Yüksekova Güncel

Kaçakçı şefi 'sıkın' dedi, asker cinayet işledi

Yaşam

Van'dan İran'daki akrabalarına düğün davetiyesi vermek için sınırı geçen Nurettin Karakoç'un dönüşü sırasında öldürülmesinin ardında, sınırı kontrol altında tutan bir kaçakçı şefinin emriyle askerin ateş açmasının olduğu ortaya çıktı.

Vanlı Nurettin Karakoç, geçen yıl nişan davetiyesini İranlı akrabalarına vermek için akrabalarıyla sınırı geçip geri dönerken askerler tarafından kurşun yağmuruna tutuldu; 21 yaşındaki Karakoç öldü, bir akrabası ağır yaralandı. İddiaya göre askerler, Karakoç’un cesedini ayaklarından tutup sınır dışına çıkarmak istedi. Cinayetten bir gün sonra, askerlere ateş emri veren uzman çavuş S.L. ile kaçakçı M.S.A’nın 'çıkar karşılığı kaçakçılığa göz yumma’ nedeniyle dinlendiği ortaya çıktı. 

Yapılan incelemede, kaçakçı M.S.A.’nın, 'bilgisi dışında sınırı geçtikleri' iddiasıyla Karakoç ve akrabaları hakkında, uzman çavuş S.L.’ye ‘sıkın’ dediği ve askerlerin bu yüzden ‘hedef gözeterek’ kurşun yağdırdıkları saptandı. Kaçakçı M.S.A. ve altı asker bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilirken, Uzman Çavuş S.L. ise mesleğinden atıldı. 

Van’ın, İran sınırında olan Bozdoğan köylüleri, geçen yıl Ağustos ayının son haftasında 21 yaşındaki Nurettin Karakoç’un nişanına hazırlık yapıyordu. Karakoç, nişandan bir hafta önce, 15 Ağustos 2013’te, İran tarafındaki akrabalarına davetiye vermek için bir grup köylüsüyle sınırı geçti. Davetiyeleri dağıtan grup atlarla geri dönerken, 100 kişilik kaçakçı topluluğuyla karşılaştı. Kaçakçılar, “Yol güvenli, geçebilirsiniz” dedi. Silahsız haldeki köylüler ilerlerken, yanından geçtikleri Onurtepe Hudut Takım Komutanlığı’ndan, iddiaya göre, “Dur” ihtarı olmaksızın ateş edildi. Atılan kurşunlarla Nurettin Karakoç ölürken, akrabası Feyyaz Karadeniz sırtından ağır halde yaralandı. Karadeniz, ifadesinde, yakalama ihtimali olduğu halde “Dur” ihtarı yapılmadan ateş edildiğini belirterek, “Askerlerle aramızdaki mesafe beş metre civarındaydı. Üzerimizde silah yoktu. Bizi yakalayabilirler, dur ihtarı çekebilirlerdi. Hiçbir şey söylemeden ateş etmeye başladılar” dedi. 

CESEDİ İRAN'A SÜRÜKLEDİLER

Köylülerden Mehmet Karadeniz de o an grubun içindeydi. Karadeniz, ifadesine göre, ilkin yaralı yeğeni Feyyaz’a müdahale etmek istedi. Fakat bir asker, “Çek git adam, seni de öldürürüm” diye bağırdı. Karadeniz telefon açıp köyden araç getirilmesini istedi. Aynı dakikalarda Karadeniz, askerlerin ölen Nurettin Karakoç’u ayaklarından tutup İran tarafına sürüklemeye çalıştığını gördü. Fakat sivil araç yetiştiği için ceset orada bırakıldı. Karadeniz, “Nurettin askeri araçla hastaneye götürülseydi ölmezdi” dedi. 

HEDEF GÖZETEREK VURDULAR
Çaldıran Savcısı Fatih Demirci’nin olayla ilgili yaptığı ilk incelemede, ateş emrini veren uzman çavuş S.L. ile A.B. ve O.K. adlı askerlerin M.S.A. ve N.K. adlı iki kaçakçıyla irtibatlı olduğu kuşkusuyla bir süredir telefonlarının dinlendiği tespit edildi. Askerler ve kaçakçılar, “kaçakçılığa menfaat karşılığı göz yummaları konusunda uzlaştıkları” şüphesiyle dinleniyordu. Savcı Demirci’nin Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği fezlekeye göre, daha korkunç bir bulguya ulaşıldı: “Kaçakçı M.S.A.’nın talimatı üzerine Uzman Çavuş S.L.’nin müdahale emri verdiği ve beş askerin de ateş ettiği ifade edildi. Fezlekede şöyle denildi: “M.S.A.’nın sınırda bir çok kaçakçı grupla işbirliği yaptığı, askerlere talimat vererek kaçakçı geçişlerini sağladıkları, kendi bilgileri dışında sınırı geçmeye çalışan kaçakçılara müdahale edilmesi talimatı verdikleri, bu kapsamda Nurettin Karakoç’un öldüğü, Feyyaz Karadeniz’in ağır yaralandığı...” 
 

Askeri savcılık ise, “Ateş etmenin son çare olduğu, gözetilmeden, bağırarak veya nöbet talimatına göre düdükle haberleşme yöntemlerini kullanarak amirlerini ve diğer nöbetçileri ikaz etme, havaya ikaz atışı yapma ve hayati tehlike yaratmayacak bölgelere ateş etme yollarına başvurmadan hedef gözeterek 3-4 kez ateş edildiğini” saptadı. 

Bu belirleme üzerine uzman çavuş S.L. ve ateş eden beş asker ile kaçakçı M.S.A. tutuklandı. Altı sanık dört ay sonra tahliye edildi. Erler terhis edilirken, uzman çavuş S.L. askerlikten atıldı. 

Çaldıran ve Van sivil savcılıkları ile askeri savcılık arasında dolaşan dosya, en son 27 Mart 2014’te Çaldıran Cumhuriyet Başsavcılığı’na geri döndü. Gizli yürütülen soruşturmada beş aydır aşama kaydedilemedi. Karakoç ailesinin avukatı Mahmut Kaçan, çıkar elde etme amacıyla sivillerle işbirliğine gidilerek cinayet işlendiğini ve derhal dava açılması gerektiğini vurguluyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.