'Tutumumuz nettir'
'Tutumumuz nettir'
BDP eş genel başkanlarının da aralarında bulunduğu heyet Diyarbakır'da son günlerde aile ve köylüler arasında çıkan kavgalarda yaşamını yitirenlerin taziyelerini ziyaret etti. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, birilerinin PKK'nin geri çekilmesiyle birlikte ortamı fırsat bilip fitne fesatla aileleri birbirine düşürmeye çalıştığına dikkat çekerek, bu tür yaklaşımları asla kabul etmeyeceklerini belirtti.
'Bize düşen görev ve sorumluklarımızı yapmaya hazırız'
Herkesi sorun ve sıkıntılarını konuşup, tartışıp ve diyalog kurarak çözmeye davet eden Kışanak, şunları söyledi: "Biz de parti olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü toplumsal problemi sorunu çözme konusunda daha fazla gayret ve çaba içerisinde olacağız. Halkımız ve insanlarımıza çağrımız budur ki; birbirinizi incitmeyin. Hele hele yaşama kastedecek herhangi bir yaklaşım ve tutum içerisinde olmayın. Sebebi ve nedeni ne olursa olsun çözülemeyecek hiç bir sorun yoktur. Biz de parti olarak her tür sorununuzun çözümünde size yardımcı olmaya, sizinle birlikte olmaya mutlaka sorunları çözüm noktasında bir çıkış yolu bulmaya gayret edeceğiz. İç ve toplumsal barışımıza her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde halkımızdan istirhamımız budur. Bir daha ama bir daha benzer acı olaylar asla yaşanmamalı, herkes bu konuda üzerine düşen görev ve sorumluluğu yapmalı. Bize düşen görev ve sorumluluk neyse bunu da yapmaya her zaman hazırız."
'Tutumumuz nettir'
Kürt halkının bütün Ortadoğu'ya hatta tüm insanlık camiasına örnek olacak bir mücadeleyi yürüttüğünün altını çizen Kışanak, "Herkesin hakkını korumayı esas alan adaleti merkezine oturtan bir mücadeleyi bu halk yürütüyor. Bu kadar iddialı bu kadar geleceğe dair tüm Ortadoğu'ya insanlık alemine örnek olacak bir mücadeleyi yürütüyoruz. O zaman biz hiç bir şekilde bu tür olayları kabul etmiyoruz. Bu konudaki tutumumuz nettir. Herkesin bunu da böyle bilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Daha sonra konuşan Selahattin Demirtaş da aileye başsağlığı dileyerek, sözlerine başladı. Son dönemlerde aile ve köylüler arasındaki kavgaların tesadüf denilemeyecek bir şekilde arttığına işaret eden Demirtaş, son bir ay içerisinde Muş'tan Batman'a, Lice'den Hazro, Silvan'a 30'dan fazla insanın yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Bunların tesadüf ve rastgele bir durum olarak ifade edilemeyeceğine dikkat çeken Demirtaş, bunun kendileri için çok ağır bir tablo olduğunu dile getirdi.
'Ailelerimize katliam dayatanlar karşılarında bizi bulur'
Halka dayatılanın yıllardır yürütülen özgürlük mücadelesinin boşa çıkarılması olduğunu belirten Demirtaş, şunları söyledi: "Bu nedenle biz bu tutum ve yaklaşımları asla kabul etmiyoruz. Ailelerimiz, köylüler ve buradaki sosyal dokuyu bozacak şekilde fitne fesat sokmaya çalışan, birbirine düşürmeye çalışan bütün zihniyetleri biz ret ediyoruz. Hiçbir ailemiz sahipsiz değildir. Bütün halkımız örgütlü, disiplinlidir. Kim ki aklında bu halkı birbirine düşürmeye çalışıyorsa onların planları hepsi havada kalacaktır. Nasıl ki biz zulme karşı 30 yıldır hep birlikte direndiysek, bu zihniyete karşı da direneceğiz. Çünkü bu zihniyet bizim tabanımızı bitirmeye yönelik bir anlayıştır. Biz büyük mücadeleyi sizlerle birlikte bu zihniyete karşı verdik. Birbirine zorla birşeyler dayatmak, katliam dayatmak, kan davası dayatmak. Biz bu anlayışları verdiğimiz mücadele ile yıktık. Şimdi bize yeniden bunlar dayatılırsa, bu mücadelenin hiçbir anlamı kalmaz. Bu nedenle kim ki ailelerimize bunu dayatırsa karşısında bizi bulur. Biz aileler arasındaki sorunu çözme yöntemini inşa ettik. Kürt sorununda 50 bin kişi öldü. Geldiğimiz nokta da en doğru olan yöntemin konuşarak müzakere ederek, birbirini anlayarak çözüme kavuşturmak olduğu ortaya çıktı ki; şimdi konuşuluyor."
'Biz sorunlarımızı kendi içimizde tartışarak çözmeliyiz'
Böyle bir tablonun hak edilmediğini ifade eden Demirtaş, "Özgürlük, demokrasiden yana en fazla mücadeleyi vermiş olan bir halkın içine düşürülmek istendiği bu durumu kabul etmiyoruz. Biz bu nedenle bütün ailelerimizin hem acısını paylaşıyoruz hem ailelerimizin yanındayız. Bize bunu dayatanlara karşı bu zihniyeti bu topraklarda yaşatmalarına fırsat vermeyeceğiz. 'Köylere geri dönüşle birlikte Kürtler birbirini öldürmeye başladı' deniliyor. Böyle birşey yok. Tablo bu değil. Görünen o ki; birileri PKK'nin çekilmesiyle birlikte bu ortamı fırsat bilip fitne fesatla aileleri birbirine düşürmeye çalışıyor. Kendi egemenliklerini kurmaya çalışanlar var. Hiçbir yerde bir boşluk olmasına izin vermeyeceğiz. Bu dönemde oyun oynamak isteyen çok kişi olabilir. Biz sorunlarımızı kendi içimizde çözmeyi başarırız. Halkın içerisinde bu tür sorunlar çıkmasın diye çalışan komisyonlarımızı da devlet tutuklayıp içeri attı. Barış komisyonları halkın içerisinde bu tür sorunlar çıkmasın diye kurulmuş komisyonlardı. Onların çoğu devlet tarafından tutuklandı ismine de 'KCK mahkemeleri' dediler. Şu anda bu olayların çoğalmasının bir nedeni de budur. Devlet her yerde sert otoritesini ortaya koyacak diye birşey yok. Toplumun kendi hukuku var, hukuk toplum içinde de var ve devletin de o hukuka saygı göstermesi lazım" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Demirtaş ve Kışanak'ın da aralarında bulunduğu heyet, 27 Ağustos'da Bismil'de arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada yaşamını yitiren 8 yurttaşın Silvan'ın Kale Mahallesi'nde oturan ailesini ziyaret ederek, taziye dileklerinde bulundu. DİHA