CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, gazetecilerin son gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan, kurultay davası ve TBMM çatısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Bakan, CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu’nun süreçteki sessizliğinin üzücü olduğunu kaydetti.
CHP’li Murat Bakan, kurultayın iptaline ilişkin davanın 24 Ekim'e ertelenmesi ile belirsizliğin ortadan kalktığını söyledi. Kararın ardından, 21 Eylül’de gerçekleştirilecek olağanüstü kurultayın da tamamlanacağının altını çizen Bakan, “CHP Genel Merkezi’ne gelmek isteyen, AKP’nin yargıdaki aparatlarıyla polisler eşliğinde değil, gelsin, seçimle girsin. Eğer gerçekten genel başkanlık koltuğuna oturmak isteyen birisi varsa Özgür Özel’in karşısında aday olsun. Demokratik rekabetin yolu da budur” diye konuştu.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin ile ilgili de konuşan Bakan, “Tekin’in yaptıkları, ‘Herkes her şeyi yapabilir’ yorumlarına neden oluyor. Toplum, bu süreçte yaşanan her şeyi not ediyor” görüşünü paylaştı. Bakan, “Kemal Kılıçdaroğlu,’nun süreçte sessiz kalması tartışmaları alevlendirdi mi?” sorusuna ise “Kemal Kılıçdaroğlu’nun sessizliği bizi üzdü. Milletvekillerine polis müdahale ederken, partisine sahip çıkan vatandaşlara biber gazı sıkılırken sessiz kalınması doğru olmadı. Umarız ki bundan sonra daha duyarlı, partiye sahip çıkan bir tutum içinde olur” yanıtını verdi.
Bakan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in, kurultay davası sonuçlandıktan sonra yaptığı ve “Kılıçdaroğlu, CHP’ye zarar vermeme iradesiyle sessiz kaldı. Kurultay davası ile hiçbir ilgimiz yok” ifadelerini kullandığı açıklamasını da değerlendirdi. Açıklamayı, “Olumlu ancak geç kalmış açıklama” olarak değerlendiren Murat Bakan, “Kemal Bey sessiz kalınca, yargının kararını beklediği yorumları yapıldı. Bu açıklamanın daha erken yapılması doğru olurdu” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM KOMİSYONU
CHP’li Bakan, üyesi olduğu TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili de soruları yanıtladı. Komisyonun kamuoyunun beklentilerini karşılayamadığının altını çizen Bakan, “Ülkede adalet olmadan hiçbir sorunun çözümü olmaz. Demokrasi varsa gerçek bir çözüm olur. Kalıcı bir çözüm ancak demokrasi ve adalet ile sağlanır” görüşünü dile getirdi. CHP’nin, Kürt sorunun çözümüne yönelik tarihsel tutarlılık içinde olduğunun altını çizen Bakan, özetle şunları ifade etti:
“Biz samimi olarak bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Kürt sorununun çözüm adresinin Meclis olduğunu söyleyen de biziz. Bu anlamda, arzu ettiğimiz gibi bir komisyon kuruldu. Ancak bu komisyon, başarıya ulaşmak ve kalıcı barışın önünü açmak istiyorsa bu ancak demokratikleşme adımları atılarak sağlanabilir. Kayyum garabetini ortadan kaldırmak, tutukluluğun istisna olduğu yargı düzenine geçilmesi gerekiyor.” /birgün