Öğrenciler 'kadınlı-erkekli' mücadele edecek
Öğrenciler 'kadınlı-erkekli' mücadele edecek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı "kadın-erkek öğrenciler aynı evde kalamaz" tartışmasına müdahil olan Çukurova Üniversitesi öğrencileri, kadın ve erkeklerin aynı safhada mücadele ettiği Gezi Parkı direnişinin AKP'yi bu söylemlere ittiğini belirterek, AKP'ye karşı kadınlı-erkekli mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
'Kadınlı erkekli yaşamaya devam edeceğiz'
Arkadaşlarıyla birlikte aynı evde kaldığını söyleyen Çukurova Üniversitesi öğrenci Mete Soner Solmaz ise, üniversitelerdeki yurt sorunlarının herkes tarafından iyi bilindiğini ve bu yıl yurtlarda kadın ve erkek öğrencilerin arasına çit konulduğunu söyledi. Solmaz, "AKP iktidarı bu ülkeye geldiğinde beri bu politikasını yürütmüştür. Bugün yapılan bu açıklaması bizleri şaşırtmadı. Bu son açıklamada kadınlı erkekli bir araya gelmemesi konusunun üzerine daha çok gideceğiz. Cinselciliği arka plana atarak kadınlı-erkekli yaşamaya devam edeceğiz" dedi.
'AKP yaşam tarzımıza müdahale ediyor'
Öğrencilerden Deniz Uslu da, Başbakan Erdoğan'ın başlattığı "kadınlı-erkekli" tartışmasının Gezi Parkı direnişin kadınların ve erkeklerin aynı safhada mücadelesi ile ortaya çıktığını vurguladı. Uslu, "AKP, kadınlara, üniversitelere ve üniversite öğrencilerine gözünü dikti. Tehlikeli buluyor ve kontrol etmek istiyor. Denetim nasıl olacak? Mesela erkek arkadaşımla beraber evde kalırsam komşular karışmaya başlayacak. Emlakçılardan 'kimle kalacaksınız?', 'üç kız mı, o zaman güvenli bir yer verelim' cümlelerini duyacağız. Çevredekiler ailelere haber verecek belki. Gezide 'kızlı-erkekli' dayanışma, paylaşma ve yardımlaşma tablosu vardı. Aynı sınıfa, eve, kantine girince oluyor? Herkesin kendi yaşamı var. AKP, yaşam tarzımıza müdahale ediyor. Buna karşı örgütlenmeliyiz" diye konuştu.
'Ülkeyi yöneten bir iktidara teslim olmamalıyız'
Başbakan Erdoğan'ın "kadın-erkek öğrenciler aynı evde kalamaz" çıkışının bir gerçeği bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade eden Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri Yalçın Alçiçek ise, tepkisini "Bu ülkenin Başbakan'ı toplumda sadece kendisi gibi düşünen ve inananları görmek istemekte, bunun için atılan her adımın da arkasında kararlılıkla durmaktadır. Bu nedenledir ki, evlere baskın yapılsın çağrılarını yapan bir iktidar, sokak ortasında 'namus' gerekçesiyle katledilen, çocuk yaşta evlenmeye zorlanan, taciz ve tecavüze maruz kalan, çocuk doğurmaya teşvik edilen, ucuz iş gücü haline getirilenlerin maruz kaldıkları bu zulmü görmemekte ve duymamaktadır" sözleriyle dile getirdi.
"AKP'nin muhafazakâr ve kendine demokrat politikalarının bu zulmün zeminini oluşturmakta olduğunu belirten Alçiçek, "Çünkü AKP'ye göre ortada bir zulüm değil, münferit vakalar ya da ahlaki gerekçeler bulunmaktadır. AKP'ye sadakat ve itaati hukukun temel kavramı haline getiren, her türlü eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştiren, karma eğitimi ortadan kaldırmanın yollarını arayan, bastırılmış arzularıyla ülkeyi yöneten bir iktidara teslim olmamalıyız" dedi.DİHA