kültürü’’ nün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak böylesi zengin bir kültürün gelişen teknolojinin ve değişen zamanın ruhuna uygun olarak kendi varlığını koruması ve kendini devam ettirmesi en zor mevzularından biri olmuştur.
Mezopotamya Coğrafyasında birlikte yaşamış halklarda kültür benzeşmesi veya kültür kaynaşması fazla olup etkileşim yüksek bir noktadayken, Kürtlerin yaratmış olduğu bu
dengbéjlik kültürü’nde farklılık gözle görülebilir bir hal almıştır. Bu topraklarda yaşam bulmuş ve bu toprakların en kadim halkı olarak bilinen Kürtler, geçmişten günümüze yaşadığı acıları ve sevinçlerini en etkili şekilde ‘’Dengbéjlik Kültürüne’’yansıtmışlardır ve nerdeyse bu kültürle özdeşleşerek kendi sanatlarına çok geniş bir yelpaze açmışlardır.
Ancak bu kültür her dönemde aynı seviyeyi görememiş dönemden döneme somut bir şekilde farklılık yaşamıştır.Eski dönemlere baktığımızda özellikle teknolojinin hüküm sürmediği tv. radyo,teyp vb.görsel ve işitsel müzik aletlerinin olmaması veya az olması ,insanların yaşam biçimi içerisinde düşüncelerini bu ‘’Dengbéjlik Kültürü’’ ne aktarmasına yol açıp güçlü bir dayanışmayı da beraberinde getirmiştir. Özellikle gece vakitlerinde insanların bir araya gelerek oluşturduğu bu kültür aynı zamanda evlere büyük sevinç katıp daha çocuk yaştaki insanlara ilham kaynağı olmuştur.
Ancak bu kültür her dönemde aynı seviyeyi görememiş dönemden döneme somut bir şekilde farklılık yaşamıştır.Eski dönemlere baktığımızda özellikle teknolojinin hüküm sürmediği tv. radyo,teyp vb.görsel ve işitsel müzik aletlerinin olmaması veya az olması ,insanların yaşam biçimi içerisinde düşüncelerini bu ‘’Dengbéjlik Kültürü’’ ne aktarmasına yol açıp güçlü bir dayanışmayı da beraberinde getirmiştir. Özellikle gece vakitlerinde insanların bir araya gelerek oluşturduğu bu kültür aynı zamanda evlere büyük sevinç katıp daha çocuk yaştaki insanlara ilham kaynağı olmuştur.
Örneğin: Modern Kürt Edebiyatı’nın kurucuları arasında sayılan MEHMET UZUN’un ‘’Dicle’nin Yakarışı veya Dicle’nin Sürgünleri’’adlı eserinde anlattığı meclis niteliği taşıyan ‘’Bırca Belek’’’in gecelerini sesi ile aydınlatan Dengbéj Bıro ve yanındaki meclis dengbéjleri bunu en güzel şekilde yapmışlardır.
‘’Dengbéjlik Kültürü’’ yirminci yüzyılın başlarında özellikle Kürt dilinin yasaklanması ve insanların inkar ve asimilasyon politikalarına tabii tutulması bu dilin kendi kabuğuna çekilmesine neden olmuşsa da,yirminci yüzyılın ortalarından başlanara: Şakiro,Tahsin Taha,Meryem Xan,Mehmet Arif Cizravi,Eyşeşan, Xelil Bakozi, Mehemed şéxo gibi dengbéjler zirve yapmış ve bu kültürü en güzel şekilde zenginleştirip gelecek olan nesillere aktarmanın öncülüklerini yapmışlardır.
İnsanların duygu ve düşüncelerinin temsili olan ve toplumda büyük dayanışmayı sağlayarak bir halkın sanatını en güçlü şekilde ayakta tutan bu kültür, maalesef günümüzde ise geldiği nokta açıkçası vahim bir hal almıştır. Çünkü gerek toplum değişiminin hızlı olması ,gerek teknolojinin hat safhaya ulaşması, gerekse görsel ve işitsel aletlerinin yaygınlaşması sonucu Dengbéjlik büyük bir yara almış ve doğal olarak sanat bundan olumsuz etkilenirken, bu kültürü içinde yaşayarak bunun aşkıyla büyüyen bir sürü Dengbéjlik mertebesine ulaşmış insanlarımız da kendi kabuğuna çekilmişlerdir.