Yüksekova Güncel

‘Köye dönüşler için gerekli düzenlemeler yapılmalı’

Yaşam

İstanbul GÖÇ-DER, "Çözüm Sürecinin Yerinden Edilenler Açısından Engelleri, Fırsatları ve Kısıtlamaları" başlıklı raporunu kamuoyuna açıkladı.

İstanbul GÖÇ-DER Başkanı İlyas Erdem tarafından açıklanan raporda, köye dönüşlerin önünde başta koruculuk sistemi, mayınlı araziler, altyapı gibi birçok engelin varlığını koruduğunu belirterek, geri dönüşler için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi. 

İstanbul GÖÇ-DER, Göç Haftası etkinlikleri kapsamında köye geri dönüşlerin önündeki engellere dikkat çekmek amacıyla hazırladığı "Çözüm Sürecinin Yerinden Edilenler Açısından Engelleri, Fırsatları ve Kısıtlamaları" başlıklı raporu kamuoyuna açıkladı.

İstanbul GÖÇ-DER Başkanı İlyas Erdem tarafından açıklanan raporda, 30 yıldır devam eden çatışmalı süreçte zorla yerinde edilen kişilerin yaşam alanlarına dönme olanaklarının yaratılması, uğradıkları hak kayıplarının tazmini bakımından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tarafından başlatılan görüşmelerin olumlu bir fırsat yarattığını, bu fırsatı irdelemek amacıyla raporu hazırladıklarını etti.

Erdem, çatışma döneminde 3 bin 428 yerleşim yerinin devlet tarafından zorla boşaltılarak 500 bin insanın zorla göç etmek zorunda bırakıldığını söyledi. 

Türkiye'de yerinden edilmeyle ilgili uluslararası stantlara ve yükümlülüklere göre, başta Birleşmiş Milletler'in insan haklarının korunmasına dair ulusal veya etnik, dinsel ve dilsel azınlıklara mensup kişilerin haklarına ilişkin beyannamede yer alan konuta erişim hakkı ve 1949 Cenevre Sözleşmeleri'nin 1997 ek protokolünde yer alan yaşam ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirtti. 

Başbakan Erdoğan'ın "köyünüze dönün" açıklaması ve çıkartılan yasaya rağmen köye dönüşlerin önünde engellerin devam ettiğini dile getiren Erdem, "Türkiye özelinde yerlerinden edilenlerin tekrardan topraklarına evlerine geri dönme konusundaki problemleri sadece konutla erişim ile sınırlı olmayıp geniş bir güvenlik kaygısı çerçevesinde de değerlendirmek gerekmektedir. Özellikle güvenlik güçlerinin köyleri boşalttıktan sonraki araziyi mayınlamaları, koruyuculuğun devreye sokması yerleşim yerlerine giriş ve çıkışlarının yasaklanması yayla meraların yasaklanması gibi problemler geriye dönüşlerde engin teşkil etmektedir" şeklinde konuştu.

Erdem, köye dönüşlerin başta mayınlı araziler, koruyuculuk sistemi ve dönüşler için gerekli alt yapı sorunları nedeniyle istenilen düzeyde olmadığını ifade ederek, "Koruyuculuk sistemi köye geri dönüşler önündeki en büyük engellerden birisidir. Türkiye'nin zorunlu göçertilmiş iller haritası ile mayın haritasının büyük ölçüde birebir aynı olduğu görülmektedir. Türkiye uluslararası kuruluşlardan mayınların temizlenmesi için 10 yıllık yeni süre talep etmesi bu alandaki ihlallerin maalesef devam edeceğini göstermektedir. Boşaltılan köylerin bir kısmı yakılmış, bir kısmı ise yakılmasına dahi uzun süre boş kalmış olmasından kaynaklı olarak yaşanılmaz hale gelmiş veya tahrip edilmiştir. Yol, su, elektrik gibi temel hizmetlerin yanında evlerin yeniden onarılması istekler arasında yer almaktadır. Altyapı hizmetlerinin sağlanması için valiliklere başvurular ise valiliklerin inisiyatifine bırakılmış durumda" dedi.

Geri dönüşler için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizen Erdem, zorunlu göç ettirme sürecinde ortaya çıkan hak gasplarını önlemek amacıyla Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulmasını talep ederek rapordaki önerilerini şöyle sıraladı:

"Geriye dönüş önündeki bütün engeller ortadan kaldırılmalıdır. Kara mayınların ve askeri artıkların temizlenmesi ve kalekol yapımları durmalıdır. Baraj ve HES projelerinden bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Yerleşim alanlarının orijinal ismi verilerek, zorunlu göç mağdurlarının maddi ve manevi hak kayıpları için tazminat sorunu bir an önce çözülmeli. Başta Êzidiler olmak üzere devletin zorla el koyduğu araziler hak sahiplerine verilmelidir."ANF

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.