Yüksekova Güncel

BUNLAR CEZAEVİ DEĞİL ÖLÜM EVİ

Politika

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Urfa Cezaevi'nde 13 tutuklunun yaşamını yitirmesine sert tepki göstererek, "21. yüzyıldayız, hayvanların yaşam koşulları ile ilgili standartlar var. Peki nisanların kaldığı cezaevlerinin standartları var mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Urfa Cezaevi'nde 13 tutuklunun yaşamını yitirmesine sert tepki göstererek, "21. yüzyıldayız, hayvanların yaşam koşulları ile ilgili standartlar var. Peki nisanların kaldığı cezaevlerinin standartları var mı? Bunlar cezaevi değil ölüm evi, binlerce insanı istif ediyorsun, sıcağın en yoğun olduğu bir yerde 13 vatandaşını diri diri yakıyorsun" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Hakkari'nin Dağlıca (Oramar) bölgesinde yaşanan çatışmada 8 askerin yaşamını yitirmesine ilişkin Kılıçdaroğlu, "Vicdanımız sızladı. İlk baskında değil, aynı bölgede 21 Ekim 2007 tarihinde 12 şehit vermiştik" dedi. Yaşanan asker ölümlerinde herkesin sorumluluğu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Uludereyi hatırlayın insansız hava araçları insanları tespit edip öldürdüler, birde Dağlıca'yı düşünün 8 askeri şehit ettiler, senin insansız hava araçların nerde niye tespit etmedin, ellerini kollarını sallayarak gittiler" dedi. Kılıçdaroğlu, çözümü dışarıda aramayacaklarını belirterek, "Biz parlamento da her türlü sorunu çözebiliriz. Bu sorunu millet çözecektir" ifadesini kullandı. OdaTv davasından Müesser Yıldız'ın tahliye olmasına değinen Kılıçdaroğlu, "Her zaman mazlumun, haksızın yanında olduk. Sen kapalı cezaevinden çıktın, ancak açık cezaevine girdin, Türkiye'yi açık cezaevine çevirdiler" dedi.

'Bu şartlarda tabi ki insan isyan eder'

Urfa'da Cezaevi koşullarını protesto etmek amaçlı çıkan yangında 13 tutsağın yaşamını yitirmesine ilişkin Kılıçdaroğlu, "21. yüzyıldayız, hayvanların yaşam koşulları ile ilgili standartlar var. Peki nisanların kaldığı cezaevlerinin standartları var mı? Bunlar cezaevi değil ölüm evi, binlerce insanı istif ediyorsun, sıcağın en yoğun olduğu bir yerde 13 vatandaşını diri diri yakıyorsun. Vantilatör yok, klima yasak. 3 kişilik yerde 30 kişi kalıyor. Nefes almak mümkün değil. Nazilerin toplama kampından bahsetmiyorum. 21. yüzyılda Türkiye'den bahsediyorum. Tabi ki bu şartlarda insanlar isyan eder" ifadesini kullandı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in açıklamalarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "13 vatandaşını göz göre göre, diri diri yanarak öldü. Şimdi mazeretler uyduruyorsun. Oğlum içeride yandı diyen anneye ne gerekçe sunacaksın. 13 insanımızdan 1'si hüküm almış, 12'si tutuklu, mahsumiyet karinesine göre mahsumlar. İçişleri Bakanı'nın mantığıyla yorumlasaydık, 'yanmasalardı yargılanacaklardı' olacaktı" dedi.

'Urfa'yı, Pozantı'yı unutturmayacağız'

STK'ların, tutuklu ve hükümlü ailelerinin, cezaevleri koşullarına yönelik açıklamaların sürekli olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, 13 Nisan 2011 tarihinde Urfa Baro Başkanı'nın Adalet Bakanlığı'na rapor sunmasına rağmen sorunun çözülmemesini, "Sorunun çözülmesi için bilmek, anlamak yetmez, gerekenleri yapmak yeter, gerekenleri yapmak için de adam gibi adam olmak gerek" şeklinde yorumladı. Türkiye'de yaşanan cezaevleri sorununu AKP'nin yarattığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Pozantı'yı unutmayalım, çocuklara işkence yapıldı tecavüz edildi. Sorunlar çözülmedi. Urfa'yı Pozantı'yı unutmayacağız, unutturmayacağız, sonuna kadar takip edeceğiz. Sorumlulardan hesabını soracağız" dedi.

'AKP'nin yürüttüğü politikalardan kaynaklı isyan çıkıyor'

Cezaevlerindeki sorunların hükümet tarafından yeni cezaevleri açılarak çözüleceği yönündeki açıklamalara sert tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Yeni açılacak olan hapishanelerle övünüyorlar. 2002 yılında cezaevi doluluk oranı 59 bin iken, 2010 yılında 126 bine ulaştı. Bu tabloyu yaratanların önce dönüp kendilerini sorgulamaları lazım. Bunu yapan iktidardır, yürüttüğü politikalar yüzünden, isyanlar çıkıyor" dedi.

'Bu nefes alma isyanıdır'

Kılıçdaroğlu, bölge cezaevlerinin doluluk oranlarını sıralayarak, "Ben buna zulumhane diyorum. İşkencehane diyorum. Bu tablo biliniyordu, göz ardı edildi. Bu isyan siyasi bir isyan değil, bu nefes alma isyanıdır. Böyle koşullar olur mu, nefes alamayan toplum cezaevinde isyan ediyor. İktidar ülkeyi yönetemiyor yönetme gücünü yitirdi. Yönetemeyen, başkaları tarafından yönetilir. Bu hükümet neyi yönetiyor, 13 insanımız ölmeseydi, gerçekler ortaya çıkmayacaktı" dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.