Bildirgede, Kürtçe ortak bir sağlık literatürünün oluşturulması ve Tıp teriminin Kürtçe karşılıklarının belirlenmesi için bir sözlüğün oluşturulması kararlaştırıldığı kaydedildi.
DTK Sağlık Meclisi Dil Komisyonu tarafından 21-22 Temmuz tarihlerinde Batman Belediye Konuk Evi'nde düzenlenen "Anadilde Sağlık Çalıştayı"nın sonuç bildirgesi açıklandı. "Çalıştayımız emek, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybeden sağlıkçılara adandı" denilen sonuç bildirgesinde, sağlık hizmetinin anadilde verilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Bildirgede, sağlık hizmetinin herkese eşit, ücretsiz, evrensel nitelikte, anadilinde ve ulaşılabilir olarak verilmesi gerektiğine vurgu yapılarak, "Hastanın şifa bulmak adına aktardığı ve aktarırken yeniden yaşadığı öyküsünün adı olan Anamnez'in doğrudan hastadan alınması gerekir. Hasta ile hekim arasında tercüman kullanmanın beraberinde ciddi eksiklikler ve yanlışlıkları getirdiği bu nedenle acının ve ağrının aktarımının anadilinde yapılması gerekir" ifadesi kullanıldı. Halkın kendini anadilinde ifade etmediğinde teşhis ve tedavinin de sağlıklı olamayacağı, doğru tedavi için anadilinde hizmetin verilmesi gerektiği dile getirilen bildirgede, "Bir kamu hizmeti olan sağlık sunulurken bile Kürtlerin anadili yok sayıldığı vurgulanarak, hizmet sunumunun zulme dönüştüğü belirtildi" denildi.
"Kürdistan bölgesinde" sağlığın değerlendirilmesinde sağlıklı yaşama olanaklarına sahip olmanın kritik önem kazandığının vurgulandığı bildirgede şöyle denildi: "Sağlıklı yaşamı sürdürmek için sadece sağlık hizmetleri yetersiz kaldığı; İş, insanca yaşanacak gelir, sosyal güvence, beslenme, barınma, ısınma, ulaşım, eğitim, kırsal ve kentsel alt yapı, korunan çevre, sosyal yaşam ortamları, demokratik katılım ve şiddetten arınmış barış ortamı, sağlıklı yaşam için vazgeçilmez koşullar olduğu belirtildi. Bu koşullara gerek toplumsal gerekse bireysel olarak sahip olma durumu toplumun sağlık durumu için belirleyici olduğu, ekonomik, kültürel ve doğrudan fiziksel olarak sürdürülen şiddet ve peşi sıra gelişen olumsuz koşullar sağlığa da olumsuz etkilediği vurgulandı."
'Göç sağlığı kötü etkiliyor'
Boşaltılan köyler, zorunlu göç, tarım ve hayvancılık yapma olanaklarının ortadan kalkması, kentlerde hızla yükselen nüfus, kötü yaşam koşulları, yüksek işsizlik zaten yoksul olan halkı daha da yoksullaştırdığı, zorlu koşullar ve yaşamı sürdürmenin zorluğu en kötü koşullarda çalışmayı peşinden getirdiği kaydedilen bildirgede, "Özellikle büyük şehirlerin emek yoğun, eski teknoloji kullanan, kayıt dışı ekonomin egemen olduğu, uzun çalışma saatleri, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerin göz ardı edildiği vahşi sömürünün olduğu küçük, orta, büyük boy işyeri-fabrikalar için zorunlu göç ettirilen Kürt emekçileri ucuz emek politikaları için kurtarıcı olduğu belirtildi. Bu Kürt emekçilerinin yaşam, barınma ortamları da işyerlerinden farklı olmadığı belirtildi. Gidilen kentin en sağlıksız koşulların sürdüğü yerleşim alanları Kürt göçmenler için yurt olduğu, ülkenin neredeyse her yerine dağılan mevsimsel işçiler için gerek yaşam koşulları gerekse yaşam ortamların benzer olduğu belirtilerek, bir bütün olarak özetlenen bu fotoğrafın sağlıklı yaşamı sürdürmeye olanak tanımadığı vurgulandı" denildi.
'Sağlıktan önce savaşa bütçe ayrılıyor'
"Kürt coğrafyasında yürütülen egemenlik ilişkilerinden kaynaklı olarak sömürü, baskı, imha ve inkarın kabul edilemeyeceğini, ayrıca bu politikalar sonucunda toplum ve birey sağlığı tehdit altında olduğu, sağlığın yalnızca kişinin bedenen ve zihnen iyilik haliyle değil, toplumsal ve siyasal iyilik haliyle ele alınmasının gereği vurgulandı" denilen bildirgede, "Sağlıktan önce savaşa, silahlanmaya daha fazla bütçe ayıran devlet politikalarında kuşkusuz sağlık en alt sıralarda yerini aldığı, öncelikli olarak barışın tesis edilmesi ve demokratikleşmenin sağlanması, kolektif hak ve özgürlüklerin demokratik anayasayla garanti altına alınmasının önemi vurgulanarak, savaşın olduğu bir ortamda ruh-beden-düşünce sağlığından bahsetmenin mümkün olmadığı belirtildi. Yaşanan bir travma olduğu vurgulanarak, Kürt halkının karşı karşıya kaldığı baskı, asimilasyon, zor, şiddet, inkar, katliam, kültürel soykırım vb. uygulamalar bırakalım sağlığı, doğrudan yaşamı ortadan kaldırdığı belirtildi" ifadesi kullanıldı.
'Sağlık politikaları, hekim hasta diyalogunu bozuyor'
Yürütülen sağlık politikalarının bir sonucu olarak, sağlık hizmetinde ciddi anlamda nitelik sorunu yaşandığı belirtilen bildirgede, performansa dayalı ücretlendirme ile çalışma ortamında hekim-hasta diyalogunun bozulduğu ve ekip çalışması ve sosyal dayanışma ruhunun zedelendiği kaydedildi. Bildirgede, her şeyden önce sağlığın bir hak olduğu vurgusu yapılarak, hükümetin en az eleştirildiği ama piyasalaşmanın, taşeronlaşmanın, emekçileri üzerindeki iş yükü ve şiddetin en fazla olduğu sağlık olgusunun daha fazla gündem yapılması, sağlık muhalefetini daha da derinleştirilip genişletilerek devam edilmesi, halk ile birlikte sağlık hakkına sahip çıkmak için daha fazla çalışmanın yürütülmesinin gerektiği vurgulandı.
'Şiddet ve savaş dayatmaları, sağlık sorunlarını beraberinde getirir'
"Devlet bir taraftan toplumun sağlık hizmetini piyasalaştırırken öte taraftan toplumun devletle olan bağını koparmamak için geçmişte uygulanan Yeşil Kart uygulamasının GSS (Genel Sağlık Sigortası) ile birlikte biçim değiştirdiği, yoksullaştırılan, göç ettirilen toplumun bozulan sağlığını kullanarak sisteme bağlamanın, terbiye etmenin aracı olarak GSS kapsamının kullanılmaya başlandığı" vurgulanan sonuç bildirgesinde, "Sağlık politikaları böyle gelişirken, Kürt toplumunun kültürel ve siyasal olarak özgürleşme talebine karşı egemen devletlerin yok sayma, asimilasyon, baskı, şiddet ve savaş dayatmaları; çok çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirir" denildi.
Bildirgede, sağlık sorunlarını derinleştiren etkenler, şöyle sıralandı:
* Savaş ve şiddet ortamının yarattığı travmalar,
* Orman yangınları, kimyasal silah ve atıklar, mayınlar, HES vb. kaynaklı çevresel sorunlar.
* Ötekileştirmekten kaynaklı yaşanan psikolojik sorunlar,
* Bölgesel farklılıklar, dil sorunu, sağlık kuruluşlarının alt yapı ve personel eksikliği vb. kaynaklı sağlığa erişememe,
* Yoksulluktan kaynaklı dengeli ve yeterli beslenememeden dolayı gelişen sağlık sorunları,
* Göç ve işsizlikten kaynaklı olarak güvencesiz, sağlıksız işlerde çalışmadan kaynaklı meslek hastalıkları sorunları (silikozis, tersane ölümleri vb)
* Birçok ülkede tarihe karışmış hastalıkların bölgede halen görülmesi (trahom, şark çıbanı, şarbon) olarak ifade edildi.
Kürtçe ortak bir sağlık literatürü oluşturma kararı alındı
"Anadilinde sağlık hizmeti sunumun önemi göz önüne alınarak, Kürtçe ortak bir sağlık literatürü oluşturulması, Tıp terimlerinin Kürtçe karşılıklarının belirlenmesi için bu alanda yürütülen çalışmaların derlenmesi ve Kürtçe tıp sözlüğünün oluşturulması için farklı branşlardan sağlıkçılar ve dilbilimcilerle ortak çalışma yürütülmesi kararlaştırıldı" denilen bildirgede, Tıp eğitiminden sağlık hizmet sunumuna kadar her düzeyde Kürtçenin kullanılması için diğer bölgelerle temas kurulması, terminolojinin ortaklaşılması için çalışma yürütülmesi kararlaştırıldığı belirtildi. / Diha
DTK SAĞLIK ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
DTK SAĞLIK ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Politika
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi Dil Komisyonu tarafından 21-22 Temmuz tarihlerinde Batman'da düzenlenen "Anadilde Sağlık Çalıştayı"nın sonuç bildirgesi açıklandı.