Hakkari merkeze bağlı Geçitli (Peyanis) köyünde 16 Eylül 2010 tarihinde Aydın Erol yönetimindeki minibüsün geçişi sırasında meydana gelen patlamada Cane Dayan (50), Semiha Dayan (35), Eşref Gür (33), Şirin Kurt (23), Zarife Çiftçi (25), Aydın Erol (30), Enes Erol (22), Abuzeyt İdem (40), Nurullah Umut Çiftçi (2) adlı bebek ile birlikte 9 yurttaş yaşamını yitirmiş, aralarında 15 aylık Zeynep bebeğin de bulunduğu 4 yurttaş yaralanmıştı. Patlamanın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen faillerin bulunmadığı patlama sonrası yaşamını yitiren yurttaşların yakınlarının çektiği acılar ise her geçen gün daha da büyüyor.
'AKP'ye sadece bir oy çıktı'
Korucu köyü olan ve 2009 seçimlerinde yüzlerce oyu olmasına rağmen AKP'ye sadece bir oyun çıktığı köyde yaşanan patlamanın "karanlık güçler" tarafından yapıldığı belirtiliyor. Patlama sonrası olay yeri yakınında üzerinde "Hakkari Dağ ve Komando Tugayı" yazılı 3 sırt çantası, 2 patlayıcı düzeneği ve patlamamış havan mermisi ile birlikte içine patlatma düzeneği ile tuzaklanmış C-4 patlayıcı madde bulunmuştu. Daha sonra olay yerine gelen askerler tarafından bulunan mühimmatlar toplanmak istenmiş, köylülerin vermemesi üzerine çatışma yaşanmıştı. Olay sonrası devlet yetkilileri, her ne kadar olayı PKK'nin yaptığını iddia etse de hem köylüler hem de PKK tarafından bu iddialar yalanlanmıştı.
'Şehit değil diye tazminat verilmedi!'
Tüm bu yaşanan olayların ardından patlamada yaşamını yitirenlerin yakınları ise kendi acıları ile baş başa bırakıldı. Patlamada yaşamını yitiren ve o dönem korucu olan Abuzeyt İdem'in (40) ailesine tazminat verilmesi gerekirken görev başında yaşamını yitirmediği için herhangi bir ödeme yapılmadı. Patlamanın ardından tek başına kalan ve 8 çocuğu ile hayata tutunmaya çalışan Abuzeyt İdem'in eşi Hazal İdem, eşinin yaşamını yitirmesinin ardından tek başına ve çaresiz kaldığını ifade etti. Patlamada hem eşini hem de ağabeyi Eşref Gür'ü kaybeden İdem, "Benim eşim 2010 yılında her ne kadar faili meçhul denilse de faili belli bir patlama sonucu yaşamını yitirdi. O günden sonra kimse bana ve çocuklarıma sahip çıkmadı. 8 çocuğum ile birlikte yapayalnız kaldım" dedi.
'Hem eşimi hem de ağabeyimi kaybettim'
Patlamanın ardından yetkililerden herhangi bir destek almadığını, daha önce Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan alınan yardımın ise belli bir süreden sonra kesileceğini söyleyen İdem, patlamada hem abisini hem de eşini kaybettiğini söyledi. İdem, "Çocuklarıma hem annelik hem de babalık yapıyorum. Bu durum karşısında bir kadın olarak çok zorlanıyorum. Çocuklarım sürekli babalarını soruyor, çocuklarım halen babalarının acısını yaşıyor. Eşim kız kardeşlerinin bayramını kutlamak için köye gitmişti. Onun hiçbir günahı, hiçbir suçu yoktu. Ölümünün üzerinden 3 yıl geçti ama bu katliamı gerçekleştirenler daha bulunmadı, bizlere de herhangi bir destek de verilmedi. Ben çok zorlanıyorum, çocuklarıma hem annelik hem babalık yapıyorum, çocuklarımın psikolojisi bozulmuş durumda. Patlama sırasında araçta eşimle birlikte olan oğlum Doğan (12) her gece babasını sayıklayarak uyanıyor. Oğlum daha patlamanın etkisinde ve bu durum diğer çocuklarıma da yansıyor" diye konuştu. DİHA
Geçitli'de 3 yıldır bitmeyen dram!
Geçitli'de 3 yıldır bitmeyen dram!
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Yaşam
Geçitli (Peyanis) köyünde 2010 yılında yola döşenen mayının patlaması sonucu 9 kişinin yaşamını yitirmesinin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen failleri hala bulunamadı. Yaşanan patlamada yaşamını yitiren Abuzeyt İdem'in eşi Hazal İdem, 8 çocuğu ile yalnız kaldı.