapacaklar. Daha demokratik, özgür, eşit Türkiye demokrasi hızlanmış olacak. Genç kadın kuşaklara bu mirası doğru bırakmalıyız ki, üzerine ilaveler olsun. Yanlış olursa gelecek kuşaklar tekrar uğraşıyor olacak. Yeni yetişen kadın kuşakların bunu güçlendirmesi önemli.”

‘KADINLAR HAKKINDA ERKEKLER DEĞİL KADINLAR KARAR ALACAK’

Kadının komünal bir doğaya sahip olduğunu dile getiren Mutlu, “Erkeklerin kadınlar hakkında kararlar almasını engelleyeceğiz. Kadınlar kendileriyle ilgili konularda kendileri karar alacaklar ve hayata geçirecekler. Belediyelerde kadın bütçeleri oluşturacağız. Kadına ilişkin yapacağımız çalışmalarda bütçemizi ona göre değerlendireceğiz. Bunlar gerçekten çok önemli. Erkeğin kadın üzerindeki hakimiyet duygusuna bir son verecek eş başkanlık sistemi. Erkek kendini her şeyin hakimi olarak görüyor. Eş başkanlık bunu tersyüz edecek. Kadınlar erkeklerle birlikte her alanda yer alacaklar. Kadın birimleri, kadın müdürlükleri, kadın muhtarları oluşturacağız. Aynı zamanda toplumun yarısı olan kadınlar kendilerini görünür kılacaklar. Bu aynı zamanda topluma şok etkisidir. Bu kadar sömürülen, geri bıraktırılan, siyasal İslam’ın cenderesinde olan kadına dönük baskılar karşısında bir şok etkisidir” diye konuştu.

Çalışmaları sırasında kadınlardan doğru gelen talepler arasında kooperatifleşmenin de olduğunu kaydeden Mutlu, tarım bahçelerinde çalışan kadınlara dönük ciddi bir emek sömürüsü olduğunu ve ayrıca genç kadınların tarlalarda tacize uğradığını vurguladı. Mutlu, kadını daha çok yaşama katacak bir mekanizma kurmaları gerektiğinin altını çizdi.

‘YENİ DÖNEMDE MEVCUT ÇALIŞMALARI YÜKSELTECEĞİZ’

Belediye bünyesinde kurulan İŞTAR Kadın Merkezi’nin bu yönlü faaliyetlerinin yoğun olduğunu ve merkeze ulaşamayan kadınlar için mahallelerde temsilcilikler açıldığını dile getiren Mutlu, “Yeni dönemde bunlara ne ilave edebilirizi düşünüyoruz. Bu merkezleri çoğaltacağız. Hukuksal karşılığını araştıracağız. Eğitimler, bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştireceğiz. Kadın arkadaşlarımızın evlerle temas halinde olması önemli. Mersin’de kadına yönelik şiddet çok yüksek. Hem emek bakımından hem göç eden aileler kızlarına şiddet uyguluyor. Genç kadınlar intiharda çözüm buluyor. Ben geldiğimden beri kaçıncı intihar gerçekleşti. Zıtlıklar içinde kadın çıkış bulamıyor. Elimizden geleni yapacağız. Örgütlü kadın mücadelesi yürütme faaliyeti yürüteceğiz. Kadını siyasete katmak amacımız. Aksi halde biz yaşlanırız yeniler gelmez. Ciddi bir genç kadın profili var. Bu noktada doğru bir bilinçlenmeyle örgütlü kadın mücadelesi yürütürsek önümüzdeki dönemde siyasette güçlü kadın iradeleşmesi yaşanacaktır” dedi.

TÜRK: ENGELLERE RAĞMEN HİZMETTE BARAŞIYI YAKALADIK

Fazıl Türk ise 2009’da ilçeye bağlanan 8 belde belediyesinin personeli ve borçlarının yükünün de kendilerine devredildiğini dile getirerek, “8 belediye borçlarıyla geldi. O yetmiyormuş gibi 296 personel de bize devredildi. Bu personelin 5 yıllık maliyeti 80 milyon lira oluyor. Yıllık bütçeden daha fazla. Yük geliyor. Gelir aynı ama gider yükü çok ağır. Bunun dışında 40 milyon borçları ve bir o kadar faizi ile birlikte bu rakam 80 milyonu buldu. Biz bunca sıkıntıya rağmen Türkiye’nin hiçbir belediyesinde olmayan başarıyı elde ettik. Oysa ki asıl amaç bu beldelerle bizim seçimi kazanmamızın engellenmek istenmesiydi” dedi.

‘EN ÖNEMLİ HİZMETLERİMİZDEN BİRİ ÇOCUKLARA YÖNELİK’

İlçede 500 çocuğa eğitim desteği sunduklarını kaydeden Türk, 2 yılda 372 öğrencinin üniversiteleri kazanmasına vesile olduklarını söyledi. “En büyük hizmetlerimden bir tanesi de 3 bin 500 çocuğu kötü alışkanlıklara bulaşmasın diye yılda sportif faaliyetlere yönelmesini sağladık” diyen Türk, “Bu çocukların bir çoğu heba olacaktı. Çocukların imkanları yoktu. Şu ana kadar 10-15 çocuğumuz Türkiye’deki Süper Lig’de ve yurt dışındaki spor kulüplerine transfer oldular. Biz bir beklenti içinde olmadık. İstesek büyük bir meblağ alırdık. Fakat amacımız çocukları yetiştirmek ve kendi geleceklerini kurmalarında yardımcı olmak” ifadelerinde bulundu.

En büyük başarıları arasında kadına dönük hizmetler olduğunu söyleyen Türk, İŞTAR Kadın Merkezi ile bu alanda önemli hizmetlere ve başarılara imza attıklarını kaydetti. 2 bin kadının yaşadıkları sorunlara çözüm bulma anlamında hizmetler sunduklarını dile getiren Türk, bu alandaki çalışmaların ivme kazanarak süreceğini belirtti.

‘TOKİ’NİN RANTINA MÜSAADE ETMEDİK, ETMEYECEĞİZ’

İlçede TOKİ’nin kentsel dönüşüm adı altındaki konutlaşma politikalarının temelinde rant olduğunu ve buna göz yummadıklarını aktaran Türk, şunları söyledi: “Türkiye’de tek örneğiz. TOKİ’ye tavır koyduk. Çevre ve Şehircilik Bakanı da bunu itiraf etti. Kentsel dönüşüm adı altında kendi yandaşlarına peşkeş çekeceklerdi. İnsanları mağdur edeceklerdi. Biz ise yerinden dönüşümden yanayız. O vatandaşların TOKİ’de yaşamasının imkanı yok. Sosyal, kültürel olarak mümkün değil. Bu nedenle yargı da yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak bakan açık ve dedi; biz kârı düşünürüz. Bu kadar da olmamalı. Vatandaşı da düşünün dedik. Evini alacaklar 50’ye, satacaklar 100’e. İşsizlik ile boğuşan insanlar ödeyemeyecekler ve sonrasında evlerinden olacaklar. Müsaade etmedik buna ve etmeyeceğiz de. Tabi göz dikmiş durumdalar şimdi buralara. Limandan dolayı kıymetli alanlar.”

Gençlik Kültür merkezi kompleks halinde. Gençliğe dönük hizmet verecek bir proje. Onu önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz. Ayrıca bir büyük kültür merkezi de inşa edeceğiz. Çok kültürlü, kimlikli bir kültür merkezi düşünüyoruz. Bu iki projeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Yaptığımız hizmetleri daha da artırarak sürdüreceğiz.

‘GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Yeni dönem için ilçe sakinlerinin sosyal ve yeşil alan ile halihazırdaki hizmetlerin sürmesi yönünde taleplerin yanı sıra istihdam taleplerinin de olduğunu ifade eden Türk, “Geleceğimiz elden gitmesin diye gençlerimiz ve çocuklarımız için büyük bir kompleks halinde Gençlik Kültür Merkezi inşa etmeyi düşünüyoruz. Ayrıca tüm halkların, kimliklerin, inançların kendini bulacağı bir kültür merkezi de hedefliyoruz. Gençlerimizi, çocuklarımızı bağımlılıktan muhakkak kurtarmamız lazım. Buna ilişkin proje geliştirmek istiyoruz. Acil bir ihtiyaç. Bu konuda Mersin’de duyarlı tek duyarlı olan da BDP’li belediye. CHP’li bir belediye yer olarak katkı sunacağını belirtti. Yetkili kamu idarelerinin buna el atmaları gerek tabi. Ama bu ekonomik yapıdan ötürü sıkıntılarımız var” diye konuştu.

ANADİLDE EĞİTİM VERECEK KREŞLER

Türk, anadilde hizmet anlamında da 0-3 yaş arası çocuklar için anadilde temel eğitim alabilmeleri için kreş projeleri olduğunu ve bunu oldukça önemsediklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Dili önemsiyoruz. Kendi dilini kaybeden insan her şeyini kaybeder. O yüzden kreşler açacağız. Kreşlerde Arapça, Kürtçe dillerinde eğitmenlerimiz olacak. Çocukların anadillerini öğrenmelerini ve bu dillerin unutulmamasını önemsiyoruz. Bu yaşlar anadil için çok önemli çünkü. Tabi bu noktada ne kadar bunu yapabiliriz bu sıkıntılar içinde o ayrı bir konu. Sayısal olarak yeterli görmüyoruz. Ancak olanaklar dahilinde elimizden geldiğince çoğaltabiliriz.”/Anf

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.