Kadın siyasette ne kadar temsil ediliyor!
Kadın siyasette ne kadar temsil ediliyor!
AB Kadın Lobisi Yönetim Kurulu üyesi İlknur Üstün, Türkiye'de yerel yönetimlerde kadın temsiliyetinin binde bir oranında bile olmadığını söyledi.
Van Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından geçtiğimiz günlerde "Kadının siyasetteki yeri ve kadının siyasete katılımı"na ilişkin kadın çalıştayı düzenlendi. Çok sayıda kadın kurumları temsilcisi, siyasi parti kadın kolları üyesi, kadın belediye başkanın katıldığı çalıştaya davetli olarak katılan AB Kadın Lobisi Yönetim Kurulu üyesi İlknur Üstün ve Gazeteci-Yazar Esra Çiftçi, çalıştayın önemine ve kadına yönelik değerlendirmelerde bulundu. AB Kadın Lobisi Yönetim Kurulu üyesi İlknur Üstün, çalıştayın kadınların yaşadıkları sorunlara yönelik kadın seçilmişlerin temsiliyet boyutunda düştüğü yetersizler ve yaşanan sıkıntıların giderilmesi noktasında son derece önemli bir çalışma olduğunu belirtti.
2 bin 950 belediyeden 28'inde kadın başkan
Türkiye'de yerel yönetimlerde kadın sayısının temsiliyet boyutunda dahi olmadığına dikkat çeken Üstün, Türkiye'deki mevcut 2 bin 950 belediye başkanından sadece 28'sının kadın olduğuna dikkat çekerek, kadınları seçilmişler arasındaki oranının binde 8 dolayında olduğunu dile getirdi. Diğer temsili alanlarda da bu durumun farklı olmadığını belirten Üstün, kadınların hayatını doğrudan etkileyecek düzenlemeleri içeren kararların alınmasında, kadınların sorunlarının ve ihtiyaçlarının karşılanmasında bu durumun yeterli olmadığını ifade etti. Kadınların politikada alınan kararlarda yer alması için bir mekanizma geliştirilmesi gerektiğini de vurgulayan Üstün, bu uygulanmadığı için kadınların hayatları hakkında karar vermekten çok uzak bir noktada olduğunun altını çizdi. Kadınların kendileri hakkında verilecek kararlara dahil olmaları için 2014 yılındaki yerel seçimlerin önemli olduğunu söyleyen Üstün, kadının temsiliyet oranı için uluslararası kriterlere göre belirlenen yüzde 33'lük bir oranda olması gerektiğini ifade etti.
'Kadının temsiliyeti binde bir bile değil!'
Türkiye'de kadınların yerel siyasette yüzde bir oranında dahi olmadığını dile getiren Üstün, "Aslında kadınlar yerel siyasette yoklar. AKP'nin 4, CHP'nin de sadece 5 kadın belediye başkanı var. 'Muhafazakar' ve 'sosyal demokrat' geçinenlerde bile bu oranda bir temsiliyet biçilmiş kadına. Siyasi partiler içerisinde farklılık gösteren tek siyasi parti BDP. Belediye ve Meclis'te kadın seçilmişlerin sayılarını artırmada BDP'nin koyduğu kotanın çok önemli bir yeri var. Bir tek siyasi partinin bu konuda adım atmış olması bu işin siyasi partilere bırakılması gerektiği kanısı oluşturamaz. Bunun için seçim yasası ve siyasi partilerin hemen değişmesi gerekir" diye belirtti.
'Kadının temsiliyeti için Anayasal düzenlemeler yapılmalı'
AKP hükümeti tarafından hazırlanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "demokratikleşme paketi" olarak kamuoyuna sunulan paketin içerisinde sadece kadının başörtüsüne yönelik ve dar bir düzenlemenin olmasını eleştiren Üstün, "Pakette seçim barajının kaldırılması ya da sembolik bir seviyeye çekilmesi kadınların temsiliyeti için en elzem düzenlemedir. Seçim için sunulan 'alternatif' düzenlemelerde tek başına meseleye çözüm olmaktan çok uzak. Son üç dönemdir her seçim öncesi Başbakan Erdoğan, '81 ile 81 kadın' sloganları atar. Ama ortada öyle bir şey şimdiye kadar göremedik. Sen bunu yasaya geçirmediğin sürece hukuk devletinde kişisel hukuk işlemez. Kadının mecliste ve yerel yönetimlerde temsiliyet oranı yakalayabilmesi için, Anayasa mevzuatında gerekli düzenlemelerin yapılması gerekir" dedi.
'Medya ve partiler eril dili biran önce bırakmalı'
Çalıştaydan çıkan kararın aday olacak olan kadın adaylara destek olunması noktasında önemli olduğunu belirten Gazeteci-Yazar Esra Çiftçi ise, tüm insanların hayatına etkileyecek kararların verilmesinde karar organları arasında kadınların olması gerektiğinin altını çizdi. Kadınların üzerinde medyanın çok cinsiyetçi bir dil ve yaygın medyanın gündelik hayatta kadına karşı çok ayrımcı bir dil kullandığını ifade eden Çiftçi, bu nedenden dolayı kadının ikinci statüde görülerek erkeğe tabi tutulan bir dil kullanıldığını ve bu yüzden sayısı çok az olan kadın siyasetçilerin de medya görünür kılmadığını belirtti. Siyasette de eril bir dilin hakim olduğunu sözlerine ekleyen Çiftçi, siyasi partiler ve medyanın kullandığı dili biran önce değişmesi gerektiğini ifade etti.
'AKP'li kadınlar erkeğe tabi hareket ediyor'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kadın-erkek eşitliği", "Kota" ve "Eşbaşkanlık" olarak 3 kırmızı çizgisinin olduğunu dile getiren Çiftçi, AKP hükümetindeki kadın vekillere ve seçilmişlere bakıldığında bir kadın temsilinin görülemediğini söyledi.
Tek kişiyle yönetilen bir hükümetin olduğunu ve bununda erkek olduğunu söyleyen Çiftçi, bu yüzden AKP'li kadınların başta olan erkeğe tabi kaldığını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı pakette kadına sadece kamusal alanda başörtü yasağının kaldırılması gibi "cılız" bir düzenlemenin yer aldığı belirten Çiftçi, başörtü yasağının kaldırılması dışında kadına yönelik hiçbir düzenlemenin yer almadığına dikkat çekti. Başbakan Erdoğan'ın kadın ve erkek eşitliğine inanmadığını dillendirdiğini hatırlatan Çiftçi, "Kadını sadece aileyle bütünleştiren ve yatak odasına dahi müdahale ederek en az 3 çocuk doğurun diyen bir başbakanla karşı karşıyayız. Bu başbakandan kadına dair bir düzeltme yapması da beklenemez. Başbakanın kadınlara yönelik bir çalışması yok diye kadınlarda oturup susmayacak. Kendi temsiliyeti oluşturana kadar mücadele etmeye devam edecek" diye konuştu.DİHA