'Her evde katliamın tanığı var'

Kışanak, başlayan yeni sürecin de sadece Kürt sorununun çözüme kavuşturulması süreci olmadığını, demokratik yeni bir geleceğin inşa süreci olduğunu belirti.

"Demokratik kurtuluş özgür yaşam" sloganıyla Akdeniz Bölge gezisini Mersin'de başlatan BDP heyeti, hem çözüm sürecini anlatmak hem de Dersim katliamının yıldönümü nedeniyle Mersin Dersimliler Derneği'ni ziyaret etti. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Mardin Milletvekili Erol Dora, Adana Milletvekili Murat Bozlak ve PM üyesi Ferhat Encü'nden oluşan ve BDP MYK üyesi Ferhat Tarhan, BDP PM üyeleri Cemil Elden, Zarife Atik ve BDP'li yöneticilerin de eşlik ettiği BDP heyeti, Dernek Başkanı Celal Temiz ve dernek yöneticileri tarafından karşılandı.

'Her evde katliamın tanığı var'

Ziyarette konuşan Kışanak, Dersimli bir sivil toplum örgütünü böyle bir günde ziyaret etmenin ayrıca bir önemi olduğunu belirterek, "Dersim katliamıyla ilgili Bakanlar Kurulu'nun karar aldığı bir gün. Dersim katliamı soykırım kelimesiyle tanımlanacak büyük bir katliamdır. Dersim halkını tarihiyle kimliğiyle inancıyla kültürüyle tarih sahnesinden silmeyi hedefleyen bir katliamdı. Büyük acılar, büyük travmalar yaşandı. Hala her evde Dersim katliamının yaşayan tanığı var. Hala yarası açık olan bir katliam. Dersim'in bütün çocukları bu katliamın acı hatıralarını dinleyerek, büyümüştür" diye konuştu. Dersim katliamından nasibini almamış tek bir bireyin kalmadığını belirten Kışanak, "Çünkü bu katliam fiziki imhanın ötesinde açıkça sonrasında da inanç, kimlik ve kültür katliamı olarak devam etmiştir. Bu anlamıyla söylüyoruz, çok büyük bir katliam. Bir kültürü tamamen tarih sahnesinden silmeye yönelik sistematik bir soykırımla karşı karşıya kalmıştır Dersim halkı" dedi.

'Dersim direnişi temsil ediyor'

Kışanak, büyük acılara ve travmalara rağmen Dersim halkının kendisini var edebildiğinin altını çizerek, "Bu nedenle hem katliamı hem direnişi temsil eder Dersim. Bu anlamda da katliamlara maruz kalan ya da benzer tehlikeler altında olan halklara da bir umut ışığıdır. Bu kadar büyük bir soykırım operasyonuna karşılık, kendisini var etmeyi başarabilmiş, kendi acılarıyla yüzleşebilmiş, yaşamış olduğu travmayı onarmak için kendi örgütlüğünü yaratabilmiş bir halk olarak direnişi temsil ediyor Dersim" değerlendirmesini yaptı.

'Devletin yapması gereken, Dersim halkından içten bir özür dilemesi'

Dersim katliamıyla ilgili yapılan özür dileme açıklamalarına değinen ve Srebrenica katliamı için geçtiğimiz günlerde Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç'in diz çökerek özür dilemesini hatırlatan Kışanak, şunları söyledi: "Sırp lider 'diz çökerek özür diliyorum' dedi. Bu cümlenin kendisi bile özrün nasıl dileneceğini açık bir biçimde ortaya koyar. Ne yazık ki biz de Dersim katliamı çok konuşulmakla birlikte hala içten ve samimi bir özür duymadık. Daha çok herkes bunun politikasını yapıyor. Özür dilemiş gibi yapıyor. Oysa Dersim katliamı geçiştirilecek bir katliam değil. Açıkça belgeleriyle, tanıklarıyla gizlisi saklısı olmayan bir katliamdır. Bu konuda devletin, hükümetin yapması gereken tek şey, açıkça bundan icap duyması. Yanlış yaptığını kabul etmesi ve Dersim halkından içten bir özür dileyerek, bir anlamda af dilemesi."

PKK Lideri Öcalan ile devlet arasında başlayan görüşmelere de değinen Kışanak, başlayan yeni sürecin toplumsal barışı tesis etme süreci olduğuna dikkat çekerek, "Bu sadece Kürt sorununun çözüme kavuşturulması süreci değildir. Demokratik yeni bir geleceğin inşa sürecidir. Olması gereken de toplumsal barışın sağlanmasıdır. Bu toplumsal barışın sağlanması içerisinde de Dersim katliamı gibi katliamlarla artık yüzleşilmesi, telafi edilmesi gerekiyor. Yeni süreç, toplumsal uzlaşıyı sağlayacak derecede Dersim halkının, yeni Türkiye'nin inşasında hak ettiği yeri almasıdır. Demokratik bir Türkiye'nin geleceğini inşa süreci olarak bakıyoruz. Biz bu süreçte Dersim halkının kendi talepleriyle, kendi gelecek arzusuyla ve kendi hayalleriyle bu sürecin içinde yer almasını bekliyoruz" dedi.

'Demokratik mücadele yolunda yürümemiz gerekiyor'

"Dünyanın hiçbir yerinde egemenler bir sabah kalkıp insanlara haklarını bahşetmiyorlar" diyen Kışanak, "Ancak bu politikalarını sürdüremediklerini anladıkları yerde o politikayı değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Biz de artık Türkiye'de bu katliamcı zihniyetin, bu tekçi ve asimilasyoncu zihniyetin sürdürülemez olduğunu büyük oranda açığa çıkardık. Ama istediğimiz, arzuladığımız demokratik bir değişimi yaratabilmek için de, bu yeni başlayan süreci de demokratik mücadele süreci olarak görmek ve bu yolu böyle yürümemiz gerekiyor" diye belirtti.

'Alevi toplumun sorunları kırmızı çizgilerimizdir'

Kışanak'ın ardından konuşan Mardin Milletvekili Erol Dora da, geçmişi değiştirmenin mümkün olmadığını belirterek, "Ancak Dersim katliamını, 1915'te Ermeni halkına, Süryani halkına, Ezidi halkına yapılanları unutmamız mümkün değildir. Eğer yeni bir paradigmayla çağdaş bir cumhuriyet inşa edeceksek, hep birlikte tarihimizle yüzleşmemiz gerekir. Yeni bir ruhla artık kimsenin kendi inancı ve etnik yapısından dolayı dışlanmadığı, herkesin kendini özgür hissedebileceği en önemlisi de empati kültürünün geliştiği bir süreci inşa etmemiz gerekiyor. Sadece kendi hakkımız için değil, komşumuzun ve kendimiz dışındakilerin de haklarını savunmamız ve mücadele etmemiz gereken bir süreçtir bu" diye konuştu. Konuşmasına Dersim katliamında yaşamını yitirenlerin anarak devam eden Dora, "BDP olarak nasıl ki, anadilde eğitim ve anayasal vatandaşlık bizim için kırmızı çizgiyse Alevi toplumunun inancıyla ilgili sorunlar da bizim kırmızı çizgilerimizdir" diye belirtti. Dora, son olarak Türkiye'de Alevi toplumunun büyük bir nüfusa sahip olduğunu belirterek, Alevi toplumunun mücadeleyi daha da yükseltmesi gerektiğini dile getirdi.

Konuşmaların ardından ziyaret basına kapalı olarak devam etti.DİHA

'Her evde katliamın tanığı var'

Politika Haberleri

Son Haberler

Politika Haberleri

Son Haberler

Gar Katliamı davası: Karar kaldırıldı, 3 polis yargılanabilir