'İkinci aşama ile ilgili önemli beklentiler var'
'İkinci aşama ile ilgili önemli beklentiler var'
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 24 Haziran'da görüşen BDP heyetinin içinde yer alan BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Öcalan'ın BDP heyeti dışında Akil İnsanlar Komisyonu başta olmak üzere soruna duyarlı farklı kesimlerle de görüşme beklentisinin olduğunu söyledi.
Geçtiğimi günlerde BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte İmralı'ya giderek görüşme gerçekleştiren BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, DİHA'ya konuştu. Görüşmenin saat 15.00'de başladığını ve 2 buçuk saat sürdüğünü dile getiren Buldan, daha önce yaptıkları görüşmeye nazaran bu görüşmenin çok daha verimli ve moralli geçtiğine işaret ederek, "Sayın Öcalan bu görüşmesinde daha moralliydi ve daha kararlıydı. Gerçi her seferinde kararlılık var, ama geçen sefer gittiğimizde biraz sıkıntılıydı. Çünkü bir buçuk ay gecikmeli gitmiştik adaya. O arada yaşanan boşluk bazı sıkıntılara neden olmuştu. Dışarıda da kaygılar vardı; sürecin iyi gidip gitmediğini dair. Ama bu seferki görüşme 15 gün sonra gerçekleştiği için daha verimli ve daha moralli geçti. Sayın Öcalan'da daha moralliydi. İlk gittiğimizde Sayın Öcalan gözlerinden şikayetçi olduğunu, yani kronikleşmiş bir hastalık olduğunu, artık bunun bir çaresi olmadığını ifade etti. Gözlerini devamlı yaşardığını söyledi. Çok sıcak bir ortamdı zaten. Yani nemli bir ortam. Ada ortamı sıcak bir hava. Gözlerinde bir problem olduğunu onun dışında bir sağlık probleminin olmadığını ifade etti" dedi.
'İkinci aşama ile ilgili önemli beklentiler var'
Yaptıkları görüşmede daha çok sürece dönük bir değerlendirme yapıldığını, bu nedenle farklı konulara girmediklerini ifade eden Buldan, "Biraz beklentiler, atılması gereken adımlar, AKP'nin oynaması gereken rol ve misyon, BDP'nin yapması gerekenler üzerinden tartışmalar yürütüldü. Çünkü süreç artık ikinci aşamaya girdi. Birinci aşama tamamlandı sayılır. İkinci aşamaya girerken de bu sürecin paralel bir şekilde işlemesi gerektiğini belirtti. Birinci aşama tamamlanırken ikinci aşamanın da adımlarının atılması gerektiği konuşuldu. Bu ikinci aşamada tabi ki beklentiler var. Önemli olan yasalar var. Bu yasaların bir an önce çıkması gerekiyor. Bu hazırlıkta BDP ve AKP arasında kurulacak olan bir komisyonla, siyasi bir mekanizma ile yürütülebilinir" ifadesini kullandı.
'Gerillaların boşalttığı alanlara kim gidecek?'
"Sayın Öcalan'ın bu konudaki önerileri var. Mesela kurulması gereken komisyonlar var. Bu komisyonlar daha sonra bazı konferanslarla pekişebilir. Ve daha sonra bu konferanslar birer yasaya da dönüşebilir" diyen Buldan, şunları dile getirdi: "Önemli başlıklar iletildi. 7-8 maddeden oluşan başlıklar. Özellikle Hukuk Komisyonu çok önemli bir başlık. Çünkü bu komisyonun içinde seçim yasasından tutalım, TMK, TCK'daki değişiklikler gibi birçok konu aslında bu komisyon ile birlikte şekillenecek ve bu komisyon daha sonra bir yasa haline getirilecek. Sosyal ve Ekoloji Komisyonu önemli. Bu komisyon Gezi olayları ile birlikte ortaya çıkan çevreye ilişkin, ekolojiye ilişkin Türkiye'de yaşanan sıkıntıları tartışacak, orada işte tutum belirleyecek. Ve bu da bir yasa haline dönüşebilecek. Hakikatleri Araştırma ve İnceleme Komisyonu ki, zaten başından beri hem Sayın Öcalan'ın hem bizim BDP olarak sürekli ifade ettiğimiz bir komisyon ve bunun mutlaka kurulması gerektiği düşünülüyor. Yaşanan faili meçhul cinayetler, köy yakmalar dahil bunlar hem incelenecek hem de kararlar alınacak ve bu komisyon da bir yasa olarak çıkması gerekiyor. Yine kadına ilişkin bir değerlendirmesi vardı Sayın Öcalan'ın. Kadın Özgürlük Komisyonu'nun kurulması ve bu komisyon ile birlikte kadınların yaşamış olduğu sıkıntılar, cinsel taciz ve tecavüz olayları, kadına yönelik şiddet, baskı, yine ekonomik anlamda kadınların yaşadığı sıkıntılar masaya yatırılacak. Bu da bir konferans haline dönüşebilir. Bu konferansta çıkacak sonuçlar bir yasa haline getirilebilir. Aynı zamanda Güvenlik Komisyonu. Bunun da önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü güvenlik meselesi gerillanın geri çekilmesi ile birlikte boşalan alanlar var. Bu alanlara korucular mı gidecek, JİTEM mi gidecek? Kimler gidecek bu alanlara? Dolayısıyla bu komisyonun kurulması ile birlikte o boşalan alanlara aslında köylerinden göç ettirilen insanların tekrar dönmeleri gerekiyor. Bunları takip etmemiz lazım. Özellikle Sayın Öcalan'ın bizden istediği bir konu bu. Çünkü önemli bir mesele. Köy boşaltmalar, yakmalar ve bu komisyonla birlikte köylere dönüşün de sağlanması ve bunun da bir yasaya dönüşmesi gerekiyor."
'Komisyonların kurulması ile birlikte yasalaşması önemli'
Burada önemli olanın komisyonların kurulması ile birlikte yasalaşması olduğuna işaret eden Buldan, "Meclis tatile girse bile bu kurulacak olan siyasi mekanizma bu çalışmaları yürütebilir. 1 Ekim tarihine kadar bunun altyapısı oluşabilir. Ve bununla birlikte Meclis açılır açılmaz 1 Ekim'den itibaren bunlar Genel Kurul'a gelir ve yasalaşır" dedi. BDP olarak olağanüstü bir sürece girdikleri için Meclis'in tatile girmemesi gerektiğini söyleyen Buldan, "Milletvekillerinin tatil yapma gibi bir lüksünün olmadığını düşünüyoruz. Böylesi süreçler tarihi süreçlerdir. O yüzden tarihi süreçlerde de önemli kararların alınacağı bir süreçtir. Meclis'in tatil yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. Taleplerimizi ilettik. Olağanüstü toplanma kararı alabilir Meclis ve çalışabilir diye düşünüyoruz. Bu çıkacak olan yasalar daha sonra anayasaya yedirilir. Yani böylesi bir görüş var. Anayasa belki daha sonra görüşeceğimiz bir konu, ama önemli olan bu yasaların çıkması" dedi.
'Hasta tutukluların acil çıkması gerekiyor'
Bazı meselelerin yasa ile halledilebileceğini, ancak yasa çıkarmadan da atılması gereken bazı adımların olduğunu ifade eden Buldan, "Yaptığımız görüşmede bu da masaya yatırıldı. Hasta tutuklular meselesi var. Acil çıkması gereken, sayılı günleri olan arkadaşlar var. Abdulsamet Çelik'in çıkması olumlu, ancak yeterli olmadığını düşünüyoruz. Çünkü sadece bir kişi değil yüzün üzerinde acil hasta tutuklular var. Dolayısıyla bunların acilen çıkmaları ve aileleri ile buluşmaları gerekiyor. Belki aileleri ile buluşmaları onları hayata bağlayacaktır" dedi.
'Koruculuk tamamen Türkiye'nin gündeminden çıkmalıdır'
Önemli konulardan birinin de koruculuk meselesi ile karakolların yapılması olduğuna işaret eden Buldan, "Savaş bitiyorsa, bundan sonra devam etmeyecekse, karakol yapımlarına ve korucu kadrolarının verilmesine dair bir beklenti olmaması gerekiyor. Korucular ellerindeki silahları bırakmalıdır. Aslında koruculuk tamamıyla lağvedilmelidir, ama sonuçta o insanlar bu savaş sürecinde ellerine devletin bir politikası olarak silah almışlar, ama bu süreçte koruculara da ihtiyaç yoktur. Bu insanların topluma kazandırılması gerekiyor. Bir yasa çıkarılarak bu yapılabilir. Mağdur edilmemeleri gerekiyor, ama koruculuk tamamıyla Türkiye'nin gündeminden çıkması gereken bir konudur. Karakol yapımlarının da inşaatlarının da bir an önce durdurulması gerektiğini düşünüyoruz" diye belirtti.
'Akil insanlar Sayın Öcalan ile de çok rahat görüşebilmeli'
Buldan, "Sayın Öcalan bizimle yaptığı görüşmelerden daha çok devletle görüşmeler yapıyor. Konuşulan konular genel olarak bu çerçevede paylaşılıyor. Farklı konular konuşuluyor mu bilmiyoruz, ama Sayın Öcalan'ın şöyle bir beklentisi de var: Sadece BDP heyeti ile değil bundan sonra süreç gelişecekse farklı kesimler ile de bir araya gelmesi, ortaklaşması ve süreci paylaşması gerekiyor. Farklı kesimler derken Akil İnsanlar Komisyonu var. Başbakan'a hazırladıkları raporu sundular. Ama aynı zamanda komisyon Sayın Öcalan ile de görüşmelidir. Sonuçta müzakereyi yürüten ve bu süreci başlatan taraflardan bir tanesidir Sayın Öcalan. Akil İnsanlar Komisyonu eğer Başbakanla çok rahat görüşebiliyorsa Sayın Öcalan ile de görüşebilme imkanına sahip olmalıdır. Bunun yanında akademisyenler, gazeteciler, yazarlar ve bu sürece duyarlı olan kadınlar mesela diyelim ki Barış İçin Kadın İnisiyatifi var; bu kadınlar Sayın Öcalan ile görüşebilmelidir. Sayın Öcalan'ın aynı zamana kendi avukatlarıyla da görüşme imkanlarının yaratılması gerekiyor. Uzun süredir görüşme yapılamıyor. Hukuki problemleri var Sayın Öcalan'ın. AİHM'de devam eden davaları var. Bu davalar ile ilgili bilgilere ihtiyacı var. Biz hukukçu olmadığımız için aynı zamanda hukuki problemlerini çok fazla bilmediğimiz için yanıt olamıyoruz. O nedenle kendi avukatlarıyla sağlıklı bir biçimde görüşmesi gerekiyor. Yine ailesiyle görüşmesinin imkanları gerekiyor. Sadece Mehmet Öcalan ile değil, ailesinden dayıları, amcaları, amca çocukları birçok kesimle görüşme hakkına sahiptir. Biz bunu hükümetle de görüştük. En kısa zamanda görüşme imkanlarının sağlanması gerekiyor. Bunu yapmaya çalışacağız. Bizim böyle bir girişimimiz var" diye konuştu.
'Sayın Öcalan'ın koşullarının değişmesine ilişkin beklentilerimiz var'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın koşullarının değişmesine ilişkin bazı hazırlıkların olduğunu, ama bu konuda kendilerine bir bilgi verilmediğini ifade eden Buldan, "Muhtemelen bir dahaki görüşmemizde yani 15 gün sonra yapacağımız görüşmede belki koşullarda bir değişiklik olursa en azından biz oraya gittiğimiz zaman kendisine soracağız. Böyle bir beklentimiz var. Yani bir daha ki sefere bunu daha detaylı öğrenebiliriz. Ama bu sefer gittiğimizde bir değişiklik yoktu doğrusu" dedi.
'Sayın Öcalan konferanslarda alınan kararları yerinde bulduğunu söyledi'
Anayasaya ilişkin çalışmaların çok sağlıklı gitmediğini bildiklerini ve bazı konularda uzlaşma sağlanamadığını ifade eden Buldan, "Kritik bir süreç yaşanıyor. Anayasa Komisyonu dağılabilir de devam etme kararı da alabilir. Anayasa Uzlaşma Komisyonu ikiye bölünmüş durumda. Bir yolda kat edilemediği için bir gelişme sağlanamadı. Meclis tatile girdikten sonra o da dağılacak gibi görünüyor, ama henüz net bir şey söyleyemiyoruz" dedi. Ankara ve Diyarbakır'da yapılan konferanslara ilişkin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın değerlendirmeleri olduğunu dile getiren Buldan, "Sayın Öcalan'ın basından takip etme imkanı olmuş. Verimli ve olumlu geçtiğini ifade etti. 'Yakından takip ettim. Sonuç bildirgesini de okudum. Alınan kararları da yerinde ve olumlu buldum' dedi. Avrupa'da yapılacak olan konferansı da önemsediğini dile getirdi Sayın Öcalan. Bir dahaki sefere onun da sonuç bildirgesini götürme imkanına sahip olacağız belki, ama önemli olan şu; bu konferanslar sadece bir seferlik konferans yapıp dağılan bir pozisyonda olmamalı. Bu konferanslar çalışmalarını süreklileştirmelidir. İzleme komitesinin olması gerekiyor. Ve yerellere de inebilmeli. Yerellerde de düzenlenmeli ki halkı da bu sürecin içine katmak gerekiyor. Bu konferanslarda tartışma zeminlerini yaratmak gerekiyor. Ve normalleşme sürecine kadar belli aralıklarla toplanması gerekiyor. Diyarbakır'daki konferans işte sonbaharda tekrar toparlanabilir. İşte pilot bölgeler seçilir. Yerellerde konferanslar bir kez daha toplanabilir " diye konuştu.
'Kürt basınına çok özel selamlarını gönderdi'
Buldan, "Sayın Öcalan özellikle Kürt basını çalışanlarına çok özel selamlarını gönderdi. Gün TV'ye de ayrı bir selam gönderdi. Sanırım gazeteden okuyor oradan haberi var. Gün TV çalışanlarına selamlarını iletti. Kendilerini daha çok geliştirebilir. Daha çok çevrelere açılabilirler, genişleyebilirler önerisini yaptı" dedi.
'Sayın Öcalan 'Serhat halkını çok seviyorum' dedi'
Buldan, "Yine ben geçen hafta Iğdır kongresindeydim. Kendisine bu konuda bilgi verdim. Iğdır deyince Sayın Öcalan böyle yüzü güldü gerçekten. Şöyle bir ifade kullandı, 'Iğdır'ı Kars'ı, Digor'u çok iyi biliyorum. Ben orada Ağrı dağının eteklerinde toplantılar yaptım. Serhat halkını çok seviyorum. Serhat halkı ile tekrar buluşmayı umut ediyorum' dedi. Ben bundan çok etkilendim" ifadesini kullandı. DİHA