Yüksekova Güncel

Tan: Türkiye'nin 2 yılı kaldı

Politika

Başbakan Erdoğan'ın Zerdüşt ve Êzidiliğe ilişkin sözlerine tepki gösteren DTK Daimi Meclis Üyesi ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Başbakan için "Söylediğini bilmez bir durumda" dedi.

Tan, "Türkiye'nin yeni bölgesel yönetimine kadar ne varsa Meclis'ten geçecek her konuda muhatap biziz BDP'dir. PKK'nin kendi ile taleplerine ilişkin muhatap Kandil ve İmralı'dır. Çok açık ve nettir" dedi.
 
DTK İnanç Komisyonu tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda gerçekleştirilen Uluslararası Êzîdî Konferansı'na atıfta bulunarak "Bu teröristlerin yeri bellidir. Bunlar Zerdüşt. Bunlar Yezidilikten bahsediyorlar. Bu tür ayinleri yapıyorlar" ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan'a en sert cevap DTK Daimi Meclis üyesi ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'dan geldi. DİHA'ya yaptığı açıklamada Başbakan'ı "Söylediğini bilmez bir durumda" diye tarif eden Tan, Başbakan Erdoğan'ın son Elazığ konuşmasını ise "Daha önceki konuşmalarına tüy dikmiştir" şeklinde yorumladı.
 
'Türkiye'nin 2 yılı kaldı sorun ortaklıkla çözülmezse yollar ayrılır'
 
Kürt siyasal talepleri gündeme geldiğinde Başbakan Erdoğan'ın din üzerinden kendilerine saldırmaya başladığını söyleyen Tan, bu söylemin barışı sabote ettiğini kardeşliği ise bertaraf eder hale getirdiğine dikkat çekti. Son dönemlerde yapmış olduğu konuşmaların Türkiye'yi bölmeye ve parçalamaya doğru götürdüğünü söyleyen Tan, "Tam bir bakkal hesabı içerisinde 'ben din mezhep inanç üzerinden polemik yaparsam; işte Çankırı'daki, Rize'deki, Yozgat'taki, Kütahya'daki seçmenlerimden oy alırım. Bir iki puanda, oy Kürtlerden kaybedeyim. Bundan da bana bir zarar gelmez' diyor. Ama topyekûn bütün bir ülkeyi parçaladığını, kardeşliğe dinamit koyduğunu aradaki makası her gün daha da açtığının farkında değil. Biz de buradan kendisine sesleniyoruz. Türkiye'nin iki yılı kaldı. Bu iki yıl zarfında Ortadoğu'daki birçok kaynama hareket bir yöne doğru gidecek. Bir şekle bürünecek Kürt sorunu da, ya Türkiye'nin Kürt-Türk kardeşliği çerçevesinde ve bütünlüğü içerisinde dostça kardeşçe eşit bir ortaklıkla çözüme doğru gidecek. Veya yollar ayrışacak" diye konuştu.
 
'Cezaevlerinde yaşanabilecek ölümlerin sonucunu hesaplamıyor'
 
Türkiye cezaevlerinde PKK ve PAJK'lı tutsaklar tarafından 41 gündür sürdürülen süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine değinen Tan, "Bugün cezaevlerinde yüzlerce arkadaşımız kardeşimiz açlık grevindedir. Ve bunlar neredeyse ölüm sınırında. Bu insanlardan eğer ümit kestiyse, eğer ölüme terk ettiyse Allah göstermesin böyle bir sonuçla meydana gelecekleri hesaplayamıyor demek. Bu kadar gözü kara. Bir yandan diyalog ve müzakereden bahsediyor" ifadelerini kullandı.
 
'Başbakan Erdoğan Kürtlere resmen küfür ediyor!'
 
Başbakan'ın "Gerekirse MİT müsteşarımı İmralı'ya gönderirim. Oslo'yu başlatırım" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Tan, diğer yandan da Kürt halkına resmen küfür ettiğini ifade etti. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun "Kürtçe anadille eğitim istemek şeytana uymaktır" şeklindeki açıklamasının Başbakan Erdoğan'ın daha önce "Anadilde eğitim ülkeyi böler" yönündeki açıklamalarından cesaret alınarak sarf edildiğini belirten Tan, "Yani imam öyle yaptıysa cemaat de şöyle yapar. Onun için biz ısrarla şunu diyoruz. Eğer çözüm diyorsanız, diyalog diyorsanız, eğer Kürtçe anadilde eğitim olmayacaksa bölgesel yönetimler olmayacaksa, cezaevlerinde ölümle karşı karşıya olan kardeşlerimizin sorunları giderilmeyecekse talepleri dikkate alınmayacaksa o zaman müzakereleri niye yapıyorsunuz? Niçin yapıyorsunuz? Ne çıkacak bu müzakerelerden. Kürtlerin talepleri kabul edilmez ise Türkiye'deki bu yara daha da derinleşir. Ortadoğu'daki bu kaos daha da artar. Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olayım derken elindeki başbakanlık ya gider" dedi.
 
'Başbakan Küresel sistemin bir maşası mı?'
 
Yine her fırsatta Başbakan'ın BDP'liler için tabir etiği "maşa" kelimesini de değerlendiren Tan, "Kim kimin maşası BDP PKK'nin maşası mı? Başbakan dünya Yahudi Kongresi'nde ödül alan ilk Müslüman liderdir. Başbakan dünya Yahudi Kongresi'nin maşası mı? İsrail'in bir zamanlar canciğer dostu mu? Başbakan'ın bu iktidara gelmesi Büyük Ortadoğu Projesi'nde onun bir maşa olarak kullanılmasının bir neticesi midir? Yani Başbakan da küresel sistemin bir maşası mı?" diye sordu.
 
Meclisteki muhatap 'biziz' diyen Tan, gerisi için İmralı ve Kandil'i işaret etti
 
Tan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bırakalım bu maşa meselesini BDP Eş Genel Başkanları son kongrede demokratikleşmeyle ilgili, yeni anayasa ile ilgili, seçim barajının düşürülmesinden tutun, Kürtçe anadilde eğitime kadar Türkiye'nin yeni bölgesel yönetimine kadar ne varsa Meclis'ten geçecek her konuda muhatap biziz BDP'dir, diye ısrarla altını çizmiştir. PKK'nin kendi ile taleplerine ilişkin muhatap PKK'nin kendisidir. Kandil ve İmralı'dır. Çok açık ve nettir Bunu da zaten yapıyorsunuz İmralı ile şu ana kadar 56 görüşme yapıldığı söyleniyor. Oslo'da 11 görüşme yapıldığı söyleniyor. PKK'yi dağdan indirecek, silah bıraktıracak veya PKK'nin karşısına çıkarak ona dur diyecek güç biz değiliz" diye kaydetti.DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.